13

180 26 6
                                    

     Odam o kadar genişti ki içinde maç yapılırdı vuhu çok iyidi yatağımda zıplarken manzaraya hayran kalmıştım, havuzu kullanabilirdim otelde zaten kimse yoktu ama ek olarak zemin katta özel havuz olmasını bana söyleyen görevliye teşekkür etmiştim orası çok daha temiz çok daha mükemmelmiş.

Madem tatildeydik bokunu çıkarmanın zamanıydı, uyumanın değil. Altıma şort giydiğimde üzerime sadece bir hırka aldım ki kolay çıkarabileyim ayağımda parmak arası terliklerim ben tam odadan çıkıcam, görevli adam dan diye karşıma çıktı "lan abi yavaş olsana korktum" elimi damağıma götürdüğümde anlayamaz şekilde bakıp İngilizce konuştu yarım yamalak anladığım şeyde "sizi çağırıyor" gibi bişeydi benimle gel işareti yapınca peşinden gittim. Lan ben yüzücektim ya liderde valla hissetmiş gibi.

İçimden sesizce söylene söylene giderken, söylenmem bile içimdendi amına koyayım adamdan korkmak tırsmak saygı duymak tüm duyguları bir arada barındırıyordum. Benim odamla arada iki koridor vardı ama aynı kattaydık, buna oldukça şaşırmıştım.

Kapısının önünde 2 koruma beni getiren görevliyle kısa bir baş salladıktan sonra beni odasına, içeriye aldılar.

İçeri girdiğimde odasının benimkinin 2 katı olduğunu ve benimkinden oldukça farklı olduğunu gördüm bu farkındalık etrafa malca bakışlar atmamı sağlarken sesi ile ona döndüm "Teoman, seninle konuşacaklarım var geç otur" komutu ile bana bakıp beni masasının bir dakika otel odasında neden çalışma masası vardı amına koyayım, masasının önündeki koltuğu işaret ettiğinde oturdum.

"Buyrun ne konuşucaktınız" sesim meraklı çıkarken onun bacaklarıma hatta ayaklarımdaki terliğe kısa olmayan bakışlarını gördüm. Utanmıştım aq adam karşımda her zamanki gibi takım giymiş şıktı ben ise kübalı ressamlar kadar salmış, el salvadorda renkli kliplerde oynayan arkadaki maskotlara benziyordum.

Şortum da ananaslıydı benim, neyse Teo düşünme Teo battı balık yan gider.

"Geleceğin hakkında çocuk" sesi ciddi ve otoriterdi. Başımı salladığımda devam etti "ilerisi için, ne olmayı planlıyorsun?" Sorulayıcı tavrı benim hiç hoşuma gitmemişti sanki kafasında bi plan var beni olmak istediğim seyden vazgeçirecek gibiydi.

Kaşlarımı çattım "her üyeyle bu planlamayı yaptınız mı?" Sesim ciddi iken deri eldivenini sertçe masaya koyan bedenin alınında damarlar belirmişti.
"Sabrımı zorlama" peki ama neden onu kızdırmıştım.

"Sizin sabrınızı zorlayacak bir şey yaptığımı düşünmüyorum sadece soru sordum" sesim açıklayıcı ve kibardı tavrımı belli etmek adına saygımı zaten asla aşmıyordum.

"Teoman, yanlış sularda yüzüyorsun bu tavrın, kişiliğinin farkındayım lakin kendine has bu tavrın beni de sorgulatmaya çekicek inan bu senin için iyi olmaz" uzun cümlesi beni şaşırtırken ne demek istediğini kestiremiyordum.

Aklıma gelen düşünce ile "benim bir ajan olduğumu mu düşünüyorsunuz benim" dediğimde ellerim bedenimi gösteriyordu.

Ciddi miydi gerçekten öyle mi düşünüyordu? Konuşmaya devam ettim.

"Savunma yapmıyorum sadece kendimi açıklıyorum, benim bu şekilde olabileceğimi düşündüğünüz ne yaşadınız tam olarak, yani bence bu size karşı yapılan bi şeydi bi hareket ihanet ya da" sesim düşünceli karşı tarafa gittiğinde, masasından kalktığı gibi dolanıp yanıma geldi.

Dizimdeki masayı biraz geriye aldığında, tam olarak masanın üzerine oturdu dizimle dizi temas ediyordu.

"Sorgulayış biçimin hoşuma gidiyor, diğerleri gibi değilsin ama ben her ihtimali düşünürüm bence bunu henüz kavrayamadın"

ARYONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin