Nefes almakta zorlanıyordum, göğsümün üstündeki ağırlık nefes almamı engelliyordu. Aslında dün eve de gitmemiştim, yani bu demek oluyordu ki Porsuk değildi üzerimde ki ağırlık her neyse.
Hala nefes almakta zorlanıp, içtiğim içkilerden kaynaklı baş ağrımdan gözlerimi açamayınca biraz sağa sola doğru kıpırdandım. Yük biraz hafifleyince gözlerimi açmaya zorladım, çünkü üzerimde bir kol vardı!!
Gözlerim verdiğim savaş sonucunda galip gelirken, üzerimdeki kolun sahibinin Alaz olduğunu görünce çırpınmaya başladım. Neden buradayım ve neden Alaz benim yanımdaydı hiç bir fikrim yoktu ama bu durum hiç hoşuma gitmemişti. Yataktan kalkmaya çalıştım.
Evet dikkatınızı çekerim yataktan kalkamadım. Neden mi? Ayaklarım ve sağ kolum bağlıydı çünkü. Kaşlarımı çatıp sol kolumu hapsetmiş hala üzerimde yatan adama hitaben ;
- Neredeyim ben. Alaz söylesene niye bağladın beni niye aynı yatakta yatıyoruz? Çöz beni çabuk, diye söylenmeye başladım bir yandan da sol omzumla rahatsız edip kaldırmaya çalışırken.Hiç rahatsız olmamış da sanki kendi kendine uyanır gibi bir tavırla gözlerini kısıp ;
- Günaydın bebeğim. Senin uyanmanı beklerken, vücudunun kıvrımlarını dayanamadım yanına uzandığımda uyuyakalmışım, dedi esneyerek.Kalkması için debelenmeye başlayıp ;
- Çöz beni Alaz çekil üstümden, diye bağırdım.Sanki hiç bağırmamışım gibi hiç oralı bile olmadan üzerimden kalkıp gömleğindeki tozları silkeledi.
- Gelelim niye bursa olduğumuza. Buradasın çünkü artık benimsin. Buradasın çünkü seni evcilleştirmek istiyorum. Buradasın çünkü... Boş er burada benim yanımda güvendesin, diye saçmalamaya devam etti. Duyduklarım hoşuma gitmediğinde yüzümü buruşturup ;
- Ben bir eşya değilim Alaz ve senin hiç değilim. Şimdi lütfen beni Çöz ben gideyim, dedim sakin olmaya çalışarak.Bu sakinliğimi altında yatan canavarı görmüyordu ama sınırlarımı biraz daha zorlarsa neler olabileceğini bilmiyordu. Beni zayıf güçsüz görüyor ve ben bunun böyle olmadığını ona seve seve gösterebilirdim.
- Seni çözsem bile burdan çıkman imkansız Alya'm. O yüzden ikimiz de yorulmayalım, dedikten sonra yüzüme doğru eğilip alnımdaki saçları geriye doğru itti.
Evet onu normal zamanda yakışıklı ve hoş buluyordum. Ama şuan gözümde korkunç biri olarak görüyordum.
Korkunç seksi görünüyor doğru...
İç sesimin bana fısıldadığı cümlenin gerçeklik payı beni dehşete düşürdü. Ama bunu dışarıya yansıtmadım
- Alaz böyle yapamazsın beni burada ne kadar tutabileceksin, sence ben buradan kaçamaz mıyım? Beni çok hafife alıyorsun yapma, diye uyardım.
Beni yine takmayıp bu sefer tamamen ayağa kalktığında odada bulunan iki kapıdan yatağa yakın olandan hiçbir şey söylemeden çıktı. Yüzüme yayılan sırıtışla sol elimle diğer elimin epini çözdüm. Salak birde gemici düğümü atmıştı. Ailem olmayabilirdi ama bana çok olmasada hayrı sayılır bir miras bırakmışlardı. O yüzden Türkiye geneli tüm aktivitelerde bulunmuştum. Ve bununla gurur duyuyordum. Ayağımdaki ipleri de çözüp yataktan kalktım. Dün gece Bade ve Koray ile gittiğimiz barda giydiğim elbise hala üstümde duruyordu. Alaz ile 1 ay önce tanıştığım o bar...
🌕🌟🌕🌟🌕🌟🌕🌟🌕🌟
Bir sonraki bölüm 1 hafta sonra yayında belki daha erken gelebilir..☺️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZAMANSIZ AŞKIM
Teen FictionBir yandan üniversiteyi bitiren ve iş arayan Alya DENİZ... Diğer yandan kendi imparatorluğunun kurmuş kimseye boyun eğmeyen Alaz KAYA... Kuzeniyle bir bara giden Alya kafa dağıtmak amaçlı bir şeyler içmek ve sonra eve gidip iş aramak istiyordu. Ama...