-1-

602 8 3
                                    

Yaşıtlarım dışarıda aydınlık bi hayat çekerken benim karanlık hastahane köşelerinde durmam eşitlik miydi¿Dışarıdan kabası alınmış bi ev gibiydim.Uzaktan bakınca temiz ama dokununca gizlenilmiş kirliliğim ortaya çıkıyordu. Çok sevgili! doktorum Fuat bey ve yine Çok sevgili! anne ve babam bu asosyalliğimin hep özentilik ve ergenlikten olduğunu söyleyip duruyorlardı,ama kimse gerçeği bilmiyordu.Tam o sırada psikoloğum Fuat beyin çakma sarışın sekreteri adımı okuyup içeri girmemi söyledi. Evet burası özel bi hastahane değildi,kirliydi,pisti ve karanlıktı.Zaten ailemde zengin falan değildi hatta ben ek iş bile yapıyordum,GARSONLUK! Ne trajedi ama, filmlerde genellikle garson kızlar hayatlarının aşklarını bulup onlarla evlenirlerdi ah tabi bu arada hayatlarının aşkı yakışıklı ve zengin olurlardı.Ama dediğim gibi bunlar gerçek değildi ve olmicaktı da.Ben düşüncelere dalmışken bay mükemmel!
psikolog Fuat bey;
-"Bugün nasılsın Mina" diye sordu ben de her zamaki gibi;
-"Yine eksik ve yalnız hissediyorum.Değişen bişey yok" dedim.
-"Ahh hadi ama Mina her hafta aynı cevap,ne istiyorsun ha aileni ve beni aptal ergenliklerin yüzünden delirtmek mi ki eğer amacın buysa bunu başarıyorsun kızım Tebrikler! "
Bana sert çıkışından sonra donuk ifadelerle hiç mimiksiz sert bir şekilde;
-"Aydınlık istiyorum bana aydınlığı  verebilecek misin hoş şuan dediklerim sana aptalca ve ergence geliyor ama.."
-"Mina sadece 17 yaşındasın ve-
Sözünü tamamlamasına izin vermeden odadan çıktım.Neredeyse her gelişimde böyle oluyordu ve ben çekip gidiyordum ama sonraki seansa sevgili ailem sayesinde yine  paşa paşa geliyordum.Uzun koridorda yürüdükten sonra asansörü beklemeye başladım. Sonunda asansör geldiğinde asansöre binip yukarı çıktım,Meleğimin odasına.Melek 12 yaşında lösemi biriydi,onunla buraya ilk geldiğimde koridorda tanışmıştık ve bana buraya her gelişimde onu ziyaret etmemi istediğini söylemişti.Bende onu kırmayıp bu dediğini yapıyordum.Sonunda pembe kapılı odasının başına geldiğimde uzun saçlarımı düzeltip içeri girdim.Yatakta yatmış tavanı izliyordu.Ben daha o beni görmeden sohbete başladım asıl psikoloğum oydu benim.
-"bugün de aydınlığa kavuşamadım"
-"Ah Mina demek geldin seni özlemişim"
Dediklerini hiç dikkate almayarak tekrar ettim;
-"Bugün de aydınlığa kavuşamadım"
-"Biliyor musun seni kısa bir süreliğine de olsa aydınlatıcak bişey biliyorum"
-"Nedir o?"
-"Hani bi oda arkadaşım vardı-
-"Şu zengin olup mal gibi bu hastahaneye gelen sarışından mı bahsediyoruz?"
-Tam da o. Bugün onu Amerika'ya nakil edicekler ve bil bakalım mükemmel bileziklerinin olduğu kutu nerde?"
-"Nerede? "
-"Dolabının içinde yani hâlâ bu odada.Hadi annesi gelmeden al şu bilezikleri sonra onları bozdurup bana moda dergisi al.Hemşireler artık almıyorlar ve senin paranın ona yetmeyeceğini biliyorum"
Haklıydı onun okuduğu dergiler çok pahalıydı.Hırsızlık işini ilk kez yapmıyordum çoğu kez bu zengin kızın eşyalarını çalıp onları satıp ya da bozdurup o paralarla Melek ve bana kek alıyordum.
-"Hadi ama Mina kamera yok zaten biliyorsun hadi neyin telaşı bu?"
-"Sence onlara bi hoşçakal hediyesi yapmalı mıyız?"
-"Ah işte benim kızım!Tabiki bir süprizi hakettiler"
Melek bana pis pis sırıtırken bende Yüzümdeki sırıtışı bozmadan kızın çantasının içinde ne kadar değerli şey varsa hepsini aldım ve Meleğe göz kırpıp odadan çıktım.Suçu Meleğe atamazlardı çünkü Melek ayaklarını kullanamıyordu.İnsanlar fazla aptallardı.Ben bunları düşünürken kuyumcunun önüne gelmiştim bile. İçeri girip tüm altınları bozdurduktan sonra Şu pahalı adı ingilizce olan büyük bir markete girip Meleğe 6 tane moda dergisi aldım geriye kalan parayla onları paket yaptırıp hayırsever birisi gibi hastahaneye yollattım.Meleğin de dediği gibi aydınlanmamıştım ama eğlenmiştim buda bir şeydi  ha!
Karanlıklarım ben Melek karakterini Mine nur Tatar'dan aldım yani onun gibi güçlü bir kız! İnstagramdan Mine Nur Tatar'ı takip edip onun ne kadar güçlü bir kız olduğunu görebilirsiniz.
Sizleri seviyorum :)
Multimedia Mina!

Karanlık KadınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin