˚⋆。°✩7✩°。⋆˚

262 27 28
                                    

...

────── ⋆⋅☆⋅⋆ ──────

Yine Barış abimin korna sesleriyle uyanmış, hazırlanmış, ve koşarak aşağı inmiştim.

"Günaydın, abilerin bir tanesi."

"Sanada günaydın, kardeşlerin en güzeli."

Gülümseyip arka koltuğun kapısını açmış ve oturmuştum. Barış abi arabayı çalıştırmış ve sürmeye başlamıştı.

"Semih."

"Efendim, abi?"

"Bu Arda'nın olaylar ne iş?"

"Şey..."

"Tamam, sus. Ben soracağım hesabını ona."

Eyvahh, Arda şu saatten sonra kaçsa kurtulamazdı Barış abinin elinden. Öğrenci evinin olduğu yola girince dudaklarımı daha sert ısırdım. Sabah sabah ne yapacaktık? Nasıl kaçardık ki arabadan?

Araba durunca Arda'yı benim gibi tedirgin görünce elimi kaldırdım, Arda bana baktı. Elimle 'sokacak bize' diye gösterdikten sonra Arda yutkunmuştu, Barış abi inmiş ve sevgilisine sarılmıştı. İsmail abi Barış abinin kafasına bir öpücük vermişti.

"Günaydın, sarı."

"Günaydın, çakma sarı."

İsmail abi Arda'ya göz kırkpıp arabaya binmişti.

"Sana da günaydın, kanarya efendi. Geç bakalım arabaya."

Arda başını önüne eğip hemen arabaya binmişti, Barış abide arabaya binip çalıştırınca Arda camdan dışarıyı izliyormuş gibi yapmaya başlamıştı.

"Arda."

Barış abinin tok sesi arabanın motorunu bile duyamamamızı sağlamıştı.

"E-efendim abi?"

"Şu Erenay'la olanlar, doğru mu?"

"Ne olayı abi?"

Barış abi çatılmış kaşlarıyla gözlerini araba aynasından Arda'ya dikmişti.

"Arda, bilmemezlikten gelme. Daha çok sinirleniyorum. Doğru mu, değil mi?"

Arda yutkunmuş ve gözlerini Barış abiye çevirmişti, gözlerinin dolduğunu görebiliyordum.

"Doğru abi.."

Barış abim derin bir nefes alıp vermiş ve sessizce arabayı sürmeye başlamıştı. Bir dakikanın sonunda konuşmaya başlamıştı.

"Bana neden söylemedin, ha oğlum?"

"Kızarsın sandım abi."

Arda artık ağlamanın eşiğindeydi, Barış abim kaşlarını çatıp aynadan Arda'ya bakmıştı yine.

"Şimdi daha çok sinirlendim, biliyorsundur umarım."

"Özür dilerim abi, aşık olmak bende istememiştim ama dayanamadım."

Arda göz yaşlarını tutamayıp hıçkırmıştı, hemen onu tutup sarılmıştım. İkimizde gelecek olan azarı bekliyorduk.

"Arda ben senin aşık olmana sinirlenmedim, ben senin bana güvenmemene sinirlendim. Öcü müyüm ben amk."

Barış abinin dediği şeyle ikimizde başımızı kaldırmıştık.

"Semih'te aşık olmuş, bak ona birşey demedim. Ben bana söylememene sinirlendim, çünkü en son bana söylemediğinde... Pekte iyi şeyler olmadı, Arda. Sadece senin için endişeleniyorum. Bana istediğini anlatabileceğini anla lütfen. Ben senin abinim lan."

Barış abimin başta dediği şeye kaşlarımı çatmış sonra Arda daha çok ağlamaya başlayınca üzüntüden değil mutluluktan ağladığını anlamıştım. Yani tabi şimdi Barış abinin dayağından kurtulan insanlar gömü bulmuşçasına mutlu olduğu için onu da anlamak lazımdı.

"Sağol, abiim."

"Ne demek, kanaryam benim. Şimdi sil o göz yaşlarını, dellendirme beni."

Arda kafasını sallayıp koluna silmişti gözlerini. Bana bakıp 'yırttık amk' bakışını atınca bende gülümsemiştim.

"Ha, bu arada eğer o Erenay denen herifin sana 'yavrum' dediğini görürsem ikinizi de çok fena benzetirim, onunda o ellerini kırar annesine hediyelik olarak gönderirim. Tamam mı, abicim?"

Arda hemen başını sallayıp anladığını belirtmişti. Herkes mutluydu, ve tebessüm ediyordu.

Tabi biz İsmail abinin rahat rahat gülümsemesinin sebebinin Barış abinin ilk mesajları görünce sinirden kapıyı söküp camdan atması ve İsmail abinin strese girip tüm gece Arda'yı korumak için planlar yaptığını böyle bir konuşma duyunca da nasıl rahatladığını bilmiyorduk...

────── ⋆⋅☆⋅⋆ ──────

450 kelime

Sonu biraz karışık olmuş şuan fark ettim ama düzeltmeye üşeniyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sonu biraz karışık olmuş şuan fark ettim ama düzeltmeye üşeniyorum...

₊‧.°.⋆-Yeşilimi Ver Kafam Güzel Olsun-⋆.°.‧₊ ~Ken'SemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin