2.3

400 48 59
                                    

Oy verip yorum yapmayı unutmayınn

İyi okumalarr <333

Bu arada kurtlar da konuşabiliyor, italic yazıyla yazılmış yerler onların sözleri.

~

Taehyung

İçimdeki ağır yoğun hissin vücudumda bıraktığı sert uyuşukluk haline söverek yattığım yerden doğrulmuştum. Fazlasıyla yoğun geçen bu günlerin ardından kendi adımı bile unutacak kadar kaybetmiştim kendimi. Bacaklarım yorganın altında, kollarımı havaya kaldırarak gerinmiştim fakat doğrulmamın etkisiyle ağrımın daha çok artması kaşlarımı çatmama sebep olmuştu. Bu da neyin nesiydi şimdi?

Ellerimi geri indirip iki yanıma bıraktığımda çene kemiğim sinirle kasılmıştı. Elimin içine doğru bastırdığım tırnaklarım tabiri caizse avuç içlerimi kanatırcasına batarken boynumu kütleterek yorganı üstümden çekmiştim.

Ağrımı umursamamaya çalışarak yataktan kalkmış ve odamdaki boydan boya camla kaplı balkonuma ilerleyerek armut salıncağımın üstüne oturmuştum. Bir yandan karşımdaki deniz manzarasını izlerken bir yandan da aklımdaki düşüncelerle dalmıştım.

Sinirim her geçen gün kontrol bile edemeyeceğim seviyede artıyordu.

Bu benim bile kendimden korkmama sebebiyet verirken etrafımdakilere neler yapabilecek olabileceğim düşüncesi içten içe daha da korku veriyordu.

Psikiyatrik tedavi alıyordum.

Zaten şaşırılacak bir durum da değil benim için. Sonuçta her şeye çok fevri tepkiler verebiliyorum, sık sık ani ruh değişimlerim oluyor, insanlara gereksiz kin gütüyorum. Bunun en belirgin örneği de Jungkook'tu.

Aslında bu zamana kadar psikolojik bir sorunum olduğunu hiç düşünmemiştim. Daha doğrusu buna gerek duymamıştım.

Kabullenemiyordum hasta olduğumu.

Çünkü ben üstün ırktım. Türümün -şu anlık- son örneğiydim. Benim kusurlu olmam imkansızdı. Ben en iyisiydim.

Hayır.

Ben acınılacak en alt tabaka bir insandım. Benim kim olduğum kimsenin umrunda bile değildi. Ben sadece fazla kibirli büyümüştüm. Bunun suçlusu da sadece benim.

Jungkook'tan nefret etme sebebim bana aşırı mantıklı geldi bunca zaman hep. Fakat fark ettim ki aslında en saçma ve aptal bir sebepti.

İçten içe onun ruh eşim olduğunu hissediyordum ve bunu kabullenmemek amacıyla kendimi ondan nefret etmeye zorlamıştım. Ve kendimi bile uzun bir süre buna inandıracak bir sebep sunmuştum. Başarılı da olmuştum. Aylarca hatta yıllarca o şekilde kendimi buna inandırdım. Peki ya bunu durduran ne oldu?

Jungkook'un kendisi.

Beni fazlasıyla garip hissettiriyor. Bunu tarif bile edemiyorum ki o, anlatılamayacak kadar farklı birisi. Gerçekten de inanmak istemeyeceğim kadar sıradışı bir varlık... Ruh eşi olduğumuz için mi bu kadar fazla abartıyorum bilmiyorum. Tek bildiğim şey beni kendime getirdiği.

Tabii ben onu da kendi ellerimle kendimden uzaklaştırdım. O her şeyin farkında olarak benim elimden tutmak istedi ama ben o şansı da kendi ellerimle ittim.

Söylesene gerçekten de üstün bir ırk mıyım ben? Sorun da bu. Ben değilim, kurdum öyle. Kurdum dünyanın en nadir ırkı olabilir. Ama o ne kadar üstünse, ben o kadar zavallıyım.

Hayır değilsin.

Senin bile benden nefret ettiğinin farkındayım Delta. Boşu boşuna kandırmayalım birbirimizi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 26 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

𝑇𝑢 𝑀𝑒 𝑀𝑎𝑛𝑞𝑢𝑒𝑠 | 𝑻𝑨𝑬𝑲𝑶𝑶𝑲 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin