8=şekerle çocuk kaçırma

18 0 112
                                    

Anlaştıkları gibi sitenin parkında oturuyorlardı. İki yaşlı kadın ise spor aletlerinde dedikodu yapıyorlardı.

"Chan ve Seungmin'i de mi çağırsak?" diye sordu Changbin. "Yoksa baş başa mı kalmak isterler?"

"Baş başa." demişti diğerleri hiç şüphe etmeden.

Sonra aldıkları yiyecekleri masaya koymuş ve içeceklerini açmışlardı.

"Çok gerginim." diyerek sessizliği bölen Hyunjin'e dönmüşlerdi.

"Neden ki?" diye sormuştu Felix sakin bir ses tonuyla.

"Maçı kazanamazsak çok kötü olur." demişti Hyunjin. "Çok çalıştık."

"Rakip takım da sizden farksız değildir moral bozmak gibi olmasın ama." dedi Jeongin. "Yine de kazanmanıza engel değil bu."

"Evet." diyerek onayladı Felix de Jeongin'i. "Çok çalıştınız dediğin gibi. Moralini bozan kaybeder, gerilme o yüzden. Tabii demesi kolay ama işte... anladın."

Hyunjin, "Haklısınız." diyerek elinde tuttuğu tenekede parmağını gezdirip dudaklarını büzdü. Felix'in gözleri ise Hyunjin'in dudaklarındaydı fakat dudaklarını yalayarak gözlerini kaçırmayı tercih etmişti.

"Bizim ne zaman kaybettiğimizi gördün sanki?" diyerek şakaya vurmuştu Changbin olayı. Ortamın durumunu değiştirmek için etkili bir şeydi.

"Çok kez." diyerek güldü Hyunjin. Üçlü de onun gülmesiyle gülmüştü.

"Şştt." demişti Changbin kafasını iki yana sallayıp gözlerini kapatırken. Sonra gözlerini açıp öne eğilmiş ve "Sadece bir kabustu, unut onları." demişti.

Hepsi kıkırdarken Jeongin karşısında kalan ve spor yapan teyzelerde göz gezdirdi. Changbin ise tekrar arkasına yaslanırken Jeongin'in koluna koyduğu elini görmezden gelmeye çalışıyordu.

Jeongin, "Ne konuşuyorlar acaba?" diye ortaya soru attı.

"Kimler?" diye sorup Jeongin'in baktığı tarafa dönmüştü Changbin. Hyunjin ve Felix de aynı şeyi yaptığında Jeongin bakışlarını o taraftan çekmiş ve "Sapık gibi bakmayın." demişti.

"Sapık değiliz, ne dediklerini merak ediyoruz sadece." demişti Felix.

Changbin, "Kesin dedikodu yapıyorlar." diyerek gözlerini Jeongin'e çevirdi. O, çok güzeldi. Sahi, öpüşmüştü bu güzellikle. Henüz üstüne konuşmamışlardı ama.

"Yediklerimizden ikram mı etsek?" diye soran Felix'e "Dişleri var mıdır ki?" diye soran Jeongin eşlik etmişti.

Jeongin'in dediğiyle güldüklerinde Jeongin, "Ciddi sormuştum." diyerek gülmüş ve arkasına yaslanmıştı.

"Gidip soralım mı gerçekten?" diye sordu Hyunjin.

"Yani neden olmasın?" dedi Changbin.

Bunun üzerine Felix kalkıp birkaç şeyi eline alınca diğerleri de kalkıp yaşlıların yanına ilerledi.

"İster misiniz?" diyerek paketi uzatmıştı Felix.

Kadınlar şaşırsa da gülümsemiş ve "Ay yok, teşekkür ederiz." demişlerdi.

"Biz öyle sizi görünce soralım dedik." diye bir açıklama ihtiyacı hissetmişti Hyunjin çünkü yaptıklarına bakınca şekerle çocuk kaçırmaya çalışıyor gibi duruyorlardı -her ne kadar yaşlı kadınlar böyle düşünmese de.

"Sağ olun çocuklar ama sağlıklı besleniyoruz artık, çok önemli bu. Spor da yapıyoruz her gün." demişti kadınlardan biri.

"Haklısınız." diyerek atıldı Changbin. "Ben de her gün spor yapıyorum, sağlık çok önemli."

"Belli çocuğum spor yaptığın, en iyisini yapıyorsun. Sevgilin de seviyor kaslarını herhalde." diyerek Jeongin'e bakmıştı diğer kadın.

Jeongin şaşkınlıkla kalırken kadın devam etmişti:

"Biz de sizin hakkınızda konuşuyorduk da. Elini hiç kaslarından çekmeyince sizin sevgili olduğunuzu düşündük en son."

Changbin de Jeongin de şok ve utançla karışık birbirine bakarken Felix ve Hyunjin kahkahalarını tutmaya çalışıyordu.

"Öyleler de daha kesinleştirmediler." demişti Felix oluşan değişik sessizliğin son bulmasını sağlayarak. Kafasını da omzuna kolunu sarmış Hyunjin'in koluna yaslamıştı.

"Ama çok yakışıyorlar." demişti kadınlar, ikisi de birbirini dürtüklerken. Kadınlardan biri "Siz de sevgili misiniz?" diyerek okları ikiliye çevirince utanma sırası Felix ve Hyunjin'e geçmişti. Kadınların gözlerinin de Felix'in omzundaki kolda olduğunu fark edince Hyunjin kolunu çekmişti.

"Sayılır." diye belli belirsiz mırıldanmıştı ikisi de.

"Siz de çok yakışıyorsunuz, hep mutlu olun çocuklar." demişlerdi yaşlı kadınlar.

"Sağ olun efendim." diyerek Jeongin sohbeti sonlandırmaya çalışmıştı. "Siz de hep mutlu olun, iyi sporlar."

"Sağ olun çocuklar." diyerek yürüyüş yapmak üzere parktan çıkmışlardı kadınlar.

Sonrasında Jeongin, hâlâ şaşkın duran Changbin'in elini tutarak oturdukları yere çekiştirmişti. Hyunjin ve Felix ise arkasından ilerlemişti ikilinin.

Dördü de fazlasıyla utanmış ve içindeki duyguların karıştığını hissetmişti. Onun dışında yaşlı kadınları çok sempatik bulmuşlardı.

Changbin doğru tahmin etmişti, yaşlı kadınlar kesinlikle dedikodu yapıyorlardı.

bu fice uzun bölüm yazamıyorum bu yüzden zorlamamaya karar verdim zaten bugünden itibaren tatilim yarın da okul var ama gitmicem yarım gün zaten SONUNDA BITTI CEYREK AMK

simdi gidicem 14e kadar uyicam cumartesi de tuyapa biosem için gidiyorum çok mutluyum

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: 5 days ago ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

vuruş (JeongBin)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin