Birden bire bastırmıştı yağmur. Hava durumuna güvenip beyaz yazlık bir elbiseyle dışarı çıkmış olmamın bedelini sırılsıklam olduktan sonra iç çamaşırlarımın bariz bir şekilde belli olmasıyla ödüyordum.
Elbisem üzerime yapışmıştı adeta. Beni bu şekilde gören erkekler gözlerini benden alamıyorlardı. Yağmura ve üzerimdeki bakışlara rağmen acele etmiyordum, aksine bu durumdan haz alıyordum ve her zamanki gibi istifimi bozmadan eve doğru yürüyordum.
Birbirleriyle uyumlu açık mavi dantelli sütyen ve külodumun beni gören erkeklerin akllarını başlarından almamaları imkansız bir şeydi.
Kim bilir en son ne zaman kıvırcık saçlı, dolgun dudaklı, 90C göğüslü ve iri kalçalardan uzanan pürüzsüz sütun bacaklı bir kadını canlı kanlı görmüştü ki zavallılar? Muhtemelen hiç!
Onlara bu fantezi malzemesini sunmaktan zevk alıyordum. Cep telefonlarının kamerasıyla beni çekenleri sadece görmezden gelmeyip aynı zamanda fotoğraf ve vidyolarda olabildiğince seksi çıkmak için ekstra özen gösteriyordum.
Bu durum beni her ne kadar kısa süreliğine zevklendirse de benim için basit bir oynaştan ileriye gitmiyordu, çünkü hiç birinin beni tatmin edecek ne dayanıklılığı, ne gücü ne de yeterince karanlık ve derin fantezileri vardı.
Bu yüzden evde beni kısa süreliğine de olsa mutlu edecek oyuncaklarıma kavuşmak için sabırsızlanıyordum.
Apartmana vardığım sırada bu sefer hangilerini nasıl kullanacağımı kafamda kurgulamaktan el çantamdaki anahtarı bulmakta kısa süreli bir sıkıntı yaşamıştım. Zevkin doruklarına ulaşmama kısa bir süre kalmışken aklımı hemen toparlayıp içeriye girmeyi başarmıştım.
Merdivenin basamaklarını bir bir geride bırakırken arkamdan bir ses
"Ellerim dolu, görmüyor musun? Bu yağmurda kapıyı açık tutabilirdin!" diye bana kızmıştı.Ben ağzımı açıp bir şey diyemeden hızlıca yanımdan geçip elindekileri benim dairemin de bulunduğu birinci kata bırakmıştı.
Kimdi bu adam? Kendini ne sanıyordu? Benimle bu şekilde konuşma cüretini kendinde nasıl buluyordu? "Onu ilk gördüğüm yerde ağzının payını vereceğim" diye düşünmeye kalmadan tekrar aşağıya iniyordu.
Merdivende bu sefer yüz yüze karşılaştığımızda onu tepeden tırnağa süzmüştüm. Hafif esmer, çene yapısı ve elmacık kemikleri belirgin, geniş omuzlu ve kaslı bir yapısı vardı.
Onu süzdüğümü fark etmiş olacak ki yanımdan aşağıya doğru geçerken kaşlarını havaya kaldırıp bana garipser bir bakış atmıştı.
Bu şekilde bir bakışa maruz kaldığımı hatırlamıyordum, özellikle yağmurdan sırılsıklam olmuş elbisemin üzerime yapışmış ve vücut hatlarım ile iç çamaşırlarımı du denli belli eder haldeyken.
Kısa süreliğine afalladıktan sonra merdivenleri çıkmaya devam ediyordum - sonuçta evde beni bekleyen oyuncaklarım vardı.
Birinci kata vardığımda az önceki herifin taşınmakta olan yeni yan komşum olduğunu anlamıştım. Kapısı açıktı ve eşyalarını karton paketler içinde evinin koridoruna dizmişti.
İçerisini fazla gözetmeden hemen kendi daireme yönelmiştim.Yağmurun yanı sıra zevk suyumun da bacaklarımdan aşağıya doğru aktığını hissediyordum - acilen boşalmam gerekiyordu!
Eve girer girmez yaptığım ilk şey oyuncaklarımın bulunduğu komodine doğru ilerlerken sütyenimden kurtulmak olmuştu.
Komodinin çekmecesini açar açmaz önceden kafamda belirlediğim oyuncaklarımı çıkarmıştım.
Klitoris emici vibratör ile tırtıklı dildo beni uçuracaktı, ikisini aynı anda kullanmam 20 dakika gibi kısa bir sürede en az dört orgazmı garantileyecekti.Giriş bölümü sonu
Umarım fragmanı beğenmişsinizdir.
İkinci bölümde derince +18'e gireceğiz.
Yorum ve oylarınızı eksik etmeyin.Saygılarımla
- daddy
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doyumsuz | +18
RomanceAşırı cinsel fantezilerini doyasıya yaşamak isteyen 23 yaşındaki Ayten kendisini tatmin edecek bir erkek ile tanışmamıştı. Ta ki şimdiye kadar... Hikaye bol detaylı (!) cinsellik, yerine göre de argo içermektedir.