Yüzbaşım: Kimsiniz hanım efendi ?
Siz: İlerideki karın çocuklarının annesi basının tacı gönlünün Sultanı
Yüzbaşım: İlla diyorsun uğraş benimle öyle mi?
Siz: Evet
Yüzbaşım: O zaman sana kötü bir haberim var
ben işsiz bir adam değilim ve boşa harcay...
"Ne oldu Asral? Sustun" İlk defa Asral demişti. Sinirlendiğini ses tonundan anlıyordum "Madem kaldıramayacaktın bu sorumluğu neden altına girdin"
"Seviyordum!" Diye bağırdım
"Ne değişti!" Dedi, sinirlenince daha da büyüyordu ya la
"Ne bilim orasını sen düşün" dedim
"Bir şey mi yaptım ?"
"Benden çok mu güzel?" Diye sordum
"Kim?"
"O sarışın kız" diyince kahkahayı basmıştı. "komik mi!? Niye gülüyorsun?!"
"Sarışın kız?" Dedi sorgularcasına "benim tercihim aslında, Siyah saçlı mavi gözlü 1.66 boylarına güzel bir kadın" dedi bana doğru bir adım atarak...
O bir adım atınca bende arkaya doğru bir adım atmıştım sırtım duvara denk gelmişti "Dalga mı geçiyorsun sen benle?" Dedim sinirli bir şekilde...
"Ne haddime" dedi üstüme geliyordu gelme katil... "Birincisi benim Sadace bir tane sevgilim oldu" dedi daha çok yaklaşıp elini duvara yasladı "İkincisi sarışın değildi" dedi
"O zaman o fotoğraf neydi?"
"Ne fotoğrafı?"
Telefonumu cebimden çıkartıp gösterdim.
Güldü hemde kahkahalar atarak. Göğüsüne vurdum
"Gülme! Döverim seni!" Sonunda kahkahası durmuştu
"Kardeşimle fotoğrafım, bu Ela" dedi
"O zaman bunlar ne" dedim mesajları göstererek.
"Gizli hayranlarım kıskanıyorlar beni" Diyince saplağı vurdum göğüsüne. Ağlamak istiyordum, gözümden bir damla yaş geldi
"Kızım niye ağlıyorsun" dedi elini belima katmıştı ne kadar özlemiştim şerefsizi
"Şerefsiz, adi" dedim üst üste vurarak "Köpeksin sen! Ne kadar korktum biliyor musun? Köpek"
"Kızım benim ne suçum var?" Dedi elimi tutup kenetledi, "Dur dur, Ağlamak sana yakışmıyor" dedi alnını alnıma yakalamıştı "Hem ben cibiliyetsiz mıyım? Başka bir kızla sevgili olsam neden sana yazmaya devam edeyim direkt engelli basarım"
"Ne bilim ben? Ayrıca çok yakınız şuan" dedim nefesi nefesime değiyordu
"Şikayetin mi var?"
"Benim yok ama biraz daha böyle kalırsan hiç iyi şeyler olmayacak"
"Hm olmasını isteyen mi var" dedi daha da yakınlasarak dudakları dudağıma değişmişti...
telefon çaldı. Gökalp sinirle nefesini verdi "hay ben böyle işin ecdadını"
"Ne var lan!" Diye bağırdı telefona
"Ne bağırıyorsun puşt, gelen bağırıyor giden bağırıyor zaten. Nerde kaldınız?"
"Bir saatte saatte geliriz biz benim şimdilik çok önemli işlerim var" dedi gözlerimin içine bakarak
"Ne önemli işlerin var çok merak ettim"
"Sana ne lan! Sana ne?!" Diye bağırdı
"Yav bağırmayın artık bana!" Diye bağırdı Emre de
"Emre"
"He?"
"Kapat"
"Emredersiniz komutanım" dedi Emre Gökalp bana döndü
"Bakma öyle"
"Nasıl bakıyorum ki?" Diye sordum
"Off" diye bir nefes verdi "Her güzel anınmın katili senin kuzenin."
"Hazırlanayım o zaman benn" dedin kaçarak odama girdim...
Çiçekli bir elbise, güzel sade bir makyaj yapıp çıkmıştım...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Elbise)
Ben çıktığımda Gökalp salonda geziniyordu, babamla benim resimlerime bakıyordu tabi altı yaşındaki ben...
"Hazırım ben," dedim. Bana döndü... Bir süre beni süzdü, "Babamla ben" dedim fotoğrafı işaret ederek...
"Yok ona bakmıyordum" dedi, "Fotoğrafın geri kalanı yırtılmış, ne vardı ki orada?"
"Bilmem hiç dikkat etmedim" dedim.
"Bak" dedi fotoğrafı bana göstererek "Şurada bir el var ama yarısı yok. Kadın eli var" dedi
"Nerden anladın kadın eli olduğunu?"
"Zarif bir el, ayrıca elinde yüzük var tek taş bir yüzük." Kafam karışmıştı. "Her neyse boş ver, hazırsan gidelim mi?"
