Konuşmadan gözlerinle beni sevdiğini söylesen keşke...
.
.
..
..
..
...."Hadi biraz uy-
" Uyumak istemiyorum "
"Tamam! Kah-"
"HİÇ BİR ŞEY İSTEMİYORUM! SENDEN NEFRET EDİYORUM NEFRET! "
" SUS KADIN! ( demiş Asu'nun iki omzundan tutup sarsmıştı) Birincisi bana bir daha sesini YÜKSELTME! yoksa o küçük diline veda edersin.(bu kez daha da yaklaşmış dişlerinin arasından tuşlayarak) İkincisi bana sakın karşı gelme ne diyorsam yapacaksın. Buna her zaman mecbursun Asu Karahan " bastıra bastıra söylediği sözler sonrası eller arasında olan kadını yatağa ittirmişti.
Öfke ile burnundan soluyan adam, sinirini yatıştırmak için iki karışlık yerde volta atıyordu. Yatağa savrulan genç kadın , yavaşça kendini toparlamış "İşte busun sen. Sırf kimsesizliğimi kullanarak beni yanında tutuyorsun. Her defasında seviyorum diyerek canımı yakıyorsun. Eğer çok sevseydin beni,
tek bir gözyaşına dünyayı yakarım diyen sen, gözyaşlarımın sebebi olmazdın" diyerek, karşısında her cümlesinde yumruğunu sıkan, kan çanağına dönmüş gözlerle bakan Berzan'a dönmüştü."Alışacaksın buna mecbursun Asu"
"Ya alışmazsam? "
"O zaman her an canın yanar. Ve senden herşeyini alırım. Bedenin ve ruhun ikisinide yerle bir ederim"
demiş ve hızla kapıyı kırarcasına kapatıp gitmişti. Asu tek başına kaldığı Oda'da öylece aynadan kendine bakıyordu.
Ve o sıra pencereye bir şey çarpmıştı. Gelen sese doğru yüzünü döndüğünde bembeyaz bir güvercinin kanat çırptığını görmüştü.
Hızla oturduğu yerden kalkıp pencereyi açmıştı.
"Ama nasıl olurdu bu? "
demişti genç kadın.Asu'nun aklına küçük kesitler hâlinde düğün günü gelmişti.
Flashback..
" Anneeee babaaaa , çok canım yanıyor. Sizi çok özledim. Burda yanımda olsaydınız vermezdiniz demi o zalim adama? " demişti yerinden çıkacakmış gibi hızla çarpan kalbimi tutarak.
Birden kanat çırpma sesi gelmesi ile pencereye koşmuştum. Kanatları kan içinde kalan bir güvercin can havli ile pencerenin demirlerine tutunmaya çalışıyordu. Hızla camı açmış hemen tutmaya çalışmıştım, ama tutamadan uçup gitmişti. Hızla ne olduğunu anlamadan kollarımdan tutulup çekilmem bir olmuştu.
Flashback end...
Ve şimdi o güvercin burdaydı. Asu önce başka bir güvercin dese de içinden kuşun sol kanadında hala iz vardı ve bir kaç tüyü yolunmuştu.
Büyük bir heyecan içinde, ona güzel gözleri ile merakla bakan güvercini moraran elleri arasına almıştı. O gün ondan kaçan güvercin şuan sanki yuvasına gelmiş gibi akılıca genç kadının kucağındaydı.
Bembeyazdı tıpkı bir gelin gibi ve bembeyazdı tıpkı bir ölünün yeni sarılmış kefeni gibi. Şuan onu tutan rengarenk ve bir o kadar narin eller arasında içli içli ötmeye başlamıştı. Sanki ağlıyor, genç kadına feryat edıyordu.
Genç kadının, yeni kuruyan bir o kadar da kan toplamış koyu kahverengi gözlerinden iki damla yaş düşmüştü.
Düşündü kadın ölmek için.
Düşündü kadın özgürlüğü ölüm bilerek.
Düşündü kadın çaresizlikten değil kimsesizliğin verdiği yük ile...Ne şairler ne de doktorlar yazabilirdi bu acıyı...
Ve bir türkü duyuldu aşağıdan.
( Turnalara tutun da gel)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ağa'nın Öksüz Gelini //Diyarbakır
Romanceyetimhanede ki kimsesiz kızdan Konak hanım Ağa'lına giden bir hayat hikayesi... BERZAN KARAHAN & ASU KARAHAN Geçmişin Günahı serisinin içinde yer alan iki karakterin yaşam hikayesidir...