Tüm gün ev işleriyle uğraşmanın verdiği yorgunluğu hâlâ üstümden atamamışken bir de Ediz'lere akşam yemeğine gidecektim. Duştan çıkıp hazırlanmışken Bartu'nun haberi olması için ona kısa bir mesaj atarak evden çıktım. Yan evin önüne gelirken zile basmadan açılan kapıyla irkildim.
Tam karşımda beyaz kumaş pantolon ve krem rengi ince bir tişörtle önümde duran Ediz'e baktım. Bana garip bir heyecanla bakarken elimi uzattığımda elimi tutmak yerine beni kendine çekip sarılmıştı. Kısa sarılmanın bana verdiği şaşkınlığı üstümden atamazken Jale teyzem ve İlayda kapıya geldiklerinde hepsiyle selamlaşıp sarıldım.
"Hoş geldin kızııııım."
"Hoş buldum anneeeeemmm."
Birbirimize sıkıca sarılmış hasret giderirken İlayda'nın kıskanç yüklü öksürüğü ile gülerek ayrıldık. Hep beraber içeri geçerken oturma odasına geçip oturduk.
"Kankaa, bizim Yaren vardı ya!"
Aha başlıyor bizim dedikodu saati...
"Ne olmuş lan Yaren'e?" dedim merakla.
Uzun zamandır magazinden uzak kalmıştım. Acil bilgi toplayıp analiz etmen gerekiyordu. Bizim mahalle yine yerinden oynamıştı galiba.
"Hamileymiş!"
Gözlerim irileşirken kınayan bir şekilde elimi ağzıma götürdüm.
"Hani evlenince olacaktı o iş, öyle diyordu? Püü!"
"Valla Hakan evlenicez zaten demiş, olan olmuş."
Ananısını sikeyim. Yarrağı yedi bu kız.
"Alacağını aldıktan sonra gider Hakan diyeceğim de, ortada bebek varmış kaçamaz artık."
İkimiz gülmeye başlarken Ediz elindeki telefonla uğraşıyor ve arada bize bakıyordu. Jale teyze mutfağa geçtiği için rahat rahat konuşuyorduk.
"Ee sen ne zaman hamile kalıyorsun?" diyerek dalga geçtiğinde üzerine atlayıp yüzüne şaplağı indirdim.
"Öyle bir şey olmayacak." dedim sıkıntılı bir sesle.
"Yani illaki evleneceksin Anka." dedi bir anda Ediz.
Bir şey demeden açılan elbisemi düzeltip eski oturuşuma geri döndüm.
"Bartu'yla bir şey mi oldu?" dedi İlayda kulağıma eğilip fısıldarken.
Bir şey olmamıştı. Sadece imkansız bir aşkımız vardı o kadar.
"Hayır ama istenmeyen bir gelin olmak yerine, evlenmemeyi tercih ederim." dediğim esnada içeri Jale teyze girdi ve eğilip yanaklarımı öptü.
"Seni istemeyen kaynana ölsün ölsün. Neyse sen benim gelinim ol, ben seni her daim isterim valla." dediğinde Ediz kuru kuru öksürmeye başlamıştı.
"Ne oldu evladım?" dedi korkuyla Jale teyze.
"Yok bir şey anne."
"Hep annem olarak göreceğim vallahi seni ama ben ve evlilik, yok yok yok."
Omuz silkerek İlayda ile aramıza oturdu.
"Onu bunu boşverin de Hakan ve Yaren'in düğününde ne giyeceğiz kız?"
Hepimizi bir gülme tutarken kahkahalar içinde bize tatlı tatlı bakan kadına doyasıya baktım, çok seviyordum.
•
Yemeğimizi yemiş tatlılarımızı afiyetle gömmüştük. Saat artık geç oluyordu. Kalksam iyi olacaktı ki Bartu da dakika başı eve geçeyim diye mesaj atıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MOTORUNA SOKAYIM
General Fiction0531*******: Ezseydin bir de orospu çocuğu! . Bu kitap bolca argo kelime, küfür, hakaret, şiddet ve cinsellik içerir. Lütfen bunun bilincinde olarak okumaya başlayınız ve ona göre yorum yapınız. İyi okumalar dilerim.