Sellamm ben geldimm, 4 bölümdür yeterince cilveleştiler bence çok soft kaldılar artık kaoslara da sırasıyla başlama zamanı piçlik vakti geldi.🏃 OQWCQHWCVQCQQ Hiç beklenmedik şeyler yapacağım bitirdim sizi.
İcKer'i her zaman ana ship şekilde yansıtırken yan shiplere de arada belirli sahneler ve yerler vereceğim çünkü çok istek var yan shiplere de.
Umarım seviyorsunuzdur shipleri.Alırım fikirlerinizi, iyi okumalarr.☆
-
Neredeyse artık hissetmeye alıştığım sert koku yeniden ciğerlerime dolarken yavaşca belimi kavrayan eller ve yükselmeye başlamış inleme sesleriyle gözlerimi kapatarak yutkundum.
"Ne yapıyorsun burada, hm?"
Arkamda her zerresini hissedebildiğim sert bedenin sahibi bedenime iyice yaslanırken dudaklarını boynuma bastırarak tenime boydan boya sürttü.
"Mauro.. geri dönelim."
Beni duymamış gibi yapmayı seçerken bir eli alttan yavaşca tişörtümün içine girdiğinde parmaklarını artık tenimde hissetmeye başlamıştım.
Dudaklarımdan dökülen memnuniyet belirtisi kısık mırıltılar ile açmadığım gözlerimi daha sıkı yumdum. Kanımın kaynadığını hissediyordum.
"Yaramaz bir çocuksun, Aktürkoğlu."
Kendimi yine hipnoz olmuş gibi hissederek Mauro'ya kaptırmaya başlarken Barış'ın inleyişleri zevk dolu gelse de Kâzım'ın inlemeleri artık kıvranırcasına gelmeye başlamıştı.
Hayvan herif yiyordu sanki çocuğu. Bunu öğrendiğime de bir yandan seviniyordum aslında, eğlenecektim.
Mauro'nun kulağımın altına ve şah damarımın olduğu noktaya doğru attığı küçük dil darbeleri bedenimin adeta titremesini sağlarken karnımda ki durmayan kasılmalara lanet etmiştim.
Arkamda ki beden asla duramayacak kadar arsız ve dayanılamaz bir herifti. Kendimi fazla kaptırmamak adına geri çekilmeyi düşünüyorken Mauro'nun o an kolumdan tutup beni birden kendi odasına çekmesiyle kalakalmıştım.
İkimizi de direkt yan tarafta ki odasına sokarak kapıyı sertçe kapattığında bedenimi kapattığı kapıya yaslamıştı. Herşey saniyeler içerisinde olduğundan tepki verme şansım da olmamıştı.
Karnımda ve kasıklarımda ki kontrol edemediğim kasılmalarım bedenime sıcaklık yayarak beni zorlamaya devam ederken Mauro ise o an bedenini tekrar bedenime doğru tamamen yaslamıştı.
"Sikeyim, cidden. Sikini tutamayan bir ergen gibi davranmaktan nefret etsem de sana karşı iradem yokmuş gibi."
Dedikleriyle aklım sanki başımdan giderken bu adamın cidden sırf beni sınamak için ansızın gönderilmiş biri olduğunu düşünmeye başlayacaktım.
Seneler sonra takıma birden çıkagelmiş ve sabrımı, bütün irademi zorlamaya başlamıştı bile.
Normalde benim asla yapmayacağım, yapamayacağım şeylerdi bunlar. Hele ki henüz yeni takım arkadaşım sayılan herifle o geldiğinden beri her köşede yakınlaşmamız apayrı bir konuyken.
Her bulduğu fırsatta ya üzerime geliyor ya da beni bakışlarıyla yiyip bitirdiğini hissettiriyordu, sanki hayatı boyunca bu anları beklemiş gibi davranıyordu.
"Mauro cidden bana ne halt yapıyorsun bilmiyorum ama yapma, delirtiyorsun."
Dediklerimle gülercesine kısık bir nefes verdiğinde alnını yavaşca alnıma doğru yaslayıp belimi kavrayarak konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mon Amour. - (bxb.)
FanficMauro ve Kerem. Zamanın, senelerin bile sonsuza dek ayıramadığı, ruhları birbirine zincirlenmiş iki aşık beden, iki aşık ruh. Birbirine bağımlı iki kalp. Mauro İcardi, seneler sonra yenilmişti aklından çıkartamadığı o ay tenli küçük oğlana. Evini...