20

217 16 10
                                    

"Jungkook... Kalk üstümden ."

Taehyung beni belimden tutup kaldırmaya çalıştı fakat çiçeklerime dokununca sesli bir inleme bırakmıştım. Taehyungun tekrar erekte olduğunu altım da hareketlenen organından anlamıştım.

"Erektemi oldun yoksa?"

Gözlerinde ki kırmızılık bir gidiyor bir geliyordu.

"Jungkook sabaha pişman olarak uyanacaksın."

"Olmam."

"Hayır olursun. Hem beni zor durumda bırakma hem de kendini zor durumda bırakma."

"Ama-"

"Ruh eşiyiz evet bunu bende biliyorum ve az önce her şeye hevesli olan da bendim fakat yapamam Jungkook. Şu anda değil."

Çiçeklerime dokunmadan dikkatlice kaldırdı beni ve yeni 2 boxer çıkardıktan sonra birini bana verdi diğerini de kendisi giydi.

"Giymeyeceğim sadece şortunu istiyorum."

Az önce bana giydirmeye çalıştığı şortu kenardan geri aldı ve kendisi bana şortu giydirdi.

"Yerinde dur ben tuvalete gidiyorum. Kıyafet istersen dolabımdan al."

"Bende gelsem?"

"Otur yerinde desem?"

Dudaklarımı büzdüm fakat yüzüme bile bakmadan odadan çıkıp gitti. Umutsuzca dolabına ilerledim ve en güzel kokanlardan alıp kendime yuva yaptım ve içine yattım. Omegamın da yavaşça kendi köşesine çekildiğini anladığım da uykuya dalacağımı anlamıştım. Son duyduğum şeyse Taehyungun içeri girip yanıma yatmasıydı.

Ertesi sabah saat 12:34

Aşırı huzurlu bir şekilde gözlerimi açmıştım. Etrafımı saran koku beni çok rahatlatmıştı. Kızgınlığımın neredeyse bittiğini anlayabiliyordum. Sağ tarafıma döndüğümde huzurlu uykumun kimin sayesinde olduğunu anlayabiliyordum. Yüzümü biraz ona yaklaştırıp yüzün, çiçeklerini incelemeye başladım. O kadar güzellerdi ki anlatamazdım. Bütün renkler iç içeydi fakat kesinlikle bir karmaşa söz konusu değildi. Hepsi her bir renkle iç içe ahenkle dans ediyordu sanki. Küçük simleri de ele alırsak harika gözüküyordu. Kirpikleri uzundu ve çok güzel gözüküyordu esmer teni zaten başlı başına beni benden alıyordu. Nasıl oldu da onun gibi biriyle eş çıkabilmiştim hiç bir fikrim yoktu. Yani sonuçta deltaların vitası olur sanıyordum.

Taehyunga bakmayı sürdürürken gözlerini bir anda açınca korkmuştum.

"İki saattir neyi inceliyorsun sen bakalım?"

Hızlıca ondan biraz geriye çekilip uzaklaştım.

"Çiçek, çiçeklere."

"Güzeller mi bari?"

"Hmhm. Güzeller."

"Pekalaa aç mısın? Bir şeyler yapmamı ister misin?"

"Olur. Yalan söylemeyeceğim acıktım."

Yataktan kalkıp çıplak üstüne bir tişört geçirdi ve kapıdan çıkıp gidecekken bana baktı.

"Şu telefonuna baksan bir iyi olur. Dün geceden beri mesaj gelip duruyor."

"Getirebilir misin rica etsem? Hiç kalkacak halim yok."

Kafasını tamam anlamın da sallayıp odadan çıktı. Hızlı bir şekilde odaya geri dönüp bana telefonu verdi.

""Taehyung piçi götünü mü yedi yoksa Jungkook!" Mesajını atan kişiyle tanıştır bir ara beni."

Dedikten sonra göz kırpıp odadan çıktı. Hoseok en güvenli hapishaneye kendini kilitlemeni öneririm. Binlerce mesaj gelmişti gruptan. Kim bilir neler yazmışlardı yine.

It Doesn't Affect Me?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin