şüphe •

35 7 34
                                    

Lonely star - The Weeknd

"Biz müsteşarla görüşmeye gidiyoruz Atsumu, bir yere ayrılma." dedi Samu yanımdan ayrılırken. Ona başımı sallayarak onay verdikten sonra odamın olduğu katta yürümeye başladım.

Yaptığım doğruydu hatta en doğrusuydu. Ama içimde bir eksiklik vardı sanki.. Bir şey rahatsız ediyordu beni, ya da bir kişi..

Kita-san neden bu kadar bariz olan şeyi daha önceden yapmamıştı? Neden hisselerin benim üstüme olduğunu son güne kadar söylememişti?..

Almam gereken cevaplar vardı ama önce soruları doğru kişiye sormalıydım..

Odama yürürken bir yandan da tabletimden uçak biletlerine bakıyordum. En yakın zamanda kontrol etmeliydim hisseleri.

Bir anda kolumda hissettiğim yabancı el tarafından karanlığa doğru çekilmiştim. Ne olduğunu anlamaya çalışırken sırtım duvara sert bir şekilde çarpmıştı. Hissettiğim acıdan dolayı ağzımdan küçük bir inleme kaçtı.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen Miya!" dedi öfke püskürtürcesine.

"Ne yapmışım ki" dedim onun bu sert tavrını ciddiye almayarak.

"Bu yaptığın saçmalığın bir sonucu olmayacağını  sanıyorsan yanılıyorsun."

"Gerçekten sizin gibi pisliklerle ortak olacağımızı mı sandın? Eğer öyleyse baya acıdım sana." dedim sesimdeki alayla.

Bileklerimi tuttuğu elini daha çok sıkmaya başladı. Çok ışık olmasa bile benlerinin üstünde atan koca damarı görebiliyordum.

"Herşeyi küçük bir oyun olarak görüyorsun değil mi?.. Senin için sadece bir şirket oyunu bu, bittiğinde o ünlü partilerine geri döneceksin nasıl olsa."

İstemeden güldüm bu dediğine. Demek o da beni herkes gibi görüyordu. Şımarık zengin, parti ve alkolden başka bir şey bilmeyen, ailenin yüz karası..

"İltifatların bittiyse bırak kolumu da gideyim." dedim yüzümdeki sırıtmayı bozmadan. Asla ona ve manipülasyonlarına yenik düşmek istemiyordum.

"Neden? Sıkıldın mı benden, yeterince eğlenceli değil miyim senin için," demişti bileğimi daha çok sıkarak.

"Yoo.. gayet eğlenceliydi anlaşmayı reddettiğim anki suratın" dedim gözlerinin içine dikerken irislerimi.

Gözlerini kısa süre de olsa dudaklarımda gezdirdi. Gerçekten dengesizin tekiydi bu herif..

"Seni son uyarışım Miya, yoksa etrafındakilerden başka yeni bir düşman daha kazanacaksın." dedi hiç tereddüt etmeden.

"Benim tek düşmanım var, o da sen ve hain ailenden başkası değil."

"Bakıyorum da çok açık sözlü olmuşsun görüşmeyeli."

Cevap vermek için ağzımı araladığımda yeniden devam etti patavatsız konuşmasına.

"Siktir et, zaten benim tanıdığım Miya değilsin." dedi bileğimi serbest bırakıp.

Güldüm.

"Doğru, baban ailemi katlettiği gün öldü o Miya." dedim sesimdeki derin soğuklukla.

Sessizleşti. Yüzüme bile bakamadı bir süre. Neden utanmıştı ki yaptıklarından... babasının mafya pisliklerinden.. ailesinin ihanetinden.

Pişman mıydı yoksa? Gerçi bu hiçbir şeyi değiştirmezdi. Babasının sırtından bıçakladığı insanlardan yarattığı koltukta oğlu oturuyordu artık.

Derin bir nefes aldım. Duvardan yararlanarak kendimi öne doğru ittirdim. Beni izleyen gözlerine bir kez olsun dönüp bakmadan ayrıldım yanından.

...

120k beğeni, 13k yorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

120k beğeni, 13k yorum

Miyatsumu: in New York ..
..

Toorukawa: Beni niye almadın yanına küstüm
Miyatsumu: Bir dahakine beraber gideriz askm
..

Rinsuna: Hocam bana anahtarlık al gelirken
Miyasamu: HSKCPCJLSXOD KOYLU SENI
Miyatsumu: Yok magnet getiriyim buzdolabina yapıştır

..
Magazinstar: Atsumu Bey yine gününüzdesiniz

User000: Hayat bunlara güzel valla

User3532: Baba parasını yesin bakalım nereye kadar
..
●●●

Bu kitapta hizlanicaz umarimm
Olayları yavaştan alıyorum ki karman corman olmasin

Oylamayı unutmayınız

Xoxo

ULTRAVİOLENCE | sakuatsuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin