3. Bölüm
"İntikam yemini."
Oy sınırı; 80
İyi okumalar..Geçmiş
"Bembeyaz güzelliğiyle dikkatleri üzerine çeken iki çiçek varmış. Çiçeklerden erkek olanı diğer çiçekler gibi aynı mevsimde açmak istemiyormuş ve kırlarda tek başına karların ortasında açmak istiyormuş. Sevdiğine bu fikrini söyleyen erkek çiçek, kış gününde açmak için onunla sözleşmiş. Gün gelmiş, karlar toprağı kaplamış. Erkek çiçek beyaz bembeyaz karların içerisinde toprağa delerek sevgilisiyle buluşmak için karları aşmış. Sevdiği çiçeği ortalıkta göremeyen erkek çiçek, soğuğa dayanamayarak yenik düşmüş.
Sevdiğine verdiği sözü tutarak karları delen çiçeğe o günden sonra kardelen adı verilmiş. Sevgilisini yarı yolda bırakan çiçek ise hercai olarak adlandırılmış.""Seninde mi sevdiğin seni yarı yolda bıraktı Anneanne?" Dedi Meryem gözlerini yanında oturan kadına çevirdi. Lakin konuşmuyordu."Hayır Meryem, onu ben yarı yolda bıraktım." Söylediği şeylerle kaşlarını çattı Meryem. Neden yapmıştı ki? Seven sevdiğini neden yarı yolda bırakırdı?
"Peki neden?" Merakla sordu ama anneannesi bugün pek konuşmuyordu."Neden bıraktın onu sevmiyor muydun yoksa?" bu sözleri ile yaşlı kadın hemen kafasını iki yana doğru salladı."Çok sevdim onu." Peki o zaman neden yarı yolda bırakmıştı? Kafası fazlası ile karışmıştı minik kızın. Uykusu gelmediği için konağı turlamak istemişti lakin gece gece anneanne'sinin mutfakta oturur bir vaziyette görmeyi beklemiyordu.
Yanına oturmuştu ilk başta ikiside konuşmamıştı ama sonra anneannesi bir kardelen çiçeğinin hikâyesini anlamaya başlamışt."Ben onu çok sevdim Meryem, ama bir gün öyle bir şey oldu ki ikimizde paramparça olduk. Abim yüzünden hakkımda berdel kararı çıktı. Babam gözünü kırpmadan verdi beni, bir mal gibi."
Berdel kavramını ilk defa duyduğu için biraz garipsedi Meryem. Merakla anneannesi döndü."Berdel ne demek ki?" Diye sordu."Başkasının yaptığı hatanın bedelini suçsuz kimselerin ödemesi demek."
"Kardelen çiçeği olma kalbini kimseye açma. Sen hercai ol."
.
.
."Ben bunu çok sevdim Yusuf!" Elindeki peluş ayıcığı tutarak kocasına doğru yürümeye başladı Dilruba. Adımları hızlandıkça gülüşü büyüdü genç kızın."Bak." Dedi arkası ona dönük olan kocasına ama Yusuf telefon ile konuşuyordu duymadı onu."Bilmiyorum Fırat herşey çok karşılık Dilruba'yı kaybetmek istemiyorum." Kocasının bu sözleri ile kaşlarını çattı Dilruba. Neyden bahsediyordu? Bir kaç gündür durgun'du ama nedenini bir türlü söylemiyordu ses çıkarmadı sessizce dinledi."Nerden çıkıp geldi bu adam hiç bilmiyorum ki."
Konuşmalarına hiçbir anlam yüklemedi, yükleyemedi. Yusuf Konuşması bittiğinde telefonu kapatıp arkasına döndü ama karısı ile göz göze gelmeyi beklemiyordu. Duymuştu geldiğini fark etmemişti."Bak bunu alalım." Dedi Dilruba pot kırmak istemedi. Güldü Yusuf genç kızın elinden tutarak ilerledi. Dilruba için küçük bir alışverişe çıkmıştı son günlerde aklı epey doluydu canı sıkkındı onun da canını sıkmak istemiyordu. Resmi nikahı kıymışlardı Dilruba artık onun soyadını taşıyordu. Ayıcığı parasını ödeyip arabaya doğru yürümeye başlamışlardı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dilruba
General Fiction06.10.2024 Seven insan inanır derlerdi, yalanmış.. Babası tarafından oğlu için hiç tanımadığı bir adama verilen kadın idi Dilruba.Berdel ile birleşen bir hayat.. Allah onları birbirine layık görmüştü. Dilruba Merxuri ve Yusuf Ali Şahmaran. İki zıt k...