Daha yeni motorlu bir araç almıştım. Bu araçların zaten bu aralar satışı çoğalmıştı, işim gereği lazımdı bana da.
İlk kullanışımın böyle talihsiz bir iş için olacağını düşünmemiştim.Arkadaşıma gelirsem; uzun zamandır tanığım bir arkadaşımdı Trafalgar Law. Kendisi mesleğinde adını duyurmuş ve işini layığıyla yapan bir doktordu. Özellikle bu gibi durumlarda beni geri çevirmeyeceğini bildiğimden gidiyordum haber vermeden, kapısına kadar. Aramaya da vaktim olduğunu sanmıyordum.
Evlerimiz arasında çok mesafe yoktu.
Sessiz, sakin mahallemden çıkıp daha dar ve karanlık ama bir o kadarda lüks binaların bulunduğu sokaklara girdim. Tanıdık gelen binayla arabayı yavaşlattım. Boyası yakın bir zamanda yapıldığını belli ediyordu. Bu yapı bana Fransa'daki evleri hatırlatıyordu.
Buna zıt şekilde binanın kapısı ingiliz tarzı kapılardandı. Değişik motiflerle süslenmişti bu demir kapı.Law'ın işlerini böyle alışılmadık halletmesini seviyordum.
Aklımda eski anılar dolaşırken Vivi'yi düşününce kendime gelip kapıyı çaldım.Kapı açılınca içeriye girdim. Orta kat Law'ın dairesiydi.
Hızlıca dairenin önüne geldim. Bu sefer de dairenin kapısı açıldı ve içeriden şaşkın bakışlarla Law çıktı.-"Koza-ya?"
- Law, Kaybedecek vakit yok! Acilen benimle gelmen gerekiyor. Vivi'yi hatırlıyorsun değil mi? Haftanın başından beri kötüymüş, dün durumu daha da kötüleşmiş. Çağırdıkları doktorlar hastalığın ne olduğunu anlayamamışlar. Bana da haberi yeni geldi. Tıbbi bilgisine en çok güvendiğim kişi sensin, lütfen yardım et!
-"Hey hey sakin ol, önce nefeslen. Vivi dedin değil mi? Başkanın kızıydı yanlış hatırlamıyorsam. Durumu acilse bakabilirim, çok bir işim yoktu zaten. Sen de içeri geç biraz bekle. Eşyalarımı alıp geleyim."
- Tamam, ne kadar hızlı o kadar iyi. Geç kalırsak ne olur bilemiyorum.
10 dakika kadar sonra yola çıkmıştık, büyük ve gösterişli devlet binasına doğru. Kobra-san para veya gösteriş meraklısı değildi. Pell ve Chaka'nın "başkanın kalacağı bina sade olmamalı" şeklindeki ısrarları sonucunda bina yenilendiğinde bu görünümü almıştı.
Bu binadaki en küçük oda revirdi. Vivi de orada yatıyordu. Eskiden beri bünyesi hastalıklara karşı zayıftı. Annesini de hastalıktan kaybetmişlerdi. Kobra-san eşini kaybettikten sonra kızına daha sıkı tutundu, bu yüzden en ufak şeyde korkardı.
Binaya geldiğimizde ben hala düşüncelerimden kurtulamamıştım.
+"Koza! Çok şükür geldiniz, zaman geçmedi beklerken. Bu da bahsettiğin arkadaşın galiba, sîması tanıdık geldi fakat ismi neydi hatırlayamadım."
-İsmi Law, bulunduğu bölgede ismi çokça duyulmuş bir doktor.
Law bir adım öne çıkıp sahte bir öksürükle dikkat çekmişti.
-"Hastayı gösterebilir misiniz lütfen?"
+"Ah, tabikide."
Kobra-san'ı revire kadar takip etmiştik. Kapıda iki koruma vardı, başıyla onaylayıp içeriye girdi. Biz de peşinden girmiştik.
Kapalı olan hasta perdesini açtı ve yatakta yatan Vivi'yi gösterdi.
Law yatağın yanına sandalye çekip oturdu, çantasından bir takım araç-gereç çıkardı ve perdeyi kapattı.Aradan bir saat ya geçti ya geçmedi, perde tekrar açıldı.
-"Koza-ya benimle dışarı gelir misin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BUGÜN // ONE PİECE //
Ficción GeneralKendi hikayeme bölüm atmak yerine yeni bir kurguya başladım bence bir şans verin şimdiden iyi okumalar kelebeklerim...