Hyunjin, "Changbin bir ne?" diye uzatarak sordu. Diğerleri sadece gülmekle meşgulken kendi lafına "Changbin bir aptal!" diyerek devam etti.
"Velete bak ya." dedi Changbin oturduğu yerden. "Biz burada acı çekelim, adam bir gol atabildi diye bizi eziklesin."
"Biz değil, beni dersen daha iyi olur." diyerek güldü Hyunjin.
"Hayır, biz demem lazım çünkü biz dediğim kişiler ben ve kırılan kalbim." diye açıkladı Changbin.
"Duygu bana hiç geçmedi biliyor musun?" dedi Hyunjin. "Hem drama benim işim."
"Seni geçemez kimse o konuda zaten." dedi Changbin.
"Çünkü sıfır golla bugünü kapattın!" diyerek tekrar sataştı Hyunjin.
Jeongin ve Felix, gülerek ikilinin atışmasını izliyordu. İki arkadaş da birbirlerinin mutlu olduğunu gördükleri için daha da mutlu oluyorlardı.
"Ya ne alaka, ne alaka!?" diye bağıran Changbin aklına gelenle duraksayıp konuştu. "Hem ben nasıl gol atabilirim hepi topu yirmi dakika oynamışımdır."
"Belki ben de yirmi dakikalık bir süreçte attım golü. Sen de atsaydın." dedi Hyunjin saçlarını savurarak. Felix bununla bir anda elini Hyunjin'in saçlarına atıp elini gezdirdi. Sonra ikisi de o andan uyanmış gibi birbirine baktığında Felix yaptığının garipliğinin farkına vererek elini geri çekmiş ve bakışlarını kaçırmıştı.
"Ben bir an-." derken duraksamıştı Felix. "Boş ver, rahatsız ettim."
"Etmedin." dedi Hyunjin, Felix'in kendisine kıyasla minicik olan elini tutarken. İkisi de gülümsemişti birbirine.
"Bunlar uçmuş." diyerek Changbin'i dürttü Jeongin.
"Tatlılar ama." derken Jeongin'in gözlerine güzelce bakmıştı Changbin.
"Öyleler." diyerek onayladı Jeongin, Changbin'i. "Ben de isterdim."
"Neyi?"
"Böyle olabileceğim birini."
"Ben varım ya."
"Ne?"
"Ne?"
Changbin, ağzından çıkanlara engel olamadığından ikisi de şaşkınca birbirine bakmıştı. Changbin nasıl toparlayacağını düşünürken Jeongin konuşmuştu:
"Ben de yanında olabilirim."
"Ne?"
"Ne?"
Changbin hâlâ şaşkınlığını atamazken güldü Changbin'in hâline. Sonra "Bence güzel olurduk." dedi dudaklarını büzüp omuzlarını kısaca kaldırıp indirirken.
"Olurduk." dedi Changbin heyecanla dudaklarını dişlerken.
Jeongin'in gözleri Changbin'in dudaklarına kayarken durabilirdi ama durmak istemedi. Changbin'in yanağına sağ elini koyarak kendine yaklaştırmıştı Changbin'in yüzünü.
Changbin kalbinin hızla attığını hissederken Jeongin izin istercesine hâlâ Changbin'in gözlerine bakıyordu. Changbin bir şey demezken Jeongin de duruyordu.
Sonra sanki bir anda gerçekler yüzüne vurmuşçasına geri çekildi Jeongin. "Yaptığım çok yanlıştı." dedi cümlesini zar zor oluştururken. Eliyle saçlarını karıştırmış ve "Üzgünüm." diye mırıldanmıştı.
"Olma." dedi Changbin kaşlarını çatarken. "Olma üzgün falan. Senin için yanlışsa bile benim için büsbütün bir doğru. Öpebilir miyim?"
Changbin'in sormasıyla Jeongin de kalp atışlarının daha da hızlandığını hissederken onayladı onu. Jeongin'i yapmaya çalıştığını bu sefer Changbin yaptı. Jeongin'in boynunun kenarından tuttuğu gibi dudaklarını birleştirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
vuruş (JeongBin)
Fanfiction"Senin için gol atacağım." "Atmazsan ayrılırız." iyi okumalaar,