Bölüm 27

42 6 62
                                    


Edward duyduğu karşısında nasıl cevap vereceğini bilemiyordu elbette.

"K-Kadın hormonu mu?" Şaşkınlıktan ilk kez kekeliyordu. Yanlış duyduğuna inanmak istiyordu. Lucas suçluluk hissettiği için eğdi başını öne.

"Kızdın mı?" Sesi anlaşılmaz derecede kısık çıkıyordu, içine kaçmış gibi adeta. 

Edward bir süre şoku atlattıktan sonra, bakışlarını ona çevirdi.

"Sen ciddi misin?" Alay ettiğine inanmak istiyordu. Böyle bir saçmalığı yaptığına inanmak istemiyordu. "Neden?" Onu anlamaya çalışıyordu. Sinirlenemiyordu bile. Sadece anlam veremiyordu.

Lucas yutkunarak, parmakları ile oynamaya başladı. Ne cevap vereceğini bilemiyordu. Tüm hislerini ona olduğu gibi dökse dinler miydi ki? Dinlese de anlar mıydı?.. Bilemiyordu.

"Aklından ne geçiyordu Lucas? Allah aşkına şu siktiğimin aklından ne geçiyordu?!" Şaşkınlık nihayet yerini öfkeye bırakınca, sarstı onu. "Sağlıklı bir erkek, bir ülkenin prensi bunu neden yapar kendine?! Allah aşkına susma da söyle! Aklından ne geçiyordu söyle bana Lucas!" Lucas  tepkisizce tartaklamasına müsaade ediyordu. 

Edward ondan tepki gelmeyince, bıraktı. Gerçekten anlamıyordu. Kendisine ne yapıyordu öyle? Bilmediği daha ne saçmalıklar dönüyordu?

"Sen aklını kaçırmışsın. Gerçekten iyi değilsin sen! Ben- Ben artık seninle nasıl baş edeceğimi bilemiyorum Lucas!" Sağa sola dönüyor, saçma sapan hareketlerde bulunuyordu. Elini nereye koyacağını ya da ne yapacağını bilmiyordu. "Diyecek laf bırakmadın bana Lucas! Şimdiye dek yaptığın her şeyi anlarım ama bu..." Yorgunlukla bedeni yere çöktü. Daha önce hiç böylesine bir yük hissetmemişti omuzlarında. 

Öfkelenmeli miydi yoksa boş mu vermeliydi bilmiyordu. Ne tepki verip ne yapacağını bilemediği için daha da zorlanıyordu.

Lucas onu böyle görünce uzaklaşıp, başka bir ağacın dibine çökerek, bacaklarını karnına doğru çekip oturdu. İkili bir süre iletişimi kesip, kendilerini topladıktan sonra ilk adımı atan Edward olmuştu.

"Tamam." Derin bir nefes verdi. "Seni anlamak istiyorum Lucas." İradesini toplamak çok güçtü. "Baştan sona anlatmanı istiyorum senden. Neler oluyor?" Ancak Lucas kendisine bakmıyordu. İç çekip, yanına oturdu ve onun başını kendi omzuna yasladı. Ardından elini kavrayarak, dudaklarına bastırdı. "Nedenini söylemelisin." O anda Lucas ağlamaya başladı. Edward bir kriz daha atlatmaları gerektiğini anlayınca tek kelime etmedi ve ağlamasına izin verdi.

Lucas bir süre sonra sakinleşince Edward'ın kolunu sıkıca kavrayarak, yanağını sürttü omzuna. Edward parmaklarını onunkilere kenetleyerek, varlığını hissettirmek istedi.

"Anlat bana." Bir kere daha öpücük kondurdu eline. "İçinde kopan fırtınaları bilmek istiyorum." Lucas onun daha da sinirleneceğini biliyordu ancak ondan gizleyemezdi de, biliyordu. Derin bir nefes aldı.

"Biliyorsun ki uzun bir süredir peşindeydim." Durakladı. "Seni etkileyip, benim yapmak için her yolu denedim." Gergindi. Edward ise sabırla dinliyordu. "Ama sen bir türlü istediğim ilgiyi vermiyordun bana... Her fırsatta beni öpüyordun, sana dokunmama bile izin veriyordun ama sonrası yoktu!" Edward kulak kesildi iyice. "Başta karakterinin buna ters olduğunu düşünüyordum ama sonra çekincelerin olduğunu düşündüm. Sonrasında ise gururuna yediremediğine karar kıldım." Edward ne demek istediğini anlamıyordu. "Ve en son olarak da, cinsiyetimin senin için sorun olduğunu anladım. Kurallara tüm kalbinle bağlı olduğun için bir erkekle ilişki yaşamak istemeyeceğini düşündüm."

COMMENDERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin