Sirius ve James mektuplarını göndereli neredeyse bir buçuk gün olmuştu ancak Potter'ların baykuşu henüz bir mektup getirmemişti.
"Sence o iyi midir?" Diye sordu James sigarasını yakarken. İkisi de erkenden uyanmış ve Remus'un cevabını beklemeye başlamıştı. Tıpkı dün yaptıkları gibi.
"Ne zaman iyi oldu ki?" Diye sordu Sirius. Remus zor şeyler yaşıyordu.
"Belki de bir baksak fena olmaz." Bu plan ikisinin de aklına yatınca hemen hazırlandılar ve yola koyuldular."Sence Regulus ne durumdadır?" Diye sordu Sirius. "Gebermiş olmasını diliyorum." Sirius buz gibi bir cümle kursa da yüreği sızladı. Onun ölmüş olmasını istemezdi.
"Siri bana yalan söylediğinde anlayabiliyorum." Dedi James.
"Hem dün gittiğinde onu görmedin mi?"
Sirius şaşkınca James'e döndü.
"Oraya gittiğimi nereden çıkardın?"
James Sirius'a ters ters bakmaya başlayınca Sirius omuz silkti.
"Pati onu görmeyi denedi ama bedeni pek kullanışlı değildi." James güldü."Önce oraya gidiyoruz o zaman."
Sirius reddetmek için ağzını açtı ama bunu yapmak istemediğini fark etti. Kardeşine çok büyük zarar vermediğini görmek istiyordu.
Rosaline'in evine uzaktan bir baktı ve süpürgelerine atladılar. İlk defa böyle bir şey deneyeceklerdi. Quidditch dışında pek fazla süpürge kullanmamışlardı.
Açıkçası Sirius süpürgeye binmeyi o kadar da sevmiyordu ve bu yolculuk ona epey uzun gelmişti.
Black Malikanesinin yakınlarında bir yere güvenle iniş yaptıktan sonra James bir şey demesi için Sirius'a baktı. Patron oydu.
"Böyle uzaktan bakarak bir şey elde edemem. Pati olarak gidersem de savunmasız kalırım. Beni burada bekler misin? Eğer yarım saat içinde gelmezsem süpürgeyi bana gönder ve beni Remus'un evinde bekle.""Hiç mantıklı konuşmuyorsun. Onlar evdeyse yakalanmama ihtimalin yok Siri. Bir de bana seni bırakıp gitmemi söylüyorsun."
"Regulus evde yalnızdır. Muhtemelen ev cini Kreacher da onunla birliktedir. Regulus'un balkonuna kadar rahatça uçabilirim. Sonrası çok kolay olur. Korkma James beni öldürmek isteselerdi onları hiçbir şey durduramazdı." Sirius güldükten sonra süpürgesine tekrar atladı. Ailesinin durmak gibi bir niyetinin olmadığını kendine sakladı.
"Bana yapabileceğin en iyi yardım planıma sadık kalmandır James. Duydun mu beni? Ne olursa olsun o kapıdan içeri girmeyeceksin." James kafasını salladı. Çünkü ağzından çıkan kelimelerin inandırıcı olmayacağını biliyordu.
Remus'a yapacakları sürpriz ziyareti düşündü. En azından biraz toparlanmış olmasını diledi. Durduğu yerin pek de güvenli olmadığını düşünerek biraz daha güvenli bir yer aradı. Ağaçların ve çalıların arasında biraz dolandıktan sonra ufacık bir açıklıktan kendini iyice çalıların arasına çekti. Sirius gelene kadar açıkta durmak aptalca olurdu. Burası Safkan görüşlerinden uzaklaşan insanlar için güvenli bir bölge değildi.
O sırada Sirius hiçbir şeyi umursamadan kardeşinin balkonuna uçmuştu. Biraz ittirdikten sonra içeri girdi. Yatağı bomboştu. Vazgeçip geri dönmek istese de buraya kadar gelmişken en azından burada kimsenin olmadığına emin olmak istedi. Koridora çıktı ve hemen yandaki odasına pat diye daldı. Yatağında uyuyan kişiyi hemen tanıdı.
Kapıyı kapattı ve ona doğru yürüdü. Kasıla kasıla ortalıkta gezinen kardeşi şimdi cenin pozisyonunda yatıyordu. Yüzü morluklar içerisindeydi. Sirius onunla karşılaşmayı, tartışmayı ve diğer her şeyi düşünmüştü. Yine de kardeşinin onu özleyebileceğini düşünmemişti. Ama Regulus Sirius'un sebep olduğu yaralarla abisinin yatağında öylece yatıyordu. Sirius yine çok pişman oldu. Yaptığı şey büyük bir hataydı. Bir an önce bu evden gitmek istedi.
![](https://img.wattpad.com/cover/351110588-288-k251178.jpg)