...
────── ⋆⋅☆⋅⋆ ──────
Uykulu gözlerimle karşımdaki Barış'a bakıyordum, elinde telefonuyla kalkmamı bekliyordu. Kafasını bana çevirip kaşlarını çatınca yorganı üstümden attım.
"Ne yaptın oğlum gece, uyumadın mı? Göz altlarına bak mosmor. Dün halı saha vardı birde, niye uyumadun lan."
"Sonra anlatsam abi..."
"Tamam, kalk hadi. Ben dışarda bekliyorum, çabuk giyin."
Kafamı salladım ve Barış abim odadan çıkınca ayağa kalktım. Önce yüzümü yıkamak için tuvalete gittim, sonra giyinmek için odama döndüm.
Dolabımı açıp içinden beyaz lakosumu ve bol siyah baggy pantolumu çıkarttım, sonra çekmeceden okulun 'zorunlu' olarak takmamızı istediği siyah kravatı aldım.
Kartallı pijamalarımı çıkarttıktan sonra giyinmeye başladım. Barış abi kornaya basınca kravatı düzeltip hemen telefonumu aldım ve odamdan çıktım.
Askılıktan siyah ceketimi üstüme aldıktan sonra çantamı elime aldım ve evden çıktım. Merdivenleri uçarak iniyordum, Barış abinin ne kadar sabırsız olduğunu biliyordum çünkü.
"Semih nerdesin be oğlum! Ağaç oldum lan."
"Geldim abi, hadi gidelim."
Barış abi söylene söylene arabaya binmiş ve çalıştırmıştı. Her sabah yaptığımız günlük aktivitemiz gibi olmuştu artık bu, her sabah benim geç kalmam ve Barış abimin başımın etini yemesi.
Normalde Barış abi sevdiklerine karşı bu kadar sinirli olmazdı ama sabahları ayrı bir sınırı olurdu. Bende ona sinirlenirdim ama kendimi kontrol eder kavgalarımızı önlerdim. Okulun bir alt sokağına girince sırıttım.
"Yengeyi mi alıyoruz abi?"
"He alıyoruz, Arda'yı da alırız."
Gülümseyip camdan dışarı bakmaya devam ettim, İsmail abi Barış abinin sevgilisiydi. Okulun yakınındaki bir öğrenci evinde kalıyordu Arda'yla beraber. Arda yeni taşınmıştı oraya, tanıdığımız birçok kişi orada kalıyordu zaten.
"Sen niye uyumadın onu anlat."
Barış abimin sorgularcasına bakan gözlerine baktım, ne diyecektim? Dün halı sahanın oradaki bir bankta yakışıklının birinin gözleri sürekli aklıma geldiği için uykum bölünüp durdu mu diyecektim?
"Şey..."
Evet tamda öyle diyecektim.
"Dün halı sahanın oradaki bankta biri vardı, gözleri yemyeşil böyle. Bir kere bakıştık, daha aklımdan çıkmadı, gözleri aklıma gelip durunca bende uyuyamadım."
"Oooooo, kardeşim aşık mı olmuş?"
"Yok daha neler, abi."
Belki olmuşumdur, bilmiyorum. Ama ben gey değildim, heteroseksüeldim. Yani aşık olmuş olamazdım.
"Orasını görürüz, yavru kartal... Bak, bende İsmail abini sevmiyorum demiştim. Şimdi götle dön gibiyiz, onsuz yapamıyorum."
Gözlerimi ellerime çevirdim, ondan hoşlanmış mıydım? Belki, biraz. Saçları bakımlı ve güzeldi, belli ki kendine iyi bakıyordu. Burnu kavisliydi, ve suratına çok yakışıyordu. Dudakları kırmızı ve pembenin en güzel birleşimi gibiydi, dolgun ve büyüktü. Gözleri desen zaten gözlerine tutulmuştum, tamam biraz hoşlanıyor olabilirdim.