Tanıtım

2 1 0
                                    

Ekran karardı, ardından televizyon ekranında titreyen bir haber alt yazısı belirdi: "Son Dakika: Beş Kişilik Çete Tarafından Kanlı Suikast." Ekrana dönen muhabir, gözlerinde dehşetle seyircinin dikkatini topladı.

"Evet, sevgili izleyiciler, az önce aldığımız habere göre ülkenin önde gelen iş insanlarından ve siyasetçilerinden oluşan bir grup, beş kişilik kimliği belirsiz bir çetenin saldırısına uğradı. Saldırının yeri henüz gizli tutulsa da güvenlik kaynaklarına göre içeride tam bir katliam yaşandığı belirtiliyor."

Muhabir elindeki notlara bakarak derin bir nefes aldı ve devam etti:

"Bu çetenin üyeleri, yetkililerin bile tanımlayamadığı bir profesyonellikle çalışıyor. Görgü tanıkları, çetenin her bir üyesinin işinde ustalaşmış, korkutucu derecede profesyonel ve soğukkanlı olduğunu belirtiyor. Polis kaynaklarından aldığımız bilgilere göre, içeride kullanılan yöntemler ve soğukkanlı planlama, bu saldırıyı sıradan bir suikasttan çok öteye taşıyor. Çetenin her üyesinin özel bir yeteneğe sahip olduğu tahmin ediliyor, ancak kimlikleri hâlâ gizemini koruyor."

Ekranda olay yerinden görüntüler belirdi: kan izleriyle dolu boş bir salon, kırık camlar, panikle olay yerinden kaçan birkaç güvenlik görevlisi. Muhabir, ekrana döndü ve sesi titreyerek devam etti:

"Şu ana kadar suikastı üstlenen olmadı. Ancak bu, onların ilk saldırısı değil. Yıllardır ülkemizde en karanlık işlerin ardında bu beşlinin olduğu düşünülüyor, ancak ne bir ipucu ne de bir iz bulunabilmişti. Üç kadın ve iki erkekten oluştuğu iddia edilen bu grup, profesyonellikleri ve acımasızlıklarıyla yeraltı dünyasında 'Kara Gölge' olarak biliniyor."

Ekranda gri ve korkutucu bir yüzeyde beliren 'Kara Gölge' adı, seyircilerin içine korku saldı. Haberin arka fonunda polislerin olay yerinde inceleme yaparken görüntüleri görünmeye başladı. Muhabir son cümlesini kurarken, herkes ekrana kitlenmişti:

"Yetkililer, halka temkinli olun çağrısında bulundu. Bu beşli, görünüşe göre ülkenin karanlık yüzünde kalmaya devam edecek. Herkesin korkulu rüyası haline gelen 'Kara Gölge', bir kez daha geldi, işini yaptı ve iz bırakmadan ortadan kayboldu."

****

Onlar, Türkiye'nin yeraltı dünyasında nam salmış, karanlıkta süzülen bir gölge gibiydi. Beşlinin her bir üyesi, suçun en derin karanlığında uzmanlaşmıştı ve onların karşısında durmak, ölümle yüzleşmek demekti. Kendi yöntemleri ve yetenekleriyle birbirinden farklı ama birbirini tamamlayan bu ekip, ülkedeki en tehlikeli işlere imzalarını atıyordu. İşte, o ölümcül ekip:

Alev Dinçer; "Kara Melek" - Kiralık Katil.

Soğukkanlı, acımasız ve acıdan haz alan bir katildi Alev. Yıllardır aldığı her işi, hedefini şaşmaz bir kararlılıkla indirerek tamamlamıştı. Onun için ölüm, sadece bir sonuç değildi; her işinde kurbanlarının en korktuğu şeyleri son kez hissetmelerini sağlardı. Gözlerinde beliren soğuk ışık, kurbanlarına ne geleceğin habercisiydi. Alev'in öldürdüğü herkes, onun sert bakışlarını son kez görerek hayata veda ederdi.


Miray Türksoy; "Ruh Hırsızı" - Dolandırıcı.

Miray, zekasını ve cazibesini kullanarak insanları tuzağa düşürmede ustaydı. Ona kapılanlar, hayatları boyunca onun kölesi olmaya mahkum olurdu. İlişkiler kurup insanları kendine bağımlı hale getirir, sonra en zayıf anlarında onlara ihanet ederdi. Miray'ın oyununa gelenler, sonrasında sadece maddi değil, manevi olarak da çöküş yaşarlardı. Paraya, güce ve bilgiye aç olan Miray, yeraltı dünyasında bir dolandırıcıdan çok, bir illüzyonist gibi görülüyordu.


Merve Demirel; "Karanlık Avcı" - Keskin Nişancı.

Merve, kilometrelerce öteden, soğukkanlı bir şekilde tetiğe basabilen, hedeflerini dakikalarca gözleyip doğru anı kollayan bir keskin nişancıydı. Nişangahın ucunda olan kişi, asla Merve'nin ellerinden kurtulamazdı. Kusursuz gözlemi, akıl almaz sabrı ve soğukkanlılığı sayesinde işlerini tek bir mermiyle tamamlıyordu. Onunla çalışmak isteyenler çok, onun karşısında hayatta kalabilen ise yok denecek kadar azdı. Merve, sabrı ve gölgedeki varlığıyla bir avcı gibiydi; hedefine kilitlendiği an kaçış imkanı kalmazdı.


Ateş Kara; "Kara El" - Suikastçı.

Ateş, "Kara El" olarak tanınırdı. Yüzünü gören yoktu ama öldürüş tarzı, onun imzasıydı. Kimliğini gizleyerek, ani ve sessiz suikastlerle düşmanlarını yok ederdi. Her bir kurbanı, sessizliğin içinde yok olurken, geride sadece Ateş'in o soğuk varlığı kalırdı. Planlarını ustaca kurar, kurbanlarını şaşkınlık ve korku içinde bırakırdı. Kurbanına bir gölge gibi sinsice yaklaşan Ateş, her bir hedefini adının aksine soğukkanlılıkla indirirdi.


Oğuz Korkmaz; "Kumar Kralı" - Kumar Baronları Lideri.

Oğuz, kumarın ve hileli oyunların karanlık dünyasında hüküm süren biriydi. Ülke çapında birçok kumarhanenin gizli patronu olarak tanınırdı. Hem masa başında hem de yeraltında onu alt edebilecek biri daha çıkmamıştı. Kazanmayı ve manipüle etmeyi iyi bilen Oğuz, ekibin finansal işlerini üstlenir, yaptıkları her işten kazanç sağlamalarını garantilerdi. Kumar masasında bile acımasız bir liderdi; kaybedenlerin servetini almakla kalmaz, ruhlarını da teslim almalarını sağlardı..

*

Görev: "Gizli Zirve" Operasyonu

Beşlinin bu seferki hedefi, devletin üst düzey yöneticilerinin gizlice düzenlediği bir zirveyi basmaktı. Bu zirvede alınan kararlar, yeraltı dünyasının da kaderini belirleyecek önemdeydi. Bu yüzden beşlinin işi kusursuz ve sessiz bir şekilde halletmesi gerekiyordu.

Ateş, ilk adımı atarak, zirvenin yapılacağı mekana sızdı. Güvenlik önlemlerini atlatmak onun için çocuk oyuncağıydı. İçeri girdikten sonra binanın her köşesine tuzaklarını yerleştirdi ve saldırıya geçmek için zamanı kolladı.

Alev, devletin zirvedeki kilit isimlerine dair aldığı bilgileri cebinde taşıyordu. Onun görevi, bu isimlerin kaçış yolu bırakmadan öldürülmesiydi. Bu görevde kendi yöntemini kullanacaktı; hızlı ve acısız değil, tam aksine, onların korkularını hissettirecek şekilde ağır işkencelerle yok edecekti.

Merve, binanın dışından, yüksek bir tepeden olan biteni izliyordu. Onun görevi, herhangi bir beklenmedik durumda dışarıya kaçmaya çalışanları tek bir atışla yere sermekti. Tetiğe dokunduğu an hedefinin kaçış şansı yoktu. Dakikalarca bekleyip hedefini sabırla izledi, gözünü kırpmadan her birini teker teker vurdu.

Miray, içerideki birkaç güvenlik görevlisini ve devletin en önemli adamlarından birini dolandırarak kendine bağımlı hale getirdi. Sadece kelimelerle onları ele geçirmiş, çıkış planlarını öğrenmişti. Plan ilerlerken onun bu yeteneği, ekibin kusursuz bir soygun gerçekleştirmesi için en büyük avantaj oldu.

Oğuz, ekibin tüm mali işlerini yönetiyor, operasyondan kazanç sağlamanın yollarını kolluyordu. Bu işin sonunda devletin kilit noktalarından birkaçını kendine borçlandırarak, kumarhanesine ve kendisine bağlı hale getirmeyi hedefliyordu.

Plan kusursuzca işlemekteydi; her bir hamle, ekibin güçlerini birleştirerek daha da büyüyordu. Beşlinin işini tamamlayıp mekandan ayrıldığında geriye sadece kanlı bir iz, şok olmuş devlet adamları ve yenilmiş güvenlik güçleri kalmıştı. Gölgeler gibi geldikleri bu zirve, onların isminin duyulduğu her yerde yankılanacak korkuyu bir kez daha alevlendirmişti.

Kara GölgeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin