UFUK KARAN YILDIRIM
"SANCAK, HELİKOPTER BİN"
Tim helikoptere binerken bende son kez kafamla generale selam verip bende bindim
X:"Komutanım kalkış izni istiyorum"
"Kalk aslanım kalk götür bizi bu lanet şehirden"
Helikopterin havalanması ile gözlerimi sımsıkı kapatıp cama yaslandım 1 2 saat önce kadir albay dan gelen acil arama ile hemen toparlanıp askeriyeye gelmiştik general, albay ile konuşmuş nedenini öğrenmişti bende musaya mesaj atarak kısa süreli veda etmiştim
Mert:" Gomutanım izin var mıdır"
Mert in sesini duymamla yüzümde bir gülümseme oluştu her zaman ki mertti timden birinin derdini hemen anlar onunla konuşmak saçma sapan sorular sormak yerine türküler yakar derdine ortak olurdu kafamı sallıyarak onayladım onu bir kaç kıpırdama ve boğaz temizleme sesinin ardından o büyüleyici sesini duyduk
Mert:"
Rebeno jaro lo dilo
Yârâ te tu hiştî wilo
Rebeno jaro lo diloDostâ te tu hiştî wilo
Sebrê çewa tê peyda kî
Ka dildarno bêjim çilo
Sebrê çewa tê peyda kî
Ka dildarno bêjim çiloRebeno jaro lo dilo
Kûvandarû jaro dilu
Rebeno jaro lo dilo
Kûvandarû jaro diloDilo zanim girane can
Ber nagerê dev û ziman
Dilo zanim girane can
Ber nagerê dev û zimanPeyda nabê jêre derman
Reş bûye ber çavan jiyan
Peyda nabê jêre derman
Reş bûye ber çavan... "Arfi:" lan olum yüreğimizi dağladın yeter "
Mert:" Sus sen ne anlarsan zanatçığ ruğdan "
Herkes onların bu haline gülerken ben yalnızca dışarıyı izliyordum bir mezarlığın üstünden geçiyorduk aklım anneme gitmişti sahi benim annem ölmüştü dimi babam annemi öldürmüştü
Erdal Arvas, Leyla Arvas öldürmüştü
Erdal Arvas, annemi öldürmüştü
Babam, annemi öldürmüştü...
Babam sırf Ağa olmak için annemi öldürmüştü
BENİM ANNEMİ ÖLDÜRDÜ
Birden kafama dank eden şeylerle kahkaha mı tutamadım bütün helikopter de yankılanan sesimle yeri göğü inleterek gülüyordum tim bana şaşkınlıkla bakıyordu Ali ise korku ile büyük ihtimalle delirdiğimi düşünüyordu haklıydı delirmiştim
ALİ KARAHAN
Orhan :" Komutanım iyi misiniz"
Ufuk kahkahasını yavaş yavaş durdururken dolu gözlerle orhana baktı
Ufuk :" İ-iyiyim"
Sesindeki acı hepimizin yüreğini yakmıştı Ufuk birden gülmeyi kesip kafasını yere eğdi hepimiz ona merakla bakarken yere düşen damlalarla şaşkınlığımı saklıyamadım ufuğu bebekliğimden beri tanırdım ama hiç ağladığını görmedim en azından uyanıkken, uyurken anne diye sayıklayarak ağladığı çok oluyordu ama şuan uyanıkken hıçkırarak ağlıyordu bir elimi sırtına koyup sert bir şekilde vurdum
" Kendine gel binbaşı alınacak intikamın dökülecek kanın var, tutacak sözün var Binbaşı!"
Ufuk gözlerini sert bir şekilde koluna silip burnunu çekerek bir süre yere bakarak bekledi ardından hızla kafasını kaldırıp bana döndü gözlerinde gördüğüm hırs beni rahatlamıştı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PUS
Teen FictionBinbaşı Ufuk Karan YILDIRIM'dan, Mardinin en büyük aşiretinin küçük ağası Ufuk Karan ARNAS'a / Asker, Gerçek ailem kurgusu