Genesis [GAY]

1 - Laboratuvar Mı, Hapishane Mi?

Merhaba.

Tür - Fantastik/Bilimkurgu, bxb

Gelelim o kritik uyarıya;

Yorumlarda aktif/pasif (ya da seme/uke, artık her ne boksa) muhabbeti yapmazsanız sevinirim, yoksa engeli yersiniz. :P Şu aktif/pasifse okumam (sizi sevmiyorum) diyenlerdenseniz bırakın şimdiden. İkisinin de ski ve gt deliği var işte, sormayın artık.

Model koymadım, onun yerine karakter dosyalarımız mevcut.

(18+) şiddet, argo, cinsellik, uygunsuz davranışlar içermektedir.

Başlama tarihi atmak isterseniz buyurun. ->

OY vermeyi ve YORUM yapmayı da unutmayın, ne kadar çok oy/yorum o kadar çok bölüm biliyorsunuz.

İyi okumalar.

(ilk bölüm tanrısal bakış açısı, diğer bölümler ise kahraman bakış açısı ile yazılmıştır)

...

Seni hep seveceğim, aşkım.

[Aif'is'in Günceleri, Sayfa 1]

...

Hayatının en büyük kararını vermesiyle birlikte dünya ile olan bağını tamamen kesmişti.

Bu kararın iyi mi yoksa kötü mü olduğunu henüz kavrayamamıştı ve mavi gözlerini önünde uzanan koridora dikti. Yer ve tavan da dahil olmak üzere duvarlar beyaz fayansla döşenmiş, tavandaki uzunlamasına floresan lambalar, sanki buranın gerçekten de adı duyulmaması gereken bir yer olduğunu bas bas bağırıyordu. Gergin olduğu kadar da korkuyordu. Ancak korkmamalıydı, babasına bir söz vermişti.

Elini boğazını saran siyah renkli boğazlı kazağının kumaşına atıp çekiştirdi, üzerine giydiği paltosundan dolayı daralmaya başlamıştı. Onca yıllık psikoloji eğitimini tamamlayarak büyük adımlar atmış, otuzuna bastığı gibi ilk adımda kendisini babasının inşa ettiği yeraltı laboratuvarlarından birinde bulmuştu. Babası kadar zeki olmasa da William, babasını gururlandırmıştı ve en nihayetinde her zaman hayalini kurduğu mesleğini eline almıştı.

Basit bir psikolojik danışman olsanız bile böyle bir ortamda bunun zorluğu katbekat artardı.

Ortamı henüz görmemişti ve görmeye de korkar olmuştu. Birçok hapishaneye ziyarette bulunmuştu, en azılı katillerin, tecavüzcülerin olduğu hapishanelere fakat böylesine ilk kez geliyordu.

Hayatında ilk kez laboratuvar hapishanelerinden birindeydi.

Boğazını temizledi ve yürümeye başladı, eski hayatını geride bıraktığının bilincine vararak. Buraya gelmeden önce çevresini, işini, evini ve artık hayatında olan ne varsa geride bırakmıştı. Burayla olan işi bittiğinde onları geri kazanmanın ne kadar zor olacağını, ancak babasını da son kez gururlandıracağını çok iyi biliyordu o yüzden bu konuda içi rahattı. Babasının ölmeden önceki son sözünü yerine getirmek istedi.

Başını dik tuttu ve koridorun sonuna gelip sağda duran el tarama yerine sağ avucunu yerleştirdi. Avucunu yerleştirdiği tarama sensörünün ışığı yeşil renkte parlarken, avucunun içinde hissettiği minik bir sızı ile yüzünü buruşturup anında elini çekti ve gözlerini avucunun içine dikti. Avucunun tam ortasından sızan ince kan, kıvrımlar çizerek ilerliyordu.