|-3-|

3 1 0
                                    

Her bölüm farklı bir karakterin ağzından yazılacak ve her birinin hayatını detaylıca görme fırsatınız olacak.

Güçleri, farklı evrenin detaylarını ileride görmek daha güzel olur fikrimce, böyle ağır bir konunun üzerine onları da ekleyerek kafanızı karıştırmayayım.

Şimdiye kadar oldukça aceleyle yazılmış ucuz bir hikaye gibi gözüküyor ama bunu düzelteceğim.

.

O gecenin üzerinden bir hafta geçmiş, bu olay üzerine hiç bir gelişme yaşanmamıştı. Viella o gün bir şekilde götünden bir şeyler uydurarak sıyrılmayı başarmış, bizi de kurtarmıştı.

Ne yazık ki sahte stajımız için bize ayrılan süre dolduğundan, cehennem zindanlarını terk etmek zorunda kalmıştık. Fakat Ozan bize en yakın zamanda daha uzun bir izin için ayarlama yaptığını söylemişti.

Deniz ve Viella ile iyice yakınlaşmış, okuldan sonra da buluşur olmuştuk. İkisi gücümü kontrol etmekte bana yardım ediyor, beni sonuna kadar desteklediklerini belli ediyorlardı.

Çok hızlı gelişmiş bir arkadaşlığımız olmuştu Deniz ile. Viella ile çok uzun zamandan beridir arkadaştım zaten, bizim kaderimiz aynıydı.

Çocukluğumuzda ikimiz aynı anda iki aileye evlatlık verilmiştik, aynı mahallede oturuyorduk. Fakat maalesef ki Viella bir süre sonra kendi krallığına, ateş krallığına taşınmıştı.

Onu tekrardan burada görmek beni mutlu etmişti, ama eskisi kadar yakın değildik.

Değişmişti, değişmiştim.

Tıpkı herkes gibi.

Ben bunları düşünürken Ozan bana öğretmenler odasından bir bardak sıcak çikolata getirmişti. Bana uzattığı bardağı aldığımda o da kendi koltuğuna geçerek benden bir hamle bekledi.

"Sen müdür John'un sırrını biliyorsun. Neden bize anlatmıyorsun?" Ozan bir tebessüm ederek kahvesini yudumladı, eline mürekkepli kalemi alarak defterine yazmayı başladı.

"Bu konuda başım belaya girebilir Mad. Ayrıca benim söylediğim bir şey kanıtlar olmadan mahkemede sunulamaz. Sizin kendi çabalarınızla bulmanız bana gurur verir."

Biraz düşündüğümde ona az da olsa hak vermiştim. Bir yandan kendi itibarı da söz konusuydu. Arka planda ne döndüğünü anlamasam da, derin bir konu olduğu belliydi.

"Papa kim?" Ozan duraksadı, elindeki kalemi bırakarak kafasını kaldırdı.

"Onun kim olduğu önemli değil, bilmeseniz daha iyi." Dudağımı ısırdım, iyice meraklanarak bulunduğum sandalyede doğruldum.

"Böyle yaparak beni daha çok meraklandırıyorsun."

"Siktir, biliyorum." Bir nefes vererek burun kemerini sıktı, gözlerini kapattı. Gülümseyerek öylece anlatmasını beklemiştim, anlatmıştı da. Bana dayanamayacağını biliyordum.

"Çok detaya girmeyeceğim. Sadece sen Viella ve Deniz aynı kilisede kutsandınız. Bunu bil yeter, nerden öğrendiğimi de sorma." Kaşlarımı çattım, afallayarak elimi masasına koydum.

"Hangi kilise? Nasıl?" Ozan kalemini geri alarak yazmaya devam etti, ve aynı zamanda da sorumu kendi çapında cevapladı.

"Oraya gidemezsin. Toprak krallığında doğdunuz siz, orada kutsandınız. Sizin kutsandığınız gece toprak krallığının yok ediliş savaşı olmuştu." Duyduklarımı birbirine oturtmakta zorlanırken kafamı kaldırdım.

"Ah tamam, bu konuyu sonra konuşuruz." Ozan beni onayladı, işlerine geri döndü. Her ne kadar bir süre daha kalıp onu uzun uzun izlemek istesem de, aramızdaki sınırı koymamız gerektiğini biliyordum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: 4 days ago ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

The Fourtfold PactHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin