***
Bölüm İthafı: Doğa Tetik
***Bir Özgür'e bir de kendime baktım anneannem gözlerini pörtleterek bize bakarken.
"Anneannem." kollarımı açarak ona gidip sarıldım. Ben sarılırken beni cimcikledi. Ve kulağıma fısıldadı şeytani şeytani, "Seninle sonra görüşeceğiz."
Hiç bozuntuya vermeyip güldüm, "Ben de seni seviyorum." ve bizimkilerin yanına gidip tanıtmaya başladım. "Bak anneanne bu Lara, Ceren, Bora, Barış ve Özgür. Cansu'ya da tanıyorsun zaten. Hepsi okuldan arkadaşlarım. Bu da arkadaşlar benim canım anneannem, Emine."
"Memnun oldum teyze." Diyerek elini öptüler anneannemin.
Anneannem tatlı, hafif kilolu, geveze ve fazlasıyla dedikoducudur. Hergün dedikodu yapacak bir şey bulur. Yoksa bile uydurur.
"Emine hala ben kızları bize götürüyorum. Sonra uğrarım size." Dedi Cansu ve karavanla birlikte gitti.
Anneannem bana kötü bakışlar attı.
"E ayakta kaldık. Hadi içeri geçelim." Dedim konuyu kapatmak istercesine.
Bugün sağ çıkabilirsem bizimkilerle birlikte fındık toplayacağım...
-
"Elalem ne der kız! Alev eve erkek getirmiş bu kız iyice coştu demez mi? Söz olur evladım."
"Ya anneanne bir kez olsun şu elalemi görmezden gel ya. Sanane elalemden. Hayır elalem diye bir örgüt var benim Destiny'den tehlikeli!"
"Destiny kimmiş kız?"
"Yok bir şey anneanne."
"Hem şu yakışıklı olanla sarmaş dolaştın yoksa bana koca adayını göstermeye mi geldin? Bak kızım efendi bir oğlana benziyor. Benden onay var. Verdim gitti. Ama ilk önce okulunu bitircen..."
Anneannem motora bağlamış giderken ağzını kapattım.
Bir beni evlendirmediği kalmıştı. Aksini savunursam da açıklayamazdım neden sarıldığımı. İlla ki bir nedeni olacaktı her şeyin.
"Evet anneanne beni bastın. Özgür'le aramızda ciddi bir şey var seninde onayını almak istedim. Çünkü harika bir torunum."
Bunu yaptığıma pişman olacaktım. Ama illa ki her şeyin bir çözümü vardır. Değil mi?
"Ooh aman iyi iyi. Aynı bana çekmişsin. Benden güzel olmasın ama."
Bizde ego genetik heralde. Robert Downey Jr'den fazla olmasın.
"Neyse anneannelerin en egotırağı ben bizimkilere yataklarını göstereyim." Hiçbir şey demesine fırsat vermeyerek koşar canına odaya girdim.
Özgür'ün karşısına geçtim, "Özgür azıcık olmaması gereken bir şey yaptım ve anneannem bizi kır düğünüyle davullu zurnalı evlendirmeye karar verdi. Ve eğer aksini iddia edersen dedem alnımızın ortasından vurur bizi."
"Bana dayanamadığını biliyordum Alev. Ama sence de biraz erken değil mi? Hayır yani ben seni hemen istiyorum diyorsan ayrı ama."
Bu eve giren egotırak oluyor arkadaş!
Bora ve Barış gözlerin pörtleterek bana baktı.
Özgür'ün ağzına vurup, "Gerizekalı!" Dedim. Olanları anlatınca yüzü düştü ama bu durumdan yararlanacağı için mutlu oldu kerata. Bana ne gibi işkenceler yapacaktı acaba?
Odadan çıkıp oturma odasına geçtim. Yapılı yatağımın üstüne oturdum ve televizyonu açıp E2'de bulmaya çalıştım. Hemlock Grove'u görünce zaferle gülümsedim. Bitene kadar onu izledim ve sonra televizyonu kapatıp uyudum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAH
Mystery / ThrillerHerkesin sırları vardır. Bazıları içine gömer, bazıları açığa çıkarır. O içine gömmeyi seçti. Bu oyunda tek. Hayat ona şah yaptı peki ya o mat yapmadan kaçabilecek mi? Satranç bir savaş stratejisiyse o da bir savaşın içinde mi? Ya savaşta düşmanını...