Şarap gibiydi aşkım,
Yıllandıkça güzelleşiyordu.5 yıl sonra:
"Anne doydum!"
"Son bir lokma bebeğim. Ondan sonra söz bitecek."
Gökdeniz'e yemek yedirme çabası bittikten sonra güzelce ellerini yıkadı."Hazır mısın güzelim?"
"Hem de hiç olmadığım kadar!"
Edirne'ye gittikten 2 ay sonra birlikte tam bir Türkiye turu yapmaya karar vermişlerdi.
Yola koyulup karavanlarıyla bir sürü yer gezdiler. Hatta Türkiye Turu bittikten sonra gazlarını alamayıp; Yunanistan, Bulgaristan, Bosna Hersek gibi balkan ülkerine gezmişlerdi. 5 yıl çok güzel geçmişti.
Ve bu 5 yıl boyunca ikisi de aileleriyle yüz yüze gelememişlerdi. Hep telefonla konuşmuşlardı.
Önce Istanbul'a gidip Mehpare'nin ailesinde 1 hafta kaldıktan sonra artık Mardin'e kesin dönüş yapmaya karar verdiler. Bu 5 yıl evdekilere cezaydı. Adar, Mehpare, Güldeniz ve Gökdeniz'i çok özlemişlerdi.
Aralarında ki dargınlığa bir son vermişlerdi artık.
Mardin'e döneceklerinden evdekiler bahsetmediler.
Güzel bir karavan yolculuğundan sonra sonunda Mardin'e varmışlardı.
Adar karavan'ı şirketin açık otoparkına park ettikten sonra bir şirket arabasını alıp eve doğru yol almaya başladılar."Evinizi görmeye hazır mısınız çocuklar?"
"Evet anne! Ben Canfeza'yı ve Deniz'i çok merak ediyorum! Anne Deniz'de senin çocuğunsa neden bizimle değildi? Onu az mı seviyorsun?""Hayır birtanem. Ben sizi de Canfeza ve Deniz'i de çok seviyorum. Deniz'in öz annesi değilim. Siz onunla süt kardeşisiniz. Ben 3'ünüzü de aynı sütle beslediğim için kardeş oldunuz!"
"Vay canına çok güzel! Anne peki diğer yarımızın yanına gidecek miyiz?"
Mehpare ve Adar duruldu.
Söze önce Adar başladı."İsterseniz önce diğer yarınıza gidelim ne dersiniz?"
"Oluurr!"
İkisinden de gelen onay sesiyle Adar yolunu değiştirdi.
Karşılarında ki minik mezarlığa baktılar.
Çiçekleri ve rüzgar gülleri çok temiz ve tazeydi. Anlaşılan Deniz'i kimse yalnız bırakmamıştı.Biraz mezarlıkta vakit geçirdikten sonra artık eve gitme vakti gelmişti.
Birlikte arabaya binip konağın yolunu tuttular.
Evin kuralları değişmediyse şuan kahvaltı saatine yarım saat vardı.
Konağa vardıklarında açık olan kapıyla gülümsediler.
"Aney ya kocaman adam oldum hala terlik atıyorsun bune ya!"
"Pabucumun kocaman adamı seni! Yüz kere söyledim o çoraplarını kirliye at diye! Seni bu pasaklı halinle kimse almaz!"
"Bir kere birinin beni almasına gerek yok ben mal değilim."
"O konuda çok büyük endişelerim var."
"Hiğğ çok ayıp anniii."
Devran ve Hevi Hanımın tatlı atılmalarına kahkaha atmamak için zor durmuşlardı.
"Güldeniz'le Gökdeniz anni derdi hep. Ne cok özledim onları. Adar'ım Mehpare'm hep burnumda tütüyor valla."
Mehpare daha fazla dayanamadı. Adar'a kafa sallayıp kapıdan içeri girdiler.
"O zaman sofraya 4 tabak daha koyun anne. Çünkü biz evimize döndük!"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
EDİRNE'DEN MARDİN'E
Narrativa generale"Ben tüm törelerinizi göze alarak dayandım kapına Hasan Ağa! Vereceğin hüküm başım gözüm üstüne. Hiç gocunma çek silahını vur beni. En azından son nefesimde bile Dilan'ımı görmüş olurum!" "Madem vereceğim karar kabulündür o halde hüküm bellidir oğu...