3

15 2 2
                                    


Lucas kendine gelir gelmez arkadaşları ile ordan uzaklaşdı. Bir psikopat tarafından öldülülmek istemezdi sonuçta. Gerçi öldürüleceğide ne malum? Drew kurbanlarını kolayca öldürmezdi. Ama Lucas kaçarken şaşırmadı deil. Kardeşini zorbalamışlardı ama Drew sadece bir yumrukla gitmelerine izin verdi. Ama Evan'ı korumak için bunu yapdıysa bile kesinlikle onların peşini bırakmayacaktı. En azından Lucas böyle düşünüyordu.

Eli cebinde soğukkanlılıkla yerdeki kardeşine yaklaşıb havadan onu iyice süzdü. Siyah bulutları andıracak, buz kesmiş yüzü, kahverenginin en koyu tonundakı gözleri, deniz dalgası gibi siyah saçlarıyla aslında fazla yakışıklıydı Drew. Kızları kendine kolayca aşık ede bilen bir yüze sahipdi. Hatda sadece kızları da deil. Erkekleri bile. Ama işte karakterinden, insanlara karşı soğukkanlılığından dolayı onunla dialoga giremezdi kimse.

Ama Drew kurbanlarını bu şekilde kendine çekerdi. İnsanlara önce sahte bir hoş görünümle yanaşır, onu kendine bağlar, evine davet ederdi. Karşı tarafın tamamen inancını kazandıktan sonra onu kendi atölyesine götürür ve kurbanın üstünde garib deneyler uygular, türlü işgenceler yapar ve saatlerce kurbanın ağlayarak yalvarışlarını dinlerdi. Ve bu zevkin tadını çıkarırdı.

Tek kaşını kaldırdı önce. Tiksintiyle yerdeki gence baktı.

"Tsh...Utanç verici. Kalk ayağa!"

Evan sonunda kendine gele bilmiş, zorla ayağa kalmayı başarmışdı. Sadece uzaktan arada sırada gördüğü abisi şu an tam önündeydi. Onu kurtarmışmıydı? Onun içinmi burdaydı? Yada belkide yoldan geçerken görmüşdür. Evan boş hayale kapılmak istemedi. Bunca zaman onu gram düşünmeyen abisi ne diye şimdi yardım edecekdiki ona?

"A-abi? Sen?"

Drew genc çocuğun üst-başını silkeledi.

"Rezil herif. İyimisin? Dayakmı yedin sen?"

Yapdığı bu haraketler genci daha bir şoka uğratmışdı tabi. Kendi içinde düşünmeden edemedi. 'İyi olub olmadığımımı sordu? Benim için endişelendimi? Seviyormu beni?"

"N-ne?"

"Sağır falanmısın? Abin olmak utanç verici cidden. Yerderde sürünüyordun ve o göt herifler kayda alıyorlardı seni. Niye karşı koymayı bilmiyorsun sen?"

"B-beni kurtarmak içinmi geldin?"

Evan abisi tarafından sevilmeyi hep istemiştir. Katil olması umrunda olmadı. Evet bazen katil bir abiye sahib olmak onu az önceki gibi zor durumlara sokuyordu ola bilirdi. Ama yinede sadece bir kere onun için endişelendiğini, onun ağzından duymak istedi. Bu genc çocuğun küçük dileklerinden biriydi. Ama maalesef bu sadece dilek olarak kalıcaktı.

"Peh. Senimi kurtarıcam? Burdan geçiyordum. Rezil kardeşimi böyle görmek utanc verici diye onları gönderdim."

Yanılmışdı Evan. Gözleri dolmuşdu. O çocuklar yetmezmiş gibi abiside ondan nefret ediyordu. Sadece abisi tarafından sevgi, şefkat görmek istemişdi. Ama unutduğu bir şey vardı işte. Abisi diye sevdiği adam psikopatdı. Öyle bir insanın nasıl bir duygusu ola bilirdiki? Hem onu sevseydi bunca zaman yanında olur, Evan'ı korurdu. Belki o zaman hiç bu kadar zorbalanmaz, yetimanede büyümek zorunda kalmazdı.

"Ne? Ne mal-mal bakıyorsun? Yemek yedinmi? Gel bana gidelim. Akşama bir şey yemedim bende"

Lafını bitirir bitirmez sigarasını yakıb yürümeğe başladı. Evan'da toparlanıb yerden kapşonlusunu aldı ve abisinin arkasından ilerlemeğe başladı.

*****
"Doydunmu?"

"Evet.. T-teşekkürler."

"Etleri yememişsin? Sevmiyormusun et?"

Eve geliş yolunda Drew öve-öve bitiremediği ramyeon'unu servis etmişdi Evan'a. Üstündede küçük dilimlenmiş etler vardı. Sıradan bir yemekti halbuki ramyeon. Ama Drew için her yemeği özeldi. Yemeklerini özel yapan şeyse hepsinin üstünü süsleyen o et parçalarıydı. Genç çocuk etlere bakarken bile midesinin bulandığını hiss ediyordu. Anlamışdı. Normal et deildi onlar. İnsana aitdi. İnsan etiydi. Ama yemezse abisi ona kızarmıydı? Zorla yedirirmiydi?

"Ben... Et yemiyorumda. Dokunuyor bana."

Konuşmaya bile zorlanırken söyleye bileceği en normal yalan buydu. İçinden anlamaması, zorla yedirtmemesi için dualar ediyordu. Abisiyse onun cevabına gülmeğe başlamışdı. 'İnanmadımı yoksa? Öldürecekmi benide? Tanrım lütfen koru beni.'

"Dokunuyormu? Peh.. Sen o dökük dairede yaşayıbda, et bulubda yedin, bide dokunuyormu? Önüne et koydum. Şükredib yemen lazım."

"E-evimi nerden biliyorsun?"

"Ahh küçük kardeşim. Hakkında çok şey biliyorum. Sadece sen fazla saf ve salak olduğun için hiç farketmedin."

Little ExperimentHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin