Sınıf Başkanı | Meumer

11. Bölüm

Sabah olduğunda uyanan ilk kişi Mert olmuştu. Kalçasında hissettiği ağrı yüzünü buruştururken doğrulup kucağında oturduğu çocuğa baktı. İcardi rahatsız edici bir pozisyonda otursa bile yüz ifadesinden rahat bir uyku çektiğini belli ediyordu ve Mert buna şaşırsa bile şu an bulunduğu durumda düşüneceği son şey bu konu olduğunu bildiği için zorlansa bile İcardi'yi uyandırmamaya dikkat ederek kucağından kalktı.

Beyni sonunda çalışmaya başlayıp dünü aklına getirirken Mert dudağını ısırıp yerdeki boxerını bacaklarından geçirerek giydiğinde peşinden tişörtünü ve pantolonunu en sonda ayakkabılarını giyip son kez dönüp uyuyan çocuğa bakıp baştan aşağı süzdü onu. Mert kabul etmek istemese bile bir şey iyi biliyordu İcardi her bakımda düşündüğünden daha iyiydi. Vücudu kendisinde yutkunma isteği uyandırırken dün geceki İcardi onu bulutların üzerine çıkarmıştı.

Daha fazla bu kapalı alanda kalmak istemeyen genç oğlan giyinirken nereden geldiğini bilmediği anahtarı görüp kapıyı açarak odadan çıkıp kapıyı sert bir şekilde kapatıp odasına ilerledi. İcardi'yi öylece bırakması doğru değildi ama nefret ettiği çocukla yatmıştı ve şimdi ondan köşe buçak kaçmak istiyordu.

'Çocuğu öylece bırakmak doğru değildi'

Beyninde yankılanan sesle Mert koridoru döndü. İcardi'yi öylece bırakması doğru değildi ama onunla konuşmak istemediği için odadan çıkarken kapıyı sert biri şekilde kapatarak uyandırmaya çalışmıştı.

"Umarım uyanmıştır" Mert cebinden çıkardığı anahtarla odasına girdiğinde Altay'ı yatağına yatmış sırıtarak telefona bakarken gördüğünde Altay duyduğu kapı sesiyle gelen arkadaşına bakmıştı.

"Mert neredesin oğlum sen? Odaya geldim yoksun bekledim gelmedin milleti paniğe sokmayım diye de kimseye bir şey söylemedim"

"Temizlik odasında kilitli kaldım"

"Nasıl la-" Altay'ın sözü arkadaşının boynunda gördüğü morluklar yüzünden kesilmiş gözleri sonuna kadar açılmıştı.

"Boynuna noldu lan senin?" Mert telefonunun kamerasını açıp boynuna baktığında içinden İcardi'ye saydırmaya başlamıştı bile. Şerefsiz boynunu mosmor etmişti resmen.

"Lan 1 saat kaymaya gittim kime verdin götünü?"

"Söylersem kalp krizi geçirirsin"

"Götünü vermişsin buna kalp krizi geçirmediğime şükret" Mert bedenini yatağa bıraktığında dün yaşadıkları gözlerinin önünden film şeridi gibi geçiyordu sanki.

"Kimle yattın amk söylesene"

"İcardi" Altay'ın gözleri duyduğu her cümleyle daha da büyürken konuşma yetkisini kaybetmiş gibi hissediyordu.

"Kim dedin?"

"İcardi"

"Bizim İcardi hani şu Mauro Emanuel İcardi Rivero Yıldız olan İcardi"

"Evet amk bizim okulda başka Mauro Emanuel İcardi Rivero Yıldız olmadığı için bizim sınıftaki İcardi"

"Nasıl? Oğlum sen bu çocuktan nefret etmiyor musun? Elinde olsa bir kaşık suda boğacaksın"

"Nasıl oldu bilmiyorum bir anda oldu"

"Anlat nasıl oldu?" Mert dün yaşananları üstü kapalı bir şekilde anlatırken Altay oğluyla kız arkadaşını basmış anne tiplerine girmeye başlamıştı.