-4-

170 6 0
                                    

Lanet olasıca alarm çalmadan hemen önce kapattım. Yatakta doğrulup boş boş halıyı izledikten sonra kalkıp banyoya girdim.Saçlarım kokmaya başladığı için girip duş aldım. Duştan çıktıktan sonra siyah okul eteğimi giydikten sonra üstüme lacivert polo yaka kısa kollu tişörtümü giydim.Kısa siyah saçlarımı tarayıp dışarı çıktım.Okula yürürken adımlarımı sayıyordum tam 809 adım sonra okula varmıştım.Bahçeden içeri girer girmez sıraların oraya doğru yürüdüm. Herkesin ismi okunup olduğu sınıfa koyulurken ismimin okunmasıyla irkilip sınıfın olduğu sıraya ilerledim.Sıraya girdiğimde burdaki kimseyi tanımadığımı fark edip bakışlarımı yere indirdim.Herkes sınıflarına dağılırken bende sınıfıma doğru ilerledim.Okulda hiç arkadaşım yoktu.E haklılardı da benim gibi korkunç bir tiple kimse arkadaş olmak istemezdi.Durun bakalım lafımı geri alıyorum bir salak varmış.
"Selam ben Arda"
"Sorduğumu hatırlamıyorum"
"Hmm sert kız ayaklarını sevdim"
"Defol git sınıfa giricem"
"Tamam tatlı kız eninde sonunda tanışırız"
Tatlı kız mı! İğrenç!!
Cevap vermeyi es geçip sınıfa girdiğimde en arka sıralara doğru ilerledim.Cam kenarına geldiğimde direk yerleştim.Teorik olarak şuan okuldaki tek tanıdığım kişi Arda denen yılışık şeydi ama buda birşeydi.Hoca sınıfa girdiğinde onu takmayıp camdan aşağı bakmaya başladım. Dışarıda kimse yoktu,Bahçede sadece bir top vardı ve o da hafif esen rüzgârla ordan oraya sallanıyordu.Dikkatimi ondan alıp sınıfa verdiğimde Esmer ve güzel bir kız hocaya tatil anılarını anlatıyordu.Dikkatimi yeniden bahçeye verdiğimde topun orda olmadığını fark ettim. Nihayet zil çaldığında kalkıp okuldan çıktım.Kafeye doğru yürürken içimden yabancı bir şarkıyı tekrarlıyordum.Bu şarkıyı Melek için dergi aldığım o markette duymuştum ve hoşuma gitmişti ama adını bilmiyordum. Nihayet kafeye vardığımda içeri girip tuvalete girdim.Altımdaki eteği çıkardım ve çantamdaki pantolonu bacaklarıma geçirdim. Eteğimi çantama teptikten sonra tuvalletten çıkıp çantamı kasanın oradaki sandalyelerden birinin üzerine koydum.Kasada etrafı süzerken hamile bir kadın gözüme çarptı. Kocası olduğunu düşündüğüm adam ona birşeyler yedirmeye çalışırken o tebessüm ederek reddediyordu.Ben onları izlerken kafenin telefonunun çalmasıyla irkilip telefonu açtım.
"Kelebek kafe buyrun"
"Mina? "
Karşı taraftan gelen güçlü kadın sesi dikkatimi çekerken;
"Buyrun benim de siz kimsiniz?"
diyebildim.
"Ben Hale Gürsoy,Gürsoy malikanesine gelmeni istiyorum adres telefonuna mesaj atılacak oraya gel."
Telefon kapandığında gidip gitmemekle terettüd ettim.Ama en sonunda gitmekte karar kılıp patrona sipariş olduğunu söyleyip gittim.Taksiye bindiğimde adresi taksiciye verip kafamı cama yasladım.Kimdi bu kadın, beni nerden tanıyordu,adımı nerden biliyordu ve en önemlisi beni neden çağırmıştı?
Bunları düşünürken taksinin durmasıyla geldiğimiz yalıya baktım.Parayı ödeyip taksiden indikten sonra içeriye yavaş ve temkinli adımlarla girdim.Belki de organ mafyasıydı ve beni öldürecekti,ya da bana işkence edicekti ama niye bendim ki?
Ben bunları düşünürken düşüncelerimi telefonda duyduğum kadının sesi böldü.
"Geleceğini biliyordum Mina"
"Niye beni çağırdın ve sen kimsin?"
"Bunların cevabını almaya daha vakit var Mina! Şimdi karşıya bak"
Eliyle gösterdiği cama doğru baktığımda bir araba vardı.
"Ne yani bir araba için mi beni buraya çağırdın!dalga mı geçiyorsun benimle ha?"
"Sadece arabadan inen kişiye iyi bak"
"Kim ki o?"
"Kız kardeşin"
Ben daha onun dediği şoku atlatamazken arabadan inen kişiyle ikinci bir şoka girmiştim,bu oydu sarışın kız Elif! Tanrım!!

Karanlık KadınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin