11.Bölüm

135 10 16
                                    

Simdi öncelikle HELLOOOOOOOO.

öhöm öhöm, ben yeni telefon aldım tamam mı (çatlayın patlayın) ve bu amina kodumun telefonunda turkce klavyeyi bulmak için götümü yırttım.

Ben fransada yaşıyorum ve telefonun dil ayarı falan fransizca ve Fransız klavyesini kullanıyorum, ancak ikili klavye kullanmak zorundayım hikayelerimi yazarken,cunku bazı harfler fln yok.

Neyse işte hallettim falan filan, bu arada artık düzenli olarak(şüpheli) bölüm atacağım. (aşırı iyi bir yazarım biliyorum teşekkür).

Bölüme geçek!

_______________________________

Askeriyeye gelmiştik. Arabanın içinde stresten kendini bitiren, duygusal kadın olan ben arabanın dışına adım attığım gibi Adalet Işığına bürünmüştüm.

Maşallah sende asker misin savcı misin belli değil amk, 24 saat askeriyedesin be.

Alparslanın yanında neden duygularımı belli etmiştim bilmiyorum. Normalde kimseye güvenmem çünkü insanlar en kötü anını kullanıp, sana zarar verirler.

Ama onun yanında öyle olmadı. İçimden bir duygu, ona güvenmemi söyledi. İlk defa mantığımla değilde, olmayan duygularımla hareket ettim.

Duygularım neden onca sene sonra gelmeye başlamıştı? Ben o gün duygularımı hayatımdan sildim diye yemin ettikten , 11 sene sonra neden geri geldiler? En kötü ölüm şekillerini, parçalanmış cesetleri bile gördüm bir şey olmadı ama o bebeği yaralı görünce,

Bunu yapanın dünyasını başına yıkacağıma dair yeminimi çoktan etmiştim.

Sert ve bir o kadar kendinden emin adımlarla yürüyordum. Alparslan arkamda koca çüsesiyle yürüyordu. Korumalarım evden çıktığımda arabayla peşimizden gelmişlerdi.

Askeriyenin girişindeki asker bizi görünce hemen kapıyı açtı. Sinirden ela gözlerimin renkleri, siyaha çalmıştı. Titremelerim durmuştu ve şuanda yapacağım tek şey,

Ne pahasına olursa olsun, o bebeği alıp, o iti gebertecek oluşumdu.

Korku bedenimi terk etmiş, yerine sadece acımasız duyguyu bırakmıştı. Kendi kendime söylediğim tek şey vardı, o da "acıma!" kelimesiydi.

Sinirlerim beynimi işgal etmişti, ve şuanda sadece o çocuğun kurtuluşu önemliydi. O masum canı kurtaracağıma dair yeminler yağdırıyordum.

Alparslan tam yanımda duruyordu. Aynı anda yürüyorduk. Arkada benim korumalar olacak şekilde, askeriyenin içine girmeden önce Alparslan kulağıma eğilip,

"Biliyorum ihtiyacın var. Lütfen sakin ol güzelim." dedi, ve elimi tuttu.

elimi tuttu-

LAN!

ay niye bu kadar şaşırdın be salak, kocan o senin hıh!

Hayırdır ne bu samimiyet-

Yazar:çocuklarım sakin olun bi'. Asena seninde hoşuna gittiğini biliyorum canım boş yapma.

Nerden biliyorsun ya!?

Yazar:seni ben yazdım ya hani çocuğum

Tamam.

Alparslan elimi tuttuğunda bırak rahatsız olmayı, aksine güçlenmiştim. Elini tutmak bana güç vermişti, kendimden zaten emin adımlarla yürüyordum, ancak Alparslan bana temas edince içimde hem sonsuz bir güven, hemde huzur dolmuştu.

𝙰𝙳𝙰𝙻𝙴𝚃 𝙸𝚂𝙸𝙶𝙸/asker&savcı/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin