~~
Dikensiz gülü herkes sever, mesele gülleri dikenleriyle sevmektir~~
02/08/18
Hızlı adımlarla yürüyordu Pınar, soluğunun kesilmesine veya bacaklarının ağrısına aldırmayıp dudağına büyük bir gülümseme kondurdu, üstündeki ceketini düzeltip öyle devam etti yoluna.
On dakikalık yürümenin sonrasında meyhanenin önünde durmuştu Pınar, sevgilisi Bora buradaydı, konumu burayı gösteriyordu, neden bir meyhanede olduğunu sorgulamayacak kadar çok seviyordu onu.
Neredeyse koşar adımlarla meyhanenin girişine geldiğinde güvenlik onu durdurmamıştı, çünkü Pınar Bora yüzünden neredeyse her gün buradaydı.
Çok uzun sayılmayan, ahşap, her iki kenarındada aynalar olan dar merdiveni indikten sonra sola döndüğünde her gün gördüğü manzarayı yine görmüştü.
Çok büyük bir salon değildi burası, sol tarafta yuvarlak şeklinde olan kırmızı halı serili bir stand vardı ve üstünde ise dans eden iki kadın, iki kadının önünde şarkı söyleyen bir başka kadın, bakışlarını diğer tarafa yani sağa doğru çevirince bakışları Boranın olduğu masayı aradı, yuvarlak masaların neredeyse hepsinde yarı çıplak kadınlar ve kadınları arzulayan adamlar gördü, diğer geldiği zamanlardaki gibi hissetmiyordu fakat, içinde bir yerde huzursuzluk kendini belli ediyordu.
Diğer geldiği zamanları düşündü Pınar, hiç Boranın neden buraya geldiğini sormamış, borada söylememişti. Pınar bunları düşünürken bakışları duvarın en dibinde diğerlerine kasten açık kırmızı rengiyle kendini belli eden masada oyalandı bakışları, öpüşen bir çift gördü, tam gözlerini diğer masalara çevirecekti ki öpüşmeyi bırakan çiftin yüzleri şarkı söyleyen kadına dönünce Pınarın başından aşağı kaynar sular döküldü, bu oydu; Bora.
Gözünden yanağına doğru akan bir yaşı hissetti Pınar, yaş yanağından boynuna doğru süzülürken diğer yaşlarda kendini birer birer belli ediyordu. Kalbinin ortasında bir çukur oluştuğunu hissetti Pınar, tekrardan belki dolacak, belkide hep boş olarak kalıcak bir çukurdu o, dolmasını ister miydi peki Pınar, bu andan sonra kesinlikle hayır.
Kolundan eline doğru düşen çantasını tutamadı, aynı gözlerinden akan yaşlarıda tutamadığı gibi.
~~~~~
02/08/24"Son olaydan sonra Komutanımla Ada hanımı gören oldu mu" diyen Pamirle timin bakışları ona doğru döndü "ben şahsen görmedimde o yüzden sordum" diyerek cümlesine kendince anlam kattı.
"lan gerizekalı, sen görmediysen biz nerden görücez" diyen Çakır Kartal hariç bütün timi bıyık altı güldürmüştü, fakat Pamir bu gibi azarlamalara alışık olduğu için pek takmayıp otuz iki diş güldü. "Allah'ım sen bana sabır ver, adamı azarlıyoruz hala gülüyo anasını satayım" diyerek sinirden güldü Murathan.
"Pınar'ım" diyerek Pınarın kulağına fısıldayan Asırla Pınar sert bakışlarını Asıra çevirdi, bakışlarını tepeye doğru kaldırıp ağzının içinden "Allah'ım sen asıl bana sabır ver" desede Asır dikkatli biriydi. "Ne var" diyerek bakışlarını yine Asıra çevirdi, "Senin bi moralin bozuk gibi hayırdır, bir şey mi oldu" dedi ellerini masada birleştirirken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben Ve Sen
AcakYeni atanması hakkari'ye çıkan Doktor Ada Ergül asker olan arkadaşının yanında alır soluğu, ama gittiği askeriyede hayatının aşkıyla karşılaşacağının farkında değildir.