23

83 7 4
                                    

"Vay canına. Gerçekten eşsiz ruhlara sahipsiniz. Nasıl iki tane olabilir?"

"Taehyung beni kucaklamıştı. Bacağıma ve belime aynı anda dokunmuştu o yüzden oldu galiba."

"Harika çift diye buna diyorlar galiba."

"Biz daha sevgili değiliz ki Jennie hanım."

"Ama olacağız inşallah bu akşam. Haydi anne biz gidiyoruz artık yavaştan."

Şaşkınca Taehyung'a bakakaldım. Bir anda bunu söylemesi kalbimi hızlandırmıştı. Taehyung'un annesi taehyung'un söylediği söz hoşuna gitmiş gibi gülümseyerek serumumu çıkardı. Sonun da evime gidebilecektim canım evimi çok özlemiştim. Taehyung'un annesi ile vedalaştıktan sonra arabaya binmek için garaja indik fakat orada bizimkileri gördüm. Jimin, Jin ve Hoseok. Üçüde bizi görünce durdular ve hızlıca yanıma geldiler. Jimin endişeyle konuştu.

"Jungkook iyi misin? Eve mi gidiyorsunuz?"

"Hmhm"

"Biz de gelelim yorgun olursun yardım ederiz."

Bu teklifi beğendim çünkü gerçekten çok yorgun hissediyordum. Gülümseyerek onları kafamla onayladım. Herkes tekrardan Jin'in arabasına bindi ben ise Taehyung'un arabasına bindim. 20 dakika sonra evime gelmiştik. Hızlıca evin kapısını açtım ama beni mükemmel bir manzara karşıladı.

Girişte duran bavullar, çantalar ve evin dağınıklığı. Daha onlar içeri girmeden kapıyı kapattım.

"Girmesek mi eve ya? Dışarısı da çok güzel."

Taehyung hemen arkamdaydı anlamaz gözlerle bana baktı.

"Jungkook hava özellikle bugün soğuk? Neden eve girmiyoruz?"

Bizimkiler olayı hemen anladılar Jimin kapıyı açmayacağımı anlayınca hızlıca önüme geçti ve anahtarı elimden alıp kapıyı açtı. İyi madem mükemmel evime hoş geldiniz... Taehyung girer girmez bavullarla bakıştı ve sonrasında içeri geçti. Hoseok söylendi arkamdan.

"Bu jungo evini yine bize temizlettirecek iddaya var mısınız?"

"Canım arkadaşım ben hiç öyle şeyler yaptırır mıyım size ya?"

10 dakika sonra

"Hoseok hızlı ol da as şu çamaşırları ya!"

"İş yaptırmazmış mış mış.Ben çamaşır asıyorum, Jimin bulaşıkları yıkıyor hadi Jiminle bana neyse de Jin'e tuvalet temizletiyorsun amınakoyayım!"

"Sus Hoseok Taehyung duymasın ya. Ayrıca kardeşler arasında bunun lafı bile olmaz bir kere."

"Aynen sensin jungo git bari Taehyung'la ilgilen."

"Otursun o bir şey olmaz sen sermeye devam et bakayım."

Yarım saat sonra hepimiz salonda toplanmıştık. Fakat kimse konuşmuyordu Taehyung da telefon bakıyordu. Odun. Hoseok ise tekrardan ağzını kapalı tutmayıp konuştu. Konuşmasaydı şaşardım zaten.

"Ee aranız da ne olur şimdi?"

Taehyung kafasını telefondan kaldırdı ve Hoseok'u cevapladı.

"Jungkook benimle şu anda sevgili olmadığını söyledi bu yüzden onu randevuya götüreceğim."

Ben utançla kafamı eğip yüzümü elimle perdelerken bizimkilerin bakışlarını üstümde hissedebiliyordum. Bir sürü soru yağmuru ile konudan konuya geçişler yapılarak garip bir eğlenceli ortam oluştu ve herkes iyice kaynaşmış oldu. Arada Taehyung Hoseok'a çakmamak için zor durduğu kısımları atlarsak konu devam ediyordu ta ki Hoseok'un telefonu çalana kdar.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 06 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

It Doesn't Affect Me?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin