5.Bölüm: Pekmez

21 1 0
                                    

YK-KED

"Arda." Ses yok. "Arda." Yine ses yok. "ARDA KALK LAN!" diye bağırarak Arda'ya tokat attım. Yavaş vurdum merak etmeyin. "Ne vuruyorsun ya, kaktık işte ne var?" diyerek yatakta oturur pozisyona geçti. "Evinde pekmez yok." "Yani?"dedi kaşlarını kaldırarak. "Yanisi motorun anahtarlarını verde pekmez alıp geleyim. Benim motorun anahtarları bizim evde kaldı biliyorsun."dedim ayağa kalkarken. "Saat kaç?" dedi yorganı üstünden atmaya çalışarak. Dediğim gibi sadece çalıştı, başarılı olduğunu söylemedim. Telefonumdan saate baktım. "03.38" dedim ve telefonumu tekrar cebime koydum. "Bu saatte ne pekmezi Alida?" dedi ve yüzüme şaşkın bir ifadeyle bakmaya başladı. "Soru sormayı bırakta motorun anahtarlarını ver." dedim artık sıkılmaya başlayarak. "Kızımı sana emanet edicem ha? Nah!" dedi sonunda ayağa kalkabildiğinde. Tabi ya onun motoru her şeyinden değerliydi. "Bende seninle gelicem." "Fark etmez. Pekmez alalım yeter." dedim kapıya doğru yürümeye başladığımda. "Yedi dakikan var. Çabuk ol biraz. Ben kapının önünde bekliyorum." dedim ve kapı koluna uzandım. "Neden yedi?" dedi ben tam çıkacakken. Sorduğu soruya omuz silkerek cevap verdim ve çıktıktan sonra kapıyı kapattım. Saat 03.44 yani elli bir geçe burda olmalıydı. Dış kapının yanına doğru yürüdüm ve ayakkabılarımı giydim. 03.48 az bir zamanı kaldı. Kapının yanına yere oturdum ve beklemeye başladım. Bir kaç dakika sonra geldi. "Bu saatte pekmez satan açık bir market bulabilecek miyiz ki?" diye mantıklı bir soru yöneletti. "Çok mantıklı bir soru ama bilmiyorum. Dua ette bulalım yoksa market açılana kadar orada bekleriz." dedim hiç de tatlı olmayan bir gülümsemeyle.

1 saat ve 27 dakika sonra;

"Alida, bir sorum olacak?" "Tabii, sor." dedim yüzümü Arda'ya çevirerek. "Biz mal mıyız?" "Niye sordun ki?" "Saat 05.18 ve biz marketin önüne oturmuş açılmasını bekliyoruz. Bu yüzden sormuş olabilir miyim sence?" "Gayet mantıklı." "Eve gitsek ya artık, sabah açılınca gelir alırız pekmezini hadi." dedi ayağa kalkarak. "Hayır olmaz. Buraya gelene kadar zaten sekiz market gezdik hiç birinde pekmez yoktu. Ve benim canım olmayınca daha çok çekti yani bu market açılana kadar bekleyeceğiz ve açıldığında pekmez alıp eve öyle gideceğiz." dedim kolundan tutup tekrar yanıma oturttuğumda. "Çok inatçısın biliyorsun değil mi?" "Evet, biliyorum." "Peki dokuza kadar burada ne yapacağız acaba?" "Şu çalılıklardan yaprak koparıp götümüze sokucaz Arda. Ne bileyim ben ne yapacağız?" tam ben konuştuğum sırada ezan okunmaya başladı. "Küfür etme lan! Ezan okunuyor!" "Ah ne imanlı çocuk ama!"

3 saat ve 32 dakika sonra;

"Alida, kalk lan saat dokuz olmuş. Market açılıyor." sarıldığım sert camsı şeylerin çekilmesiyle uyandım. "Ne var lan?" "Alida sen ciddi misin? Bitmiş bira şişelerine sarılarak mı uyudun?" "O anda sarılacak başka bir şey bulamadım ne var bunda?" bira şişelerine sarılıp uyumak yasak değil ki yanii. "Kesinlikle gördüğüm en tuhaf insansın." "Teşekkür ederim ama beni niye uyandırdın?" "Kaldırımda uyuya kaldığımız ve market açıldığı için olabilir mi?" "Tamam, anladım. Hadi pekmez alıp eve gidelim çok uykum var." "Hadi kalk o zaman." "Tamam kalktık be!"dedim ve ayağa kalktım. Markete girdik beraber ve pekmez aramaya başladık. Sonunda bulduğumuzda parayı ödeyip çıktık.

Gündoğdu MeydanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin