~1~

6 3 0
                                    

misha xramovi - в экстазе

Ruhumu teslim etmeden önce sınav kağıdımı hızlıca göz gezdirip tüm soruları yaptığıma emin olmuştum. Çok şükür üniversite hayatımın son noktasını böylece koymuş bulunuyorum.

Soru kitapçığını ve cevap kağıdını alıp sıramdan kalktım. Etrafa göz attığımda herkesin hala yerinde ve sınavına devam ederken gördüm. Hala kimse bitirememiş, yine ve yine ben ilk bitirmiştim. Bu durum herkesin alıştığı birşey olmuştu artık. Ve böylece inek öğrenci olarak anılıyordum. Ne var yani iyi yere gelmek istiyorduysam. Çok mu kötüydü. Hayır değildi. Benim ders çalışmam kötü değildi onların ders çalışmaması kötüydü.

Neyse daha fazla beklemeden öğretmen masasına gidip elimdekileri teslim ettim. Tabi her hocanın yaptığı gibi gözetmen hocamız ;
- Kontrol ettin mi kızım? diye sormayı unutmadı.
- Evet hocam tüm soruları çözdüm ve iki defa kontrol ettim, dedim kendimden emin bir şekilde. Tereddüt dahi etmedim. Kendime güveniyordum. Hoca gülümseyip;
- Aferin kızım başarılar. Çıkabilirsin, deyip eliyle çıkabilirsin işareti yaptı.

Sınıftan ayrılıp bahçeye doğru yani çıkşa yöneldim. Koray dışarıda arabaya yaslanmış bir yandan beni beklerken diğer yandan telefonuna bakıyordu. Lise sondan beri arkadaştık Koray ile. Nasıl mı tanıştık?!

...6 yıl önce...

Yurdun lisesinden çıkıp servise binmek yerine sahile soğru yürüdüm. Canım çok sıkkındı. Sebebi ise hocanın verdiği saçma sakak bir proje ödevi. Belki sadece benim gibi olanlar böyle üzülüyordur bir ödev için. Neden mi? Hoca bize ailemizin her bir ferdi ile ilgili ayrı ayrı kompozisyon yazmamızı istemişti. Ben kimi yazacaktım peki? Yurt müdüresi Süheyla Hanım ! Yurt annemiz Melek anne! Başımızda gece gündüz bizi koruyan Bekçi Yasin amca! Bu düşüncelerle kendi kendime güldüm. Yada servis şöförümüz Nazmi amcayı da yazardım.

Biraz daha yürürken önünden geçtiğim ara sokaktan bağırış sesleri işittim. Kaşlarımı çatıp anlamsızca dikilen kalabalığı aşıp olayı görünce zaten tepemde olan sinirlerim iyice attı.

Sinirlerime hakim olamayıp hızla benden biraz büyük bir erkeği döven adama doğru koşup hınçla kolundan tuttuğum gibi geriye çekip ittirdim.
- Ne yaptığını sanıyorsun lan sen, diye de bağırdım bir yandan. Adam da sinirliydi bu yüzünün mosmor olmasından belliydi. Ama ben ard arda yaşadığım olaydan dolayı esip gürleyecektim. Benim kız olmamdan kaynaklı mor olan rengi laciverte boyanırken;
- Sanane kızım işine gücüne baksana sen. Oğlumu döverken sana mı soracağım! diye bağırdı. Onu tınlamayıp yerde bana şaşkınlıkla bakan gence doğru eğilip koluma her zaman sardığım fuları kanayan burnuna doğru uzattım. Yüzümde hafif bir tebessümle göz kırparken ;
- Al bunu tampon yap. Ben şu sözde babanın icabına bir bakayım, dedim. Benim bu dediğime güler gibi tepki verecek oldu ama burnundan dolayı gülemeyip elimdeki fuları aldı. Bana yaklaşan sözde baba gence yeltenince ;
- Hop hop dur bakalım. Neyin fazla geldi de sokak ortasında dövüyordu oğlunu. Hangi hakla dövüyorsun, diye önüne geçtim. Ondan küçük olup kafa tutmamı yediremiyor oluşundan kaynaklı iyice sinirlenirken ;
- Bak hıncımı alamadım o itten zaten kız mız demem seni döverim çekil. Sanane niye dövdüğümden, dedi hınçla. Tekrar gence doğru yeltenince söylediklerinden kaynaklı iyice sinirlenip yüzüne yumruğu geçirdim. Benden bu darbeyi beklemediğinden yere düşen adam burnunu tuttu.
- Baba mısın lan sen. İtmiş oğluna it diyenden baba mı olur, ne suçu varsa ne günahı varsa affetmek zorundasın sen onu. Doğru yolu göstermek zorundasın. Böyle yaparak güç gösterisi mi yapmak istiyorsun etrafa piç kurusu. Dua et yaşlısın yoksa daha beter ederdim seni, diye kükredim. Etrafta olanların hala olan biteni izlerken görünce hızımı alamayıp  ;
- Ne bakıyorsunuz lan siz de. Ayı mı oynatıyorlar burda. Siktirin gidin, diye sataştım. Kimse benim sinirimden nasibini almak istemediğinden hemen sokağı boşaltmışlardı. Yumruk attığım adama dönüp ;
- Sen de siktir ol git. Bir daha da yaklaşma oğluna, dedim sesim biraz öncekine göre normal ama buram buram tehdit içerirken. Yerden burnunu tutarak kalkan adam arkama bakarak ;
- Bu burda bitmedi seninle gö... lafını bitirmesini izin vermeden işaret parmağımı adama uzatıp ;
- Dediğimi anlatamadım galiba uzak duracaksın yoksa seni bizzat ben şikayet edip tüm karakola dövdürürüm, dedim.

Bu sefer dediğimde korkmuş olacaktı ki ikiletmeden arkasına bakmadan uzaklaştı . Yüzüme memnun bir gülümseme yerleştirdim. Arkamı dönüp burnuna tampon yapan gence doğru ilerledim. Bana hala inanamaz gibi bakarken gülümseyip;
- Kalk bakalım , deyip elimi uzattım. Transtan çıkıp elimi tuttu.

Evet saçma geliyor kulağa belki ama ben 6 yaşımdan beri düzenli olarak kick boks'a gidiyordum. Yani o yüzden önüme 150 kg'lik biri gelse bile yıkabilirdim . Elimi tutan gencin ayağa kalkmasına yardım edip zorlanmadan yukarıya doğru çektim.

Bana hala inanmaz gözlerle bakarken kalktığında boğazını temizledi.
- Ben ne diyeceğimi bilemiyorum gerçekten. O kadar erkek varken senin gelip beni ne yapmış olursam olayım koruman dilim tutuldu. Gerçekten hayatımı kurtardın çok teşekkür ederim ben, dedi kısılmış sesiyle. Boş er dercesine elimi sallayıp;
- Abartılacak birşey yapmadım. Onu bunu boşver de babandan dışarıda dayak yiyecek ne yapmış olabilirsin onu söyle, dedim. Kafasını kaşırken ;
- Aslında ben birşey yapmadım. Eski sevgilim onu terk etmemi yediremeyip bunu gitti babama söyledi, dedi. Yalan söylediğini yanlarken kaşlarımı kaldırarak;
- Bu saçma bir neden değil mi? diye sorguladım.
- Sevgilim erkek! dedi utana sıkıla. Ne yani babası bu genci sokak ortasında sırf gay olduğunu öğrendiği için mi dövmüştü! Bu sefer doğruyu söylüyordu. Kaşlarım bu sefer çatılırken ;
- Şerefsiz baban olacak adam bunu bir çözümünü arayacağın seni dövdü yani, dedim sinirle. Zaten geçmemişti sinirlerim. Kafasını salladı beni onaylamak amaçlı. Elimi yavaşça omzuna koyup ;
- Senin cinsel eğilimin ya da kimlerden hoşlanacağına kimse karar veremez. İyi ki gelip seni korumuşum, dedim. Benim böyle söylememden destek alıp gülümsemeye çalışırken ;
- Teşekkür ederim tekrar, dedi.
- Gel bakalım senin şu yüzünü bir toparlayalım pansuman yapılması lazım, dedim bende gülümserken.

- Bu arada ben Alya, kendimi tanıttım ona yürürken. O da ;
- Ben de Koray. Çok memnun oldum tanıştığıma, dedi.

İçimden bir ses bu gen benim hayatımda güzel bir yeri dolduracak diye sevinç çığlıkları atıyordu. Yakın bir yerde eczane ararken yaşımızı, ne yaptığımızı felan konuşurken iyice birbirimize ısınmıştık. Ve pansumandan sonra biraz eğlenmeye karar vermiştik. Kadıköydeki barlarda birine gidip çok da eğlenmiştik. Ben yurdun son giriş saatini kaçırdığım için de Korayın arkadaşının boş evinde kalmıştık o gün. Tabi diğersi gün müdire hanımdan da bir ton azar işitmiştim.

Şimdiki zaman...

Hayatımda, kalbimde yerini alan Koray ile çok güzel maceralar yaşamıştık. Bir abi olarak onu öyle çok benimsemiştim. Beni koruyup kolları bende onu öyle. Vazgeçilmezim di. Hiç var olmayan abim gibiydi. Tabi gay olduğunu saymazsak. Genelde kendimi kadın gibi hissettiğini söylerse çaktırmayalım dimi yani.😏

🌜⭐🌜⭐🌜⭐🌜⭐🌜⭐

Bu bölümde burda biter. Sizleri seviyorum vote ve yorum yaparsanız sevinirim. 😍🤗

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 24 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ZAMANSIZ AŞKIM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin