Yarışma Günü
Heyecan, korku, endişe. Hepsine ne ad verilir?
HeKoEn?
Ne zaman heyecanlansam hep zaman saçma şeyler düşünürüm. Beynimi rahatlatmaktan çok beni gerdikleri için. Böylece heyecan gider ve korku kalır. Ve biraz korku her zaman için iyidir.
Küçüklüğümü düşünüyorum. YouTube'dan dans videoları açıp, dansı yaparken konser edasında söylediğim şarkıları.
Her evde yalnız kaldığımda.
Daha sonra her kulaklıkla müzik dinleyişimde beynimde verdiğim konserleri.
Hayalimdeyken kusursuzlar. Peki ya şimdi?
Aslına bakarsanız korkuyorum. Ama kötü söylemekten değilde hayallerimin boşa çıkmasından.
Her şeyde olduğu gibi bu düşümünde büyüsünün bozulmasından korkuyorum.
Sahneye çıkmama dakikalar varken kendimi rahatlatmaya çalışıyordum. Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki sesim titriyordu. Ve eğer sakinleşmezsem şarkıyı asla söyleyemezdim.
Ortaokulda müzik dersinde flüt çalarken bile ellerim titrerdi benim.
Şimdi yüzlerce kişinin karşısında şarkı söylemek? Delirmiş olmalıyım.
Filmlerdeki gibi olmayacaktı biliyorum. Tırsarak sahneye gidip şarkıya yavaşça başlayıp daha sonradan havaya giren ve ortalığı yıkan kız olamayacaktım.
Filmlerin hepsi kandırmaca.
"Tansiyonum düştü ölüyorum galiba."
"Provalardaki gibi. Rahat ol."
"Provalarda berbattık!" Diyerek sitem etti Lara. Haklıydı. Fazlasıyla.
Kafamı geriye atıp ofladım. Boynumdan kemik sesi geldiğindeyse acıyla inleyerek öne doğru attım kafamı.
Bir coolluk yapmanın daha çöküşü.
"Hadi ama inanın biraz. Ordaki kimseyi düşünmeyin. Hepsi birer manken. Cansız. Ve biz mükemmel yapacağız. Yarışmayı kazansakta kaybetsekte önemli olan o sahneye çıkıp performansı sergilemek..."
Elimi Barış'ın ağzına koydum, "Barış sen konuştukça tuvaletim geliyor sus.."
Cansu nedensizce gülmeye başladı, "Kanka düşünsene tam konsantre olmuş şarkıyı söylerken esniyorsun veya geğiriyorsun." tekrar güldü, güldüler.
Komik mi be kardeşim? Komik mi?
"Düşünsene Cansu, onca insanın içinde seni öldürüyorum falan." Gözlerimi devirdim sinirle. "Kesin sözleri unutacağım. Neden? Salağım çünkü."
Aslına bakarsanız şarkıyı 3 veya 4. kez değiştirmiş olmamızdan da unutacak olabilirdim sözleri. Evet evet. Yine değiştirdik.
"Sen dedin ben değil." Dedi Bora. Dil çıkardım. Salak Bora.
Hepsi Salak.
Hepimiz salağız.
Salağım, salaksın, salaklar.(Bende solak ha-ha-ha)Beni en çok rahatsız eden de Özgür'ün Mira'yla aynı takımda olmasıydı.
Mira'yla.
Mira?
Mira.O karşı takımda sarmaş dolaş adı lazım değille şarkı söylerken nasıl gergin olmayabilirdim ki?
Hayır seyirciler tipine oy verir onun. Bizde ne var peki?
Salaklar.(Üstünüze alınmayın rollerin gerçek sahibi yavrumlar ya. Genel bir Elif sövüşü.)
(Vazgeçtim alının.)Bizden önceki son grup sahnedeki yerlerini almışlardı. Kalbimde hala 8.9 şiddetinde deprem oluyordu. Durmuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAH
Misteri / ThrillerHerkesin sırları vardır. Bazıları içine gömer, bazıları açığa çıkarır. O içine gömmeyi seçti. Bu oyunda tek. Hayat ona şah yaptı peki ya o mat yapmadan kaçabilecek mi? Satranç bir savaş stratejisiyse o da bir savaşın içinde mi? Ya savaşta düşmanını...