BERDEL+18 (Tamamlandı - Düzenleniyor)

Bölüm 39

Yakup'un bulduğu adrese geldiğimde, bir bağ evi'nin önündeydim, bildiğim kadarıyla yılmazlara ait böyle bir bağ evi yoktu. Aklımdan Sidar'ın olabileceği düşüncesi geçti. Onun olabilirdi, duyduğuma göre burada fahişeleriyle birlikte, günü gün etmek için almış. Tâbi bu bir söylentiydi. Gerçekliği var mı bilmiyordum, birazdan kendi gözlerimle görecektim.

Zaman kaybetmeden arabamdan inerek, bağ evi'nin kapısına yöneldim. Arkamda duran korumalar benim indiğimi görünce inmek için, hamle yaptıkları sırada yaptığım el hareketiyle durmuşlardı. Gözleri hâlâ üzerimdeydi, tetikte bekliyordular.

Kapıyı açmak için, cüzdanımdan çıkardığım kartı kapı'nın arasından geçirerek açmayı başarmıştım. Kapı eski ve yaylı olduğu için hiç zorlanmadım. Gerzek kapı kilitlemeyide akıl edememiş.

Tam bir aptal...

İçeri adımladığımda salona doğru yöneldim. İçeri girdiğimde Masada boş içki şişeleri vardı. Salondan çıkıp diğer odalara baktım. En son kalan odanın kapısı Aralıktı.

Belimde ki silahı çıkarıp, ne olur ne olmaz diye ucuna susturucu taktım. Bakmadığım sadece bu oda kalmıştı.

Yavaşça aralık olan kapıyı itip içeri girdim. Söylentiler doğruydu,Sidar koynunda sarışın bir kadınla çırılçıplak bir şekilde uyuyordu. Önce kadını bulunduğu tarafa gidip, ağzını elimle kapatmıştım. Elini elimin üzerinden atmaya çalışsada diğer elimde gördüğü silahla susmuştu. İşaret parmağımı dudağıma bastırarak susmasını söyledim. Hiç düşünmeden kafasını sallayıp kabul etti.

Onu bıraktığımda yataktan çıkarak yerdeki eşyalarını alıp, koşar adımlarla bağ evini terk etmişti.

Sidar ise camış gibi uyumaya devam ediyordu. Yavaşça yatağa oturarak silahın ucunu Sidar'ın yüzünde gezdirmeye başladım.

"Huylanmışa benziyordu," kızım dursana bir dün gece yaptıklarımız sana yetmedi mi?" diyerek, başını çevirdiğinde oldukça şaşırmıştı. Öyle ki korkudan yeşil gözlerini belertmişti.

Yataktan fırlayarak, diğer duvarın dibine kadar sinmişti." Senin burada ne işin var!" Diye, korkuyla Mervan ağaya bakıyordu.

Mervan ağa ise alaycı bir ses tonuyla sidar'la konuşmaya başladı." Bence de bu çükle kimseyi doyurmazsın," dedi Mervan ağa.

" Sidar ise çıplak olduğu'nun
Yeni farkına varmıştı." Gece, senin için zorlu geçmiş anlaşılan,"dediğinde, Sidar da çıplaklığın verdiği utançla elleriyle önünü kapatıyordu. Bunu fark eden Mervan ağa da iğrenerek, komidin'in üzerinde bulunan baksırı silahın ucuyla alıp Sidar'ın önüne attı.

"Giyin salona gel. Seni böyle görünce hiç ciddiye alamıyorum," deyip, salona yöneldi. Kısa bir süre sonra Sidar giyinmiş bir şekilde odadan çıktı.

Ne istiyorsun Mervan ağa, bu yaptığın haneye tecavüz suçuna girer.

Senden mi öğreneceğim neyin suç olup olmadığını, sen önce yaptıklarının hesabını ver!" Sen neden bahsediyorsun Mervan ağa, benim senle görülecek bir hesabım yoktur!

"Bana hiç öyle gelmedi Sidar, benim seninle olan hesabım yeni başlıyor." Dedikten sonra, silahı ters çevirip, kabzasıyla Sidar'ın yüzüne indirdi.

Acı içinde kıvranmaya başlayan Sidar, bir yandanda, Mervan Ağa'nın neden bu kadar delirdiğini düşünüyordu.

"Ne istiyorsun" dedi Sidar, tıslayan bir ses tonuyla," Dedenle bir olup, Avşin'in hayatını mahvettiniz. Senin yüzünden okuluna bile gidemedi. O Abisi yüzünden Benim gibi bir adamla evlenmek zorunda kaldı.