6

196 39 69
                                    

"bizde gençken böyleydik be rojin'im."

sanki bir denizin altındaymışım gibi sesler boğuk ve anlamsız gelirken gözlerimi açmaya çalıştım ancak çok mayışmıştım. gözlerimi açamadığım için sadece seslere odaklanmaya çalıştım.

"asel sen bana yaşlı mı demeye çalışıyorsun?"

bu ablamın sesiydi.

"olur mu öyle şey birtanem? hem sen şarap gibisin, yıllandıkça güzelleşiyorsun. şarap gibisin demişken, biz ne zamandır sevişmiyoruz ya?"

gözlerim kapalı olmasına rağmen baştan aşağı kızardığımı hissetmiştim. boynuma vuran sıcak nefesler de bunun cabasıydı, ayrıca burnuma gelen güzel koku ve başımı yasladığım kalbin sakin ritimleri beni daha da mayıştırıyordu.

"ne diyorsun asel?" ablamın kızgın sesini duymuştum "burda küçük kardeşime kavuşamadan el kızına veriyorum. sen gelmiş en son ne zaman seviştik diyorsun. ayrıca, buraya gelmeden önce sömürdün ya beni şerefsiz."

"aşk olsun kara gözlüm." asel'in sitemkar sesi ve ablamın da homurtularını duymuştum. ben kıpırdanıp kalkacakken bu sefer fısıltı halinde züleyha'nın "kalkma." diyişini işitmiştim "biraz daha kal kollarımın arasında."

sevinçle daha çok ona sığındığımda o da daha sıkı sarılmıştı bana. bizim bu halimiz kapıda ki ikilinin susmalarına ve aynı sessizlikle odayı terk etmelerine sebep olmuştu.

artık yavaşça onun göğsünden ayrıldığımda yeşilleri aralanmış bana bakıyordu. gözlerinde gördüğüm sıcaklık yüreğimi yakıyordu.

"güzelim."

fısıltı halinde çıkan sesiyle beraber yanağımı okşadı nazikçe. "güzelce uyuyabildin mi?"

gülümsedim "uzun zaman sonra ilk defa bu kadar güzel uyudum."

yüzümde ki gülümseme onun da yüzüne bulaştığında iç çekmiştim. sahi ben ondan önce nasıl yaşıyordum? ondan önce ki hayatımı düşündüğümde içimi bir karamsarlık sarıyordu. bomboş bir amaç uğruna yaşayan helin, annesinin sevgi göstermediği halde onun için çabalayan helin, ölüden farksız olan helin.

ne zaman göz göze gelsek çiçekler açmaya, dünyam renklenmeye başlamıştı. nefretle baktığım insanlara bile sevgiyle bakar olmuştum.

"ne düşünüyorsun?"

sesiyle irkilirken tekrardan gözlerine bakıp sarhoş gibi sırıtmıştım "seni."

itirafımla o da sırıtıp yanağımdan makas almıştı. açık açık flört ediyorduk resmen ve bu benim dengelerimi tam anlamıyla bozuyordu. ona özgürce bakabilmek, koynunda uyuyabilmek, onu sevdiğimi söyleyebilmek yaşadığım her şeye bedeldi.

"bir dakika" dedi yatakta doğrulurken, kaşları çatık bir şekilde bana bakmaya başlamıştı. "bu agit ve sen ne alaka?"

gerginlikle bende yatakta doğrulup avucumda ki yorganı sıktım. "agit başıma bir şey geleceğinden korktuğu için yalan söyledi o an. bende inkar edemedim."

sinirle gülüp uzun saçlarından geçirdi elini "ben mi başına bir şey getireceğim helin?" dedi sert bir sesle. ilk defa bu kadar kızgın görüyordum onu, yeşillerinin bana böyle sert bakmasına hiç alışık değildim.

"sen değil" diye fısıldadım "sana olan aşkım başıma bir şey getirecek."

ifadesi sekteye uğradı, dudakları açık itirafımla aralanırken gözlerine bile yerleşmişti o ince şaşkınlık. utanarak ne yapacağımı bilememiş hızla doğrulmuştum yerimde. ayağa kalkıp kıyafetlerimi düzeltmiş ve zorlukla "ben bi ablamlara bakayım o asel'in işi belli olmaz ırz düşmanı o ablamı çaldı benden."

Benimle Yan | gxgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin