"Neden katta kimse yok?" Soruş biçimin dehşete düşmüş gibiydi. "Beni öldürmeyi mi planlıyorsunuz?" Sesimle gerilen yüzü birden yumuşadığında,
"Hayal gücüne hayran kaldım" çenemi daha çok inceleyip pamuğa renkli sıvılar döktüğünde boynum kurbanlık dana gibi açılmıştı rahat görsün adeta, bana pansuman yapsın diye onun dizine daha da yerleştiğimde o bunu umursamamış renkli pamuğu tutup "bu biraz canını yakıcak, elimi sık" görüş açıma deri eldivenli eller girdiğinde elinin iki parmağına uzanıp sıktım.
O pamuğu çoktan çeneme bastırdığında oranın öylesine yanması ile bedenim adeta kıvrandı, sağa sola kıvrılan bedenimi pamuktan uzaklaştırmaya çalışırken lider hem pamuğu tutup hemde o eliyle çenemi kavrayıp beni sabit tuttu.
"Rahat dur" sesi tehdit içeriğinde çıktığından zorla sabit durdum canım çok yanıyordu "nasıl becerdin bunu, aklım almıyor" uzaktan izleyen biri bana söylene söylene pansuman yapan kişinin benim liderim, liderim çok garip kaçtı patronum olduğunu anlamazdı bile.
"Tamamen talihsizlik ben gayet normal izlerken pat diye düştü" konuştuğum için hareket eden çenemi iki parmağıya durdurup tekrar pamuğu bastığında, acıyla inledim.
Gözleri gözlerimi bulduğunda konuşmaya devam ettim yoksa cidden canım çok acıyordu."Ben maçlarda çok düştüm çok yara aldım ama hiçbiri sizin bu pamuk kadar acıtmadı" ellerimle onun parmağını kullanarak pamuğu işaret ettiğimde,
Yüzü bana doğrudan baktığında "bu asitli çözeltiler yüzünde milim bile iz kalmasını engelleyecek" dediğinde şaşkınlıkla ona baktım."Böyle bir şey mümkün mü? Yani demek istediğim insalar onlarca ameliyata giriyorlar tabi dikişlik durumlar farklıdır ama bunun bile mümkün olması bence çok havalı Türkiyede neden yok bunlardan?"
Meraklı sesime kısa bi dudağı kıvrılıp "Aryon tarafından üretiliyor ve evet dikişlerde de işe yarıyor, Türkiye henüz bunun için hazır değil" pamuğu uygulamaya devam ederken acı içinde parmaklarını çekiyordum o bunu umursamdan devam ettiriyordu.
"Ama sizde var, Milanoda" dediğimde aklıma gelmiş şeyi o dillendirdi "otel bana ait" basit bir şey söylüyormuş gibi "Hayır Milanoya ait yok" ciddi miydi bayılacaktım şimdi otel Lidere aitti Milanoda koskocaman bir otel?
"Ben kobay mıyım? Pek emin konuşmadınız" ona açıkça ben denek miyim gibi soru sorduğumda pamukla işi bitince çantayı özenle tek eliyle toplamaya başladı.
Dudağını hafif büküp "Benim kobayımsın ama" gözlerim yerinden çıkacak gibi olduğunda o elini çekti, eşyaları topladığında yataktan kalkıp yürümeye başladı.
Ben anında yatakta ters dönüp ondan tarafa bakarken kapıya kadar yürümüş beden omzu üzerinden bana dönüp "havuzu kullanacaksan gel odama, oraya su geçirmeyen sargı takalım" başımı salladığımı görmüş müydü bilinmez ama yürüyüşü ayak sesleri ile odayı terk edişinin ardından, çenemde sargı baykuş gibi ona bakakaldım.
Lider hakkında çok şey söylenmişti, soru sormazdı her şeyi bilirdi. Bağ kurmazdı zayıf yönü yoktu hayatını buna işine adamış zaaflara yeri olmayan bir adamdı. Peki benim gördüğüm lider nasıldı?
Bir kere anlatılanın aksine soru soruyor beni dinliyordu. Garip bi şekilde onun bana karşı tavırlarının anlatılana benzemediğini fark ettim.Belkide sürekli dillendirdiği üzere çocuk olmamla ilgiliydi tüm bunlar bilmiyorum. Mesela onu ilk kez pijamayala görmüştüm adam adeta takıntılı bir ruh hastasıydı (!) aman duymasın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARYON
ActionBir tarafta gizemin ve ülkenin en büyük kuruluşu olan ARYON un Lideri diğer tarafta koştukça özgür hisseden başkaldıran uslanmaz bir çocuk