Mina Özer: doktor olan sensin, güveniyorum.
Mina Özer: ama bu yine de stresime engel olmuyor.
Mina Özer: nasıl olacak o iş anlayamıyorum.
Yazdığım mesajları gönderip göndermemek arasında kararsız kalırken dudağımı dişleyerek gönderdim. Duygusal bir şey olmayacak Mina, sakin ol diye mırıldanıyordum kendi kendime. Beni korkutan şey ona aşık olmak mıydı?
Mesajlar çift tik oldu ve ardından görüldü. Bu kadar kısa süre içerisinde görmesini beklemiyordum.
Sergen Timur Dinçer: Sana dokunacağım.
Yazdığı mesajla anında telefonumu yatağın üstündeki yastığımın üstüne fırlatıp sessiz bir çığlık attım. Bacaklarımın arası karıncalanmıştı. Mesajını eğilip yeniden okuduğumda minik bir çığlık daha atmıştım.
Peki peki peki, o bir doktordu ve beni iyileştirecekti. Olay buydu tamamen.
Mina Özer: hmm
Mina Özer: bu kadar mıydı yani tedavim?
Mina Özer: bana dokunuyorsun zaten.
Yazdığım mesajları yeniden okuyup gönderdiğimde utançla başımı yastığa gömdüm. Bana dokunuyorsun ne demek aptal kafam! Adam sana sadece temas ediyor.
Sergen Timur Dinçer: Mina ciddi olamazsın.
Sergen Timur Dinçer: Dokunmaktan kastımın ufak bir temas olmadığını biliyorsun.
Sergen Timur Dinçer: Biliyor musun kızım?
Oflayıp yüzüme gelen saçlarımı kulak arkasına sıkıştırdım hızla. Ter basmıştı bir anda. Heyecandan ve yüksek adrenalinden ölecek gibi hissediyordum. Ya da daha çok cehennemde yanıyor gibi.
Mina Özer: sanırım.
Mina Özer: yine de merak ediyorum.
Mina Özer: ne kadar ileri gidebileceğini.
Sanki şu an mesajlaşırken nasıl sevişeceğimizi konuşup planlıyor gibi hissediyordum. Aslında öyle değildi. O sadece bana yardım etmeyi teklif etmişti ve ben de insanlara karşı çekimser durmak istememek için kabul etmiştim. Telefonumun ışığı yeniden yandı ve gelen bildirimle hızla ekranı açtım.
Sergen Timur Dinçer: Sana mesajla anlatırsam utanacağını biliyorum ufaklık.
Sergen Timur Dinçer: Neden derste değilsin?
Mina Özer: tatile gireceğimiz için dersler boş geçiyor.
Mina Özer: hafta sonu da ailemin yanına gideceğim.
Sergen Timur Dinçer: Akşam seni alırım.
Kalbim maraton koşmuşum gibi hızlanırken iki gün sonra buradan gidecek olmam beni biraz üzüyordu. Onu bir süre göremeyecektim ne yazık ki.
Mina Özer: ne için?
Sergen Timur Dinçer: Metehan bu akşam seni çalıştıracak.
Ben de sanmıştım ki...Ah utanmaz Mina! Neler düşünüyorsun böyle?
Mina Özer: bu durum beni utandırıyor açıkçası.
Mina Özer: yoğun kişilersiniz ve benim için zaman ayırmanız beni mahcup ediyor.
Sergen Timur Dinçer: kimse için mahcup olmana gerek yok Mina.
Mina Özer: olabilir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
rota (+18)
ChickLitUfak, küçücük bir öpücük bırakıp kendimi çektiğimde dağılmış gibi hissediyordum. Bununla yetinmeyip dudaklarımı yaladım. "Mina, Mina, Mina..." İsmimi sayıklayıp alınlarımlarımızı birleştirdiğinde ürkekçe gözlerimi kaçırdım. "Niye beni öpmedin?" Ell...