31>

955 89 29
                                    

(Asral)

Gökalp dudağımdan öpünce bana kal gelmişti... O ise telefonu açıp Yusuf Albay ile konuşuyordu. Beni öpmüştü...

"Emredersiniz" diyip telefonu kapatmıştı ama bana kal geldiği için tepki veremedim.

"Gece" diyip beni dürtü.

"He?"

"İyi mısın?"

"Ben, ben iyi değilim yok ben iyi değilim beni öptün!" Dedim "Sen beni öptün?"

"Evet, ben seni öptüm" dudağında pislik bir gülümseme vardı "Ki yaptıklarından pişman değilim aklım hâlâ yapamadıklarınmda" diyinci göğüsüne gelişi güzel vurdum.

"Ah!" Diye inledi "Kalbim!"

"Flaşh TV bekliyor yarın gelsin başlasın diyor" dedim güldü, bakışım gülüşünde takılı kaldı...

"Bakma öyle" dedi

"Nasıl bakıyorum ki?"

"Ötüken'den güzel" Ne oldu iki dakka da buna.

"Olmaz ki böyle ben bunlara çok çabuk kanarım yok, benim kozumu bana niye kullanıyorsun sen?"

"Anla diye" dedi

"Ha?"

"Nasıl oluyormuş" dedi "Sen öyle yazınca bana da böyle olmuştu..." Dedi, kalbim fazla hızlı atıyordu. Yanımda ki yastığı tutup kafasına geçirdim... Kahkaha attı

"Çok değişik bir ilişki yaşıyoruz şuan..." dedi bu sefer ben de güldüm

"Kafayı yiyeceğim." Dedim

"İki deli kesinlikle bir araya gelememeliydik" dedi "Ama pişman mıyım tabi ki de hayır" dedi, gözleri yüzümü tararken

"Valla bu sefer burdan engel atarım sana"

"Yani artık alıştık" dedi

"Valla kafam yerimde değil" dedim, gerçektende kafam yerinde değildi

"Senin mi benim mi?"

"Beni öptün?"

"Başladı yine" dedi, güldüm "Seni öptüm?" Dedi beni taklit ederek "Ben seni öptüm? Nasıl olur bu" hiç beklemediğim bir şekilde tekrardan dudağıma yapışmıştı...

Dilini ağzımın içinde gezdirdi. Ben de karşılık verdim tabi. Nefsimiz tükenene kadar devam etti bu...

"Nasıl olurmuş gördün mü?" Diye sordu, kafamı usulca salladım kelimelerim tükenmişti... Gökalp'in telefonuna bir bildirim gelince ayaklandı.

"Göreve mi gidiyorsun?" Dedim bende ayağa kalkarak.

"Evet" dedi elini belime koyup kendine yaklaştırdı "Çok güzel kokuyorsun" dedi kulağıma doğru.

"Kaç gün sürecek?"

"Bilmiyorum" dedi "Gece..."

"Hı?"

"Bekle beni olur mu?"

"Ömrümün sonuna kadar beklerim" dedim nerdeyse 10 aydır platonik yaşıyordum zaten onsuzdum. Şakağıma uzun bir öpücük kondurdu

"Biliyorum..." Dedi "Seni-" lafı ağzına tıkandı... Telefonu çaldı

"Geliyorum!" Diye bağırdı "20 dakikaya ordayım" uçarak gidecekti her hâlde...

"Çok hızlı gitme..." dedim

"Denerim" dedi elini belimden ayırıp ayakkabısını giydi.

Bende ayakkabımı giymek için kapıya çıktım.

"Nereye?" Diye sordu

"Evime gideceğim."

"Olmaz ben gelene kadar benim evimde kal hem saat çok geç." Dedi

"Sen gelene kadar?"

"Evet ben gelene kadar seni kendi evimde görmei istiyorum." Dedi "Kapıyı bana sen aç"

"Pekâlâ" dedim "Dikkat et" diyip boynuna sarıldım... Elini bana sarıp saçlarımı okşadım.

"Sen kendine dikkat et güzelim" dedi kafamın üstüne bir öpücük kondurup gitti...

Bende onun yatağına gidip yastığına sarılarak uyudum çok güzel kokuyordu onun gibi güzel kokuyordu.

Onsuz dayanabileceğimi sanıyordum ama şimdiden özlemiştim kaç ay onsuz kalmıştım ama şuan başka bir şeydi... Fazlaca özlem duygusu taşıyordum...

Oy ver zaten kota dolmadan attım...

Seviliyorsunuz 💋💋💋



Kimsiniz?/Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin