Love in the Dark (Barsem)

There Is So Much Space Between Us

3 ay sonra

SEMİH

Hayatım düzene girmişti. Barış’la olan kavgamız sonrası bir daha iletişim kurmamıştık. İçimde hep bir gün özür dileyip hatasını anlayacağına dair ümidim vardı. Fakat o gün hiç gelmemişti.

Söylemediğim değişiklik ise Kenan’la İstanbul’a taşınmamızdı. Kenan’ın Ferdi ve Arda’yla garip bir ilişkisi vardı ve onların peşinde beni de sürüklemişti.

Artık bu üçlü iyice ilişkiye dönmüştü. Hatta hepimiz Ferdi’nin evine taşınmış, garip bir aile gibi yaşıyorduk.

En azından odam evin diğer ucundaydı ve evi inleten sesleri duymuyordum.

Ve asıl önemlisi 2 aydır düzenli bir ilişkim vardı. Arda’ların da ısrarıyla İsmail’le tanışmıştık ve ilk buluşmada uyuştuğumuzu hissetmiştim.

Barış’ın tamamen zıttı bir insan olsaydı, işte o İsmail olurdu. Kibardı, anlayışlıydı ve en önemlisi beni olduğum her haliyle seviyordu.

“LAN SEMİH HABERLERİ GÖRDÜN MÜ?” Kenan’ın odama dalışıyla düşüncelerimden çıkmıştım.

“Sence duymadım mı Kenan. Sabahtan beri ağlıyorum. Bir türlü kurtulamadı şu bağımlılığından, genç yaşında gitti işte. İsmail çevirdi taziye mesajlarını Louis’inkine oturduk ağladık, herkes Zayn gibi mendebur değil sonuçta.”

“Ne diyosun amk, kapat şu One Direction diş fırçanı. Barış Beşiktaş’a transfer olmuş, açıklamasını duymadın mı?”

“Bizene Kenan, niye anıyorsun onun adını.”

“Okuyorum dinle. Bugün burada olmaktan ne kadar gurur duyduğumu kelimelere dökebileceğimi düşünmüyorum. Zamanında Beşiktaşlı birine aşık olmuştum, şimdi de bu takıma aşık olduğumu düşünüyorum.”

“Kenan bundan bizene.”

“Emin olmak için Ferdi’ye sordum. Barış’ın tüm eski sevgilileri Barış gibi Galatasaraylıymış.”

“Kenan yine banane amk? Umrumda mı sence o amipin ne yaptığı? İsmail gelecek akşam yemeğe, sen onun için endişelen.”

“İsmail’in önüne bok versen yer zaten. Hem o tatlı için geliyor bence.”

Kenan’ın gülerek omzuma vurmasıyla suratına tip tip bakmaya başladım.

Kendinin bu konularda ne kadar rahat olduğunu açıklamama gerek yoktu ama aynısını kendim için söyleyebileceğimi düşünmüyordum.

“Aynı evde yaşıyoruz ama göremedim seni bayadır. Nasıl gidiyor sizin ilişkimsi şey?”

“Kanka, sanki biraz ilk günkü heyecanı kaybetmişiz gibi hissediyorum.”

“Hayır Kenan, okeye 4. aramıyosunuz ne biçim bir şeysiniz siz amk.”

“Saçmalama Semih, öylesine dedim, yoksa mutluyuz, idare ediyoruz yani.”

~~~

“Alo.”

“Alo.”

“Semih’i aramıştım ben.”

“Buyur, erkek arkadaşıyım ben.”

“OHA ŞAKA MI YAPIYORSUNUZ. Semih’le 3 yıldır çıkıyoruz biz. İş için İstanbul’a gidiyorum demişti bana. Birlikte kedimiz var bizim, kızımız çok özledi onu.”

“Kardeşim psikopat mısın sen? Sapık mısın nesin?”

“Hem aldatıyorsunuz hem de yüzsüzce konuşuyorsunuz, adres verin lan. Semih’le evlendik biz Atina’da geçen sene.”

“Allah’ın cezası, Semih’in kediye alerjisi var. Ayrıca Yunanistan’da eşcinsel evlilik bu sene onaylandı.”

Çağrı sonlandırıldı.

~~~

Barış

Bir tık rezil olmuş olabilirdim. Ama en azından sevgilisi kültürlüydü. Semih’in kediye de mi alerjisi vardı?

Ferdi İsmail denen şerefsizden bahsetmişti. Cidden benim her türlü daha gelişmiş versiyonum olabilirdi. Ama Semih’le güzel bir geçmişimiz vardı bence.

Aramızda ufak bir anlaşmazlık olmuş olabilirdi ama yanlış anlaşılmaları düzeltebilirdik.

Semih’e giden yol ise ev arkadaşlarından geçiyordu. O yüzden telefonumu alıp gruba girdim.

Barış
Ardacım canım kardeşim
Hiç gerek yoktu İstanbul’a gelişimin şerefine
akşam yemeğine davet etmene.

Ferdi
Öyle mi yaptın Arda?

Kerem
Beni niye çağırmadınız lan?

Arda
Ben kimseyi çağırmadım.

Barış
Hayır Arda, hazırlandım
yola çıkıcam.
Şimdi uninvite yapamazsın beni.

Arda
İyi de abi biz double date gibi buluşuyoruz.
Yalnız kalmaz mısın?

Barış
Arda siz üç kişisiniz amk.
Kenan’cığımı bu geceliğine alırım ben.

Ferdi
Kimse kimseyi almıyor.
Barış git, geçen gece takıldığın çocuğu getir.

~~~~

Masada garip şekilde dizilmiş yemek yiyorduk. Semih’le İsmail göt göte oturmuşken yanımdaki katır gibi adam gömülmüş yemeğini yiyordu.

“Ee, Muhittin’di di mi? Nasıl tanıştınız Barış’la?”

Ferdi sessizliği bozunca yanımdaki, adını bile şu an öğrendiğim adam cevap vermişti. “Uygulamadan işte, adını ‘Rizelisert53’ görünce memleketlim olduğunu anladım, hemen yazdım.”

Herkes kahkahalara boğulurken, telefonu çalan adam ise ağzına lokmasını atmış, telefonu açmıştı.

“Tamam, geliyorum ben, kapat şimdi. Kusura bakmayın, benim çocuk ateşlenmiş. Eşim de çok anlamaz hastane işlerinden, bana müsaade.”

Adam kalkıp gidince herkes dönüp bana bakıyordu. Ufak bir ayrıntıdan şu an haberim olmuş olabilirdi.

“İşte Türkiye’de gay olmak öyle bir şey. Ne yaparsın, hep böyle erkeksi kişilere tutuluyorum. Semih, sen görmedin ama aynı sana benziyordu.”

“Allah aşkına, bıyıklıydı, otobüsteki dayılara benziyordu.”

"Şimdi tanıdım lan seni, bugün arayan psikopatsın sen."

Kendimi açıklamak için kalkmamla İsmailin yumruğunu yemem bir olmuştu.

~~~~

Yeni bir hikaye yayınladım. Birazcık daha deneyimli olduğumu düşünüyorum, umarım bu hikayeden daha iyi olur. Bakıp yorumlarınızı bırakırsanız sevinirim.