1. Bölüm RESİMDEKİ TAÇYanan ampule baktım. Tek başına tüm odayı aydınlatmaya yetiyordu. Keşke bir ampulde gelip şu siyah beyaz hayatımı aydınlatsa diye içimden geçirmeden edemedim. Gözlerim masadaki takvime kaydığında Ekim ayına girdiğimizi fark ettim. Hayata karşı olan bu uzaklığımın farkına vardığımda derin bir nefes alıp masanın üzerindeki çay bardağıma uzandım.
"İnci!"
Başımı sesin geldiği tarafa çevirdiğimde görüş alanıma kapının kenarına omzunu dayamış beni izleyen Poyraz girdi. Kollarını karnının üzerinde birbirine dolayıp tek kaşını kaldırmış bana bakıyordu. "Masanın üzerindeki poşette kıymalı böreğim vardı! Şu anda yok, gördün mü?"
Gözlerim şüpheyle bana bakan Poyraz'dan çay tabağının yanında duran kıymalı böreğe kaydı. Tekrar Poyraza baktığımda dudaklarımı büzüp "maalesef bir kısmını yedim." Dedim.
Pişman değildim. Geçen gün nöbet için getirdiğim frambuazlı kekimi yemişti üstüne birde ben yemedim diyerek bana yalan söylemişti.
Poyraz bana doğru yaklaşıp elini alnıma dayadı. "Hasta mısın sen? Rengin solmuş." Kafamı iki yana salladım. Morelim bugün fazlasıyla bozulmuştu. Özellikle son baktığım hasta yüzünden. En sonunda dudaklarımı aralayıp konuştum "bir hastayla kavga ettim." Kaşları hızla çatıldı "sana şiddet uygulamadı değil mi?" Derken yüzümü dikkatlice inceliyordu.
Başımı iki yana salladım."Hayır, son anda Gülçin gelip müdahale etti ardından güvenlik gelip adamı dışarıya çıkardı zaten." Yanıma bir sandalye çekip oturdu. "Sıkma canını."
Haklıydı. Her gün illa bir kaç kere tartışmaya giriyorduk ve artık alışmam gerekiyordu. Kahverengi gözlerini benim yeşil gözlerime sabitledi. "Bir fikrim var. Bugün bizim eve gelsene hem Nazlı ile vakit geçirirsin."
Nazlı Poyraz'ın kızıydı ve geçen hafta Poyraz'ın eşinin işi çıktığı için Poyraz onu hastaneye getirmişti. Oldukça tatlıydı.
Gülümseyerek başımı aşağı yukarı salladım "tabi, özledim ufaklığı. Hem Esra ile de tanışmış olurum."
O da bana gülümserken odanın kapısı sertçe açıldı ve Gülçin sinirle içeriye girip elindeki dosyayı masanın üzerine fırlattı. "Yemin ederim bu hastane yüzünden erken kırışacağım!" Poyraz kıkırdayarak Gülçin'e baktı. "Sana ne oldu Gülçin hazretleri?"
"Hasta randevu saatinde hastane kantininde oturmuş daha demin geldi 'siz beni çağırmadınız' diye ortalığı ayağa kaldırdı. Ben hastayı sakinleştirmeye çalışıyorum, anlayışla yaklaşıyorum o ise tüm sülaleme sövüyor!" Dedi tek nefeste.
Poyraz alayla gülüp "sanırım günü en sorunsuz geçen benim." dedi ve cebinden çıkardığı katlanmış kağıdı çıkarıp bana uzattı. "Geçen gün taburcu ettiğin çocuk geldi Dün. Seni bulamayınca yanıma gelip bana verdi ve 'bunu İnci ablaya ver lütfen!' diyip gitti. Tonla iş arasında vermeyi unuttum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜLLER VE KÜLLER
Teen Fiction"Senin kokuna hasret kaldığım her gün için bir gül ektim. Halbuki ben güllerden nefret ederim..." dedi arkasındaki gülleri göstererek. "Milyonlarca darbeye rağmen kesilmeyen nefesim senin gözlerine bakınca kesiliyor İnci."