ÇAPKINKOLİK - TEXTİNG

✐42✐

Sarışın kapıya yönelerek elini kaldırdı. Tıklatma sesini duyan dövmeli çocuk ise hemen ayaklanmıştı. Akşam olduğu için gelmeyeceğini düşünmüştü fakat yargılamadan kabul etmesi onu mutlu etmişti. Gün geçtikçe onun tenine alışmış, arar olmuştu. Kapıyı açtığında gülen sarışını görünce otomatik olarak onun da suratında bir gülümseme oluşmuştu.

"Hello~"

Diyerek içeri girdi sarışın. Ayakkabılarını çıkarıp koşar adımlarla koltuğa attı kendini. Jungkook bu görüntüye gülerken kapıyı kapamış, yanına ilerlemişti. Tam yanına, koltuğa oturarak kolunu koltuğun arkasına yasladı. Sarışın gülerek etrafına bakındı.

"Tae yok mu?"

"Sence yavrum?"

"Çocuğun evini işgal ettik."

"Hayır etmedik. Kendileri Yoongi beylerle basket maçına gitti."

"Sen niye gitmedin?"

Jungkook yan gülüş sunarak işaret parmağı ile sarışının önüne düşen saçlarını arkaya ittirdi.

"Seninle vakit geçirmeyi tercih ederim."

Jimin "Tabi tabi" ifadesini alayla sunarken yerinde dikleşti gülerek. Bu Jungkook'u güldürmüştü.

"Yalnız 1 buçuk saate geri dönmem lazım. Gece dönmek istemiyorum."

Dedi kolunda saat varmışçasına bileğine vurarak. Jungkook gülümseyerek yaklaştı.

"Sadede gel diyorsun yani..."

Jimin cevap için ağzını açacakken şaşırarak kelimelerini yutmuştu. Bu, Jungkook'un belinden tutup kucağına oturtmasından dolayı oluşmuştu. Jimin sorar bakışlarla bakarken Jungkook sarışının bir bacağını alıp diğer yanına uzatmıştı. Belinden biraz daha çekti ve kasıklarına oturmasını sağlamıştı.

"Napıyorsun?"

"Kucaklayacağımı söylemiştim. Bunu istememiş miydin?"

"İstiyorum demedim."

"İstemiyorum da demedin?"

"..."

Jimin sessiz kalırken büyük gözlerin, aromalı parlatıcılı büyük dudaklarında olduğunu görünce konuşmayı kesmişti. Jungkook bunu anlamış olmalıydı ki, yaklaşarak dolgun dudaklara kapandı.

Gözlerin yumulmasıyla kucağındaki sarışın da karşılık verdi. Dövmeli çocuk alt dudağı iştahla emerken sarışın, üst dudağın tadını çıkarıyordu. Emilen dudaklar geriye çekilip, tekrar emilmeye başlayınca Jungkook ellerini kalçalara yerleştirdi.

Aradan geçen birkaç saniye içinde sessiz evin içinde sadece öpüşmelerinin ıslaklık sesi yankılanıyordu. Fakat bir şey farklı gidiyordu. Jimin yavaşça ve iştahlı öpüşmenin ne kadar süreceğini merak ediyordu.

Çünkü onlar öpüşmeyi, ön sevişmeyi kısa tutar, bir an önce seks pozisyonlarına geçerdi. Fakat ilk defa yavaşça öpüşüp dakikalarını geçiriyorlardı.

Sarışın emilen dudağını geri çekerek nefeslendi. Fakat beklemedi. Tekrar öpüşmeye başladıklarında sarışın yerinde kıpırdandı. Geri çekilemiyordu. İştahla ve özenle öpüyor, emiyor ve yalıyordu. Aksine bir taraf duraksayınca hemen diğer kişi geri dudaklara kapanıyordu. Çünkü bitsin istemiyorlardı bu yavaş ve erotik öpüşmenin.

Jungkook geri çekilip başını yana eğerek dudaklarını tekrar birleştirdi. Yavaşça dilini dilinde gezdirdiğinde sarışının dayanamadığı bir inleme çıkarmıştı. Ağzının içine götürdüğü diliyle onu güzelce ıslatıyor, ardından ıslattığı yerleri bir bir emiyordu.