1.0

775 42 0
                                    


Oy verip yorum yapmayı unutmayıın

İyi okumalaaarr

~

Alfa olan, bakışlarını deltadan ayıramazken onun da kendine olan bakışlarını fark ettiğinde utanarak önüne dönüp, o bakmayı bıraktığı zaman tekrardan gözünü ona çeviriyordu. Ve bu döngü, davet boyu aynı örüntüyle sürmeye devam etmişti.

Fakat alfanın tuvalete kalkmasıyla bu örüntü bozulmuş, delta da onun peşinden giderek tuvalete girmişti.

Alfa, ellerini yıkarken aynaya baktığında arkasında gördüğü bedenle herhangi bir tepki vermemişti. Çünkü başından beri peşinden geldiğini hissetmişti zaten. Heyecanlı olduğunu inkar edemezdi, çok heyecanlanmıştı. Ama bunu belli etmemek için büyük bir çaba sarf ediyordu.

"Neler olduğunu anlamıyorum."

Delta olan kaşlarını çatarak ellerini lavabonun mermer zeminine yasladığında kafasını eğip kendi kendine düşünmeye başlamıştı.

"Her şey çok garip, neden senin peşinden geliyorum mesela? Sen, benim için kimsin ki?"

Bu dedikleri ona göre normal ve gerçeklermiş gibi gelirken alfanın dolan gözlerinden bi' haberdi.

Ağlayan, Jungkook değildi. Her şeye ağlayan bir sulu göz yapısı yoktu. Fakat bu ruh eşi olayları ortaya çıktığından beridir olmadığı kadar duygusal hissediyordu kendini. Sanki eşinden ilgi göremediği için kurdu isyan bayraklarını kaldırmış, acısını Jungkook'un bedeninden çıkarıyordu.

Fakat delta bunları göremiyordu. Çünkü gözleri, ruh eşini bulmanın şaşkınlığı ve sorumluluğuyla kör olmuştu. Sadece başına neden bunların geldiğini düşünmekten başka hiçbir şey düşünemez olmuştu. Eşini bile.

"Ben... Ben herkesin peşinden koştuğu bir deltayım. Peki ya neden senden gözlerimi alamıyorum ya da neden senin peşinden buraya geliyorum? Seninle aramızda bir sembolden başka hiçbir şey yok. Ne yapıyorsun bana?"

Delta sanki alfayla değil de kendiyle konuşuyormuş gibi söylenirken alfa sessizce onu izliyordu.

Verecek bir cevabı yoktu çünkü kendisi de bilmiyordu.

"Susmasana alfa. Konuş. Neden böyle oluyor?" sakin bir şekilde söylese de sesindeki hiddet kendini gösterirken kafasını eğmiş olduğu yerden kaldırmadan gözlerini karşısında savunmasız bir biçimde duran alfaya çevirmişti.

"B-ben bilmiyorum." deltanın sinirlendiğini hissederek cevap verme mecburiyetinde kaldığında içten içe alfasına sövüyordu. Neden ona boyun eğiyormuş gibi davranıyordu ki? O, kimseye boyun eğmeyecek bir alfayken neden eşi olan bir deltaya boyun eğiyordu.

Sinirle gözlerini kapattığında kurduna söz geçirerek bir yerinde kıvrılıp kenara çekilmesini sağlarken hızla kafasını kaldırıp karşısında duran deltaya bakmıştı.

"Neden, sana karşı ürkek kedi gibi itaat edip lafını ikiletmeyecek bir omegan mı olmasını isterdin? Sonuçta deltasın ya."

Alfanın bu sert çıkışını beklemiyor olacak ki kafasını eğdiği yerden kaldırıp alfaya çevirmişti delta.

"Ne dedin sen?"

"Herkes benim peşimden koşarken ben neden senin peşinden geliyorum diyorsun ya, sürekli senin peşinden koşacak ve her dediğine itaat edecek bi omegan mı olmasını isterdin diyorum."

Delta, sert bakışlarını alfaya dikmişken bir süre sessiz kalarak düşünmüştü. Eğer kendisine böyle çıkışan biri, başka birisi olsaydı şu an oracıkta parçalayabilirdi onu. Ama şu an yapamıyordu. Kurduna ilk defa söz geçiremiyordu.

𝑇𝑢 𝑀𝑒 𝑀𝑎𝑛𝑞𝑢𝑒𝑠 | 𝑻𝑨𝑬𝑲𝑶𝑶𝑲 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin