OLAYLAR ZINCIRI

90 4 5
                                    

"O saksi... O saksi az once kafama dusmek uzereydi... Ben... Ben yaralanabilirdim!" Beth dusuncelerinde kaybolmustu. Kafasindaki dusunceleri Kevin'in sesi dagitti. "Beth! Beth! Uzaktan bir gurultu duydum ve insanlar uzerine bir saksi dustugunu soyluyor. Bu dogru mu? Nasil oldu? Iyi misin? Nerene geldi??" "Iyiyim, iyiyim. Endiselenme. Bir soluklan. Ben de nasil oldugunu bilmiyorum. Birden agir birsey sirtima carpti ve kafami cevirdigimde yerde kirik bir saksi duruyordu." Aslinda iyi degildi. Sirti cok aciyordu ama suan bunu soylemenin sirasi degildi.
"Iyi olmana sevindim. Bir sey oldugundan korkmustum." Kevin'in bu sozu Beth'in icini rahatlatti. "Bu bugun duydugum en guzel sey..."

..............

Etraftaki meraklı gözler dağılmaya başlamıştı. O sırada da ders zilinin sesi duyuldu. Derse geçmek için sınıfa doğru giderlerken Beth ağrıyan sırtına elini götürdü. Gerçekten acıyordu ama birazdan geçer diye düşündü.

Ders matematikti. İlk derse neden matematik koymuşlardı ki? Uykundan henüz uyanamamışken matematiği nasıl anlamaları bekleniyordu? Beth ve Liz beraber oturuyorlardı. Bec ise arkalarında tek oturuyordu. Dersin önemi Bec'in umurunda değildi. O uykusunu almanın derdindeydi. Beth de gece uyuyamadığından biraz kestirebileceğini düşündü. Sırasında öne doğru eğilmişken Liz'in şaşkın bakışlarıyla karşılaştı. "Beth... Sırtın!" "Ne oldu Liz?" "Tişörtün ıslanmış. Galiba sırtın kanıyor..."

Beth hemen elini sırtına götürdü. Dokunduğu yerde bir ıslaklık hissetti. Eline baktığındaysa sırtının gerçekten kanadığını farketti.

"Beth revire gitmelisin! Bir şeyin olmadığını söylemiştin, ama gerçekten kanıyor!" dedi Liz. Beth biraz düşündü. Ama revire gitmeye korkuyordu. Başına orda da bir şey gelmesinden korkuyordu. Eğer tahmin ettikleri gibiyse bunların sebebi o kitaptı ve herşeyin başladığı yer o revirdi. "Hayır, hayır gidemem. Oraya girmeye korkuyorum." diye yakındı Liz'e. Konuşmalarını arkadan Giselle'in sesi böldü "Hocam, Beth'in sırtı kanıyor!" "Ahh ona ne ki şimdi..." diye mırıldandı Beth. Bayan Kristoff telaşla Beth'in yanına geldi. "Kuzucuğum, ne oldu sana? Hemen revire gitmelisin. Durdurulması gerek." "İstemiyorum... İstemiyorum..." diye homurdandı.

Tenefüs zili çalmıştı. Bec ve Liz Beth'e revire gitmesini söylüyorlardı. Beth istemiyordu. Bu yüzden müdürden izin alıp sağlık ocağına, ordan da eve gitmeyi düşündü. Öyle de yaptı. Hemşire sırtında ufak bir yarık oluştuğunu, kanamanın burdan gerçekleştiğini söyledi. 3 dikişlik ufak bir yaraydı. Pansumanı bittikten sonra Beth eve gitti.

................

Akşam olmuş, yemek vakti gelmişti. Beth sofrayı hazırlamak için annesine yardım ettiği sırada telefonu öttü. Telefona baktığındaysa geçenki bilinmeyen numaradan yeni bir mesaj geldiğini gördü.

-Bugün yaşadığın şey senin için bir ders olmadı mı? Şanslıydın, ufak bir sıyrıkla kurtuldun. Ama kitap hala sende. Bu da başına daha çok şey gelebilir demek. O kitabı biran önce aldığın yere bırak. Ve ne o kitaptan ne de tunelden kimseye bahsetme!

Evet. Kızların tahmin ettiği gibi bu olaydan bu kişi sorumluydu. Beth ne yapacağını, ne diyeceğini bilmiyordu. Sadece merak ediyordu. Neden, neden bu kitap bu kadar önemliydi?

-Bu kitap neden bu kadar önemli?

-Neden önemli olduğu seni ilgilendirmez. Sen yanlış bir şey yaptın. Başka birine ait bir şeyi çaldın. Sana son bir şans daha veriyorum. Saat tam 2'de o kitap onu bulduğun yerde olacak. Yoksa seninle beraber çocuk da gider...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 20, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

TÜNELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin