Tanıtım

122 8 6
                                    

D-HY

Öncelikle bu benim ilk hikayem! Destek olursanız sevinirim. Yanlışlarımı ya da eksiklerimi yorum yaparak ya da bana mesaj atarak söyleyebilirsiniz. Keyifli ve iyi okumalar...

Ilgın.. annem. Bundan altı sene önce kendini astı. Tarık. Babam. Annemin kendini asmasının asıl sebebi. Ama o bu suçu üstlenmiyor. Nedeninin ben olduğumu düşünüyor. Bu yüzden de annem öldüğünden beri bana hayatı zindan ediyor. En basiti yaklaşık her hafta siniri geçinceye kadar döver beni. Bunlar neden mi oluyor? On dokuz sene önce beraber yaptıkları hata yüzünden. Bundan on dokuz sene önce annem ve babam evlenmeden birlikte olmuşlar ve bu birliktelikten annem hamile kalmış. Ben doğunca da mecbur evlenmişler. Ben on iki yaşındayken annem babamı, babamın en yakın arkadaşı olan Murat denen adamla aldatmış. Babamda annemi annemin en yakın arkadaşı Hülya'yla aldatmış. Tabi bunları birbirlerinden habersiz bir şekilde yapmışlar. Annemde hem aldatılmış olmayı hem de aldatmış olmayı gururuna yediremeyip 28 Kasım tarihinde banyoda kendini asarak intihar etti. Ne kadar babam annemi aldatmış olsada dediğine göre ona ilk gördüğü günden beri delicesine aşık. Annem kendini öldürüncede babam bana resmen eziyet etmeye başladı.

Peki ben kim miyim? ben on sekiz yaşında, Övgü'de on ikinci sınıf öğrencisi bir kızım. Ve bu arada benim adım Alida.

Okulun çıkış zili çaldı ve bende eşyalarımı çantama tıkıp sınıftan çıktım. Okuldan da çıktıktan sonra otobüs durağına doğru yürüdüm. Evime giden otobüs sonunda gelince bindim ve arkalara doğru yürüdüm.

Eve geldikten sonra çantamı odama bırakıp balkona çıktım. Sigaramı yaktıktan sonra uzun bir nefes çektim içime. Babam memur olduğundan saat beşte eve geliyor. Yani yaklaşık bir yarım saat onun dırdırını çekmiyorum.

Ve kapının açılıp kapanma sesi duyuldu. Babam işten geldi. Birazdan kalkıp akşam yemeğini hazırlarım. Bugün canım mercimek çorbası çekmişti. Acaba onu mu yapsam? Neyse bunu daha sonra düşünürüm.

"Alida?" diye seslendi evin içine doğru. "Evdesin değil mi?" "Başka nerede olabilirim?" diye tersledim babamı. "Sekiz buçukta yemeğe çıkacağız bir arkadaşımla ve sende gelmek zorundasın. Sakın bir yere kaybolma!" dedi odamın kapısının önünde dikilerek."Gelmeyeceğim." dedim soğuk sesimle."Evet geleceksin. Annenden sonra ilk defa bir kadınla görüşüyorum ve bu akşam onunla yemeğe çıkacağız. Senin gelmeni o istedi, ben değil." dedi babam benimki kadar soğuk sesiyle.

Babamla ikimiz annemden sonra birbirimizden ölesiye nefret eder olmuştuk. Sigaramdan son dumanı çekip kül tablasında söndürdüm ve tekrar babama döndüm. "Sana gelmeyeceğim dedim değil mi? Annemden sonra ilk defa bir kadınla görüşüyor olman göründüğü üzere benim umurumda değil." Babam bu cümlemden sonra elini kaldırıp yanağıma afilli bir tokat attı. Sandalyemden yere düştüm. Bu benim için hiçbir şeydi. Babamın beni dövmesine altı yıldır o kadar alıştım ki yediğim tokat canımı acıtmamıştı. " Seçtiğim kadına saygı duymalısın!" diye gürledi bana doğru eğilerek. "Hadi ama baba. Elinden gelen bu mu? Senden öncesinde daha iyi performanslar görmüştük." Güldüm. Hatta kahkaha attım bile denebilir. Saçlarımdan tuttu ve başımı duvara vurdurdu. Saçlarımı bıraktıktan sonra karnıma tekmeler atmaya başladı. Gözlerim duyduğum acıyla sulandı ama gözyaşlarını geri gönderdim çünkü üç sene önce kendime bir söz vermiştim. Babam beni ne kadar döverse dövsün asla ama asla ağlamayacaktım. Babam beni dövmeyi sonlandırdıktan sonra sekiz buçukta hazır olmam gerektiğiyle ilgili şeyler söyleyip odasına gitti.

Başım kanıyordu ama ciddi bir hasar olmadığı ortadaydı. Bu yüzden banyoya geçtim ve kanayan yere pansuman yaptım. En son sargı bezini de başımın daha doğrusu alnımın kenarına yapıştırdım ve bitti. Odama geçtim ve önce ağzına kadar sigara izmaritleriyle dolmuş olan kül tablamı çöpe boşalttım. Sigaramı yaktım ve çakmağı paketin içine koyup paketi de çalışma masama attım. Dolabımın başına geçtim. Siyah bir üstle siyah mini eteğimi çıkarıp yatağın bir köşesine fırlattım.

Okuldan geldiğimden beri bir şey yemedim bu yüzden fazlasıyla açtım. Zaten okuldada çok bir şey yediğim söylenemez.

Elime telefonumu aldım. Vedat Amca'yı aradım. Birkaç defa çaldıktan sonra açtı. O bilindik sevecen sesi kulağımı doldurdu. "Efendim Aliye kızım?" Mahallemizde genelde yaşlı insanlar otururdu. Onlarda benim adımı söyleyemedikleri için bana hep 'Aliye' derlerdi. "Nasılsın Vedat Amca? İşler ne alemde?" "Ne olsun kızım şöyle böyle devam ediyoruz işte." İşleri sıkıntılıda olsa hep böyle söylerdi Vedat Amca. "Hayırlı işler o zaman. Neyse Vedat Amca bana her zamankinden hazırlar mısın be sana zahmet?" Güldü. "Ne zahmeti kızım. İki dakkada hazır şimdi. Berat hemen getiriverir." "Tamam. Oldu o zaman hadi sana hayırlı işler."

Bu arada Vedat Amca mahalledeki lahmacun dükkanının sahibi ve oranın lahmacun ustasıdır. Bir lahmacun yapar dillere destan.

On beş yirmi dakika sonra zil çaldı. Kapıyı açtım. Berat elinde nefis lahmacunumla kapının önünde bekliyordu. İçeriden cüzdanımı aldım. Parayı verdim. Berat tam gidiyordu ki kolundan yakaladım. "Berat?" Önce başını sonra bütün vücudunu bana doğru çevirdi. "Efendim abla?" "Paran var mı Berat?" Başını önüne eydi. Küçük bir tebessüm ettim. Berat daha on iki yaşındaydı. Ama ailesi biraz geçim zorluğu çekiyordu. Bu yüzden okuldan sonra Vedat Amca'nın yanında getir götür işlerine siparişlere falan bakardı. Cüzdanımdan elli lira çıkarttım ve Berat'ın eline verdim. Parayı görünce çok sevindi. "Saol ablam benim. Seni çok seviyorum." Güldüm. "Tamam bende seni seviyorum. Ama hadi daha fazla oyalanmada dükkana git. Vedat Amca'dan fırça yeme sonra." Kafasıyla tamam isareti yapıp gitti.

Mutfağa geçtim. Kendime biraz buzdolabındaki ayrandan koydum. Ve lahmacunumu keyifle yemeye başladım.

Akşam olunca yatağın köşesine fırlattığım kıyafetleri giymeye başladım. Giyerken vücudumdaki yara izlerine dokundum. Onlar hiç geçmeyecekti. Ama ben alıştım artık. Vücudumdaki derin yara izlerini her gün giyinirken görmeye alıştım. Babamın suçunu üstlenmeyişine alıştım. Her gece içerken yıldızlardan birini seçip ona "Anne" demeye alıştım.

Gündoğdu MeydanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin