15

172 24 5
                                    


Görkem, tepsideki boşları evyenin kenarına boşaltırken özellikle kenarda telefonuyla uğraşan Zeynep'in dikkatini çekmek için boğazını sertçe temizledi. Ancak elindeki ufak ekrana sırıtarak bakan Zeynep, onu fark etmeyecek kadar

"Alo, kime diyorum ben?"

Zeynep, suratındaki alık sırıtış silinirken çarçabuk telefonunun ekranını kapattı.

"Efendim?"

Görkem, göz ucuyla içeriyi işaret etti.

"Kalabalıklaşmaya başladı, manitandan vakit ayırıp teşrif etsen ya artık?"

Zeynep, kahve gözlerini irice açıp dudaklarını birbirine bastırdı.

"Ne manitası ya, kuzenim atmış bir şeyler ona bakıyordum."

Görkem, omuz silkti.

"Aman neyse işte, yardım et yoksa şu tepsiyi kafanda kıracağım."

Zeynep, alt dudağının içini kemirirken gözlerini yumup soluk verdi.

"Of Görkem ya! Normalde olsa hemen anlardın, ne oldu önsezini evde mi bıraktın?"

Görkem, boş tepsiyi önünde tutarken topukları üstünde yaylandı.

"Neyi kaçırdım, ne olmuş?"

Zeynep, yeniden ofladı.

"Var işte konuştuğum birisi."

Görkem, mavilerini kocaman açtı.

"Hassiktir, kim, ayrıca niye benim sorgulamamı bekliyorsun lan, gelip anlatsana direkt!?"

Zeynep, çatılan kaşlarının altındaki bakışlarını kaçırdı.

"Sende bir şeyleri anlatmak için benim sorgulamamı bekliyorsun. Hem yeni daha zaten, bir hafta oldu."

Görkem, kızın omzuna vurdu.

"Vay çakal! Vardı sende bir haller de ne yalan söyleyeyim manitacılık olduğunu anlamamıştım."

Zeynep, çenesiyle mutfaktan dışarıyı gösterdi.

"Neyse çıkıp müşterilere bakalım sonra anlatırım ben sana."

Görkem, sipariş için etrafına bakınan müşterileri fark edince mutfağın çıkışına doğru geri geri yürüdü.

"Enayi gibi kuzenim yazmıştan bozma bahaneni yedim resmen, bana da yazıklar olsun. Boşa çıkalım bir alacağım façanı o zaman!"

Zeynep, göz devirirken elindeki tepsinin ucuyla Görkem'i kapının önünden çekilmesi için dürtükledi.

"Hadi yürü, yaparsın tamam."

Mutfaktan çıkıp uzunca bir süre gelip giden müşterilerle ilgilendiler. Oldukça yoğun bir akşamı daha arkalarında bırakırken ufak ufak temizlik işlerini yapmaya koyulmuşlardı.

Özellikle Zeynep, boş kalmamak için kendisine sürekli bir uğraş bulmaya çalışıyordu. En son kalkan müşterilerin masasındaki boşları alırken Görkem, kızın arkasından yaklaşıp ensesine doğru konuştu.

"Kaçıyor musun lan sen benden?"

Kız korkuyla yerinden sıçrarken elindeki tepsiden düşmek üzere olan fincanı Görkem, yakalayıp kollarını göğsünde çaprazladıktan sonra konuştu.

"Dinliyorum."

Zeynep, omuzlarını dikleştirip Görkem'den bir adım uzağa doğru kayarken cebinden telefonunu çıkardı.

"Yeni konuşmaya başladık işte..."

Telefonunu kurcaladıktan sonra ekranı Görkem'e çevirdi.

"Bu."

BAHRİYELİ - GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin