ARYON

16

5 saat Teoman ın aracının suikaste uğraması ardından geçen süre, lider siyah uzun paltosuyla yürüdüğünde sacları karışmış serseri bir tavrı vardı.

Dudakları alkol ile kaynıyor, aklına yeşil gözler düştüğü her saniye olduğu gibi matarasını havaya kaldırıyordu.
Olay yerine 5 saat önce bu arabanın içinde olan, tam şu anda Adada yani evinde olması gereken çocuğun, son görüldüğü yere bizzat kendisi geldiğinde yerede yatan iki tane adamdan geriye ceset torbaları kalmıştı lider kulağımın çınladığını hissetti, kayıp onun için kabullenecek bir şey değildi.
Tüm adamların gözü liderdeyken, ondan bir emir beklerken o elinde metal alkol matarası diğer elini yüzüne çıkarmış gözüne bastırıyordu.

"Efendim buradan koşmuş Teoman bey" ormana baktığında oraya defalarca tarayan adamlarının gösterdiği yolda yürüdü.
Aryon devletin arka yüzü olduğundan yollar, Teomanın suikaste uğradığı yol çalışma var gerekçesiyle kapatılmıştı.

Aryon, lider her zaman her yerde en büyüktü ondandır ki düşmanları ondandır ki bu büyük endişesi vardı.
Çünkü eğer Teomanı yurt dışına çıkarmayı başardıysalar, bu ondan daha fazla saniye ayrı kalmak demekti.

Çukur, muhtemelen 7 için önceden koyulmuş onlarca tuzaktan biriydi. Çünkü biliyorlardı koşarak asla yakalayamacaklarını. Lider kendini ilk kez bu kadar insan gibi hissediyordu, öfkesinin yanında endişesi olması onda yeni normal insanda olan bir histi.

Yanına gelen adeta nefessiz kalmış bi koruma ile
"Efendim efendim bulduk" liderin bakışları anında o adamının yüzünü ardından elindeki laptobunu taramıştı.

İstanbul dışı bir depoda, bunca zaman bu kadar yakınımdaymışsın Teoman bunca zaman.
Liderin aracı ormana girip lideri aldığında içine bindiği gibi korumlara aracılığı ile diğer üyelere haber etmesini tembihledi.

"Hızlı sür"
"Tabiki efendim"
Ser sesi gergince dizini sallarken telefonundan Fatihi aradı.

"Adamların, başarısız olanlar herkes gelsin sonrası sonra Fatih öncelik Teoman" bi şey duymadan telefonu kapatması ile şoförün gözleri istemsiz lidere kayarken çekinerek ve korkarak
"Efendim ileride trafik sıkışık ama bu yolu kullanmazsak 1 saati bulur-" liderin eli kafi sus der gibi kalktığında bir numarayı tuşladı.

Tüm izinler alınmış, liderin arabasının çakarı yanmıştı. Geçiş üstünlüğü vardı şoför elbette efendim sesiyle hızlanırken, lider kafasını geriye yatırdı.

Tanrıya şükürler olsun bulmuştu onu, sarıp sarmalayacak onu hapsedecekti.
Evet evet yapacaktı bunu bunca zaman başı boş bıraktı da noldu, kendine saklayacaktı onu.

Elleri dizindeyken saçlarının başının orada olması gerektiğini hissetti lider, Teoman bir film şeridi gibi geçmişti gözünün önünden.

Araba durdu, lider güvenlik önlemlerini dahil beklemeden arabadan indiğinde zaten depo ile fazlasıyla mesafelilerdi.
Plan yapılacak ve içeriye girilecekti.

Fatihin gelmesi ile askeri zekası en kuvvetli olan üye Fatih onlara operasyonu kağıt üzerinde anlattı.
Lodos sisli gözleri ile binayı izlerken nasıl kandırılmış olabileceğini sorgulamıyordu.
Biliyordu sebebini, sebebe ulaşmasına kısa süre kalmışken elini ensesine çıkartıp Fatihin adamların yanına geldiğinde konuşmaya başladı.

"İçerideki kişi benim üyem, benim değerim en ufak hareketiniz onun canının yanmasına sebep olursa yakarım" sesi ile herkesin yutkunuşu başını eğmesi bir oldu.
Ölesiye korkuyorlardı ondan her birinin gözleri bu görevi layıkıyla tamamlayacağını birbirlerine hatırlatır gibi baktıklarında, operasyon için konumlanmışlardı.