15

193 33 7
                                    

    Her şey el bebek gül bebek gidemezdi demi, hayatımda bir kez olsun mutlu olmuş bir aileye sahip olma hissi ile dolup taşıyordum.

Yanılmışım..

Ellerimdeki ip bileğimi artık kesiyordu, acı içide karşımdaki bedene baktım. Yüzüme gülüp saçlarımı sertçe tutup beni saçımdan kaldırıp bir posta daha duvara vurduğunda ağzımdaki kanı yere tükürdüm.

Yaklaşık 5 saattir buradaydım işkence görüyordum, bedenim artık açıyı hissetmiyordu.

Milano/İtalya
7 saat önce...

Milano uçağına binmeden yol boyu liderin telefonları susmamış, arayanlara gergin cevaplar vermişti.

Oscara darbe vurmamızın ardından şirkette finansal işlerin birinde Oscarın adamı yakalanmış, İstanbuldaki korumalarca sorgusu yapılmıştı. Lider hata kabul etmeyen tavırları ile otelden çıkışımızda yolda arabaya Muratı almıştı.

İkili iş ile ilgili konuşurken benim anlamadığım konular olduğundan çokça başım ağrımış, bedenimi cama yaslayıp onları izlemiştim.
Liderin gözleri üzerimdeydi fazla oyalanmıyor Muratın gösterdiği belgelere bakıyordu.

Fatih, diğer bi yoldan arabaya bindiğinde geniş araba dolu olduğu için yerimde huzursuzca kıpırdanıp, ona seslenmiştim.
"İzniniz olursa ben arkadaki arabaya geçebilir miyim?" Sorum ile ortamdaki herkesin bakışları beni bulmuş Fatihin çenemi 10. Defa sormasıyla lider hariç herkesten onayı almıştım.

Tam gidiyordum ki liderin sesiyle yerimde çivilendim araba çoktan durmuştu.
"Çenendeki pansumanı yenile" gözünü elindeki dosyadan bile kaldırmadan dediği şeye kafamı salladım. Hali hazırda duran arabadan atlayıp bir arkadakine yürüdüm.

Arkadaki arabaya bindiğimde konvoy haline Milano'dan çıkıyorduk, işlerinde bir sorun varsa ki önemli bi konu olduğu belliydi. Fazlaca gerginlerdi
Bedenimi geriye yaslayıp camdan dışarıyı seyretmeye koyulduğumda dalmıştım.
Bir sonraki uyarı ile arabadan inip özel uçağa adımladım.

Aryon üyeleri Berkan Özge ve Canselle tatil hakkında konuşmalarımızın ardından herkesin konu olarak İstanbuldaki probleme yoğunlaşması ile son buluyordu.

"Teo bir yatmışım hacı of bebek gibiyim" Berkanın sesi ile gülümsedim "sen nasıl yattın iyi uyudun mu" he ne demezsin mükemmeldi Berkan bilmek ister misin.
Tam bu esnada uçağın içine başta Lider Fatih ve Murat üçlüsü bindiğinde Lider herkesten önce yerine konumlanmıştı elinde tablet sık sık ekrana bakıyordu, kısa bir an benim burada olmamı kontrol edecek gibi veya ben öyle hissetmiştim başını kaldırıp eliyle koymuş gibi beni bulduğunda başı tekrar önüne indi.

Belki de fazla anlam yüklüyordum değil mi ama gözlerim iş konuşan sert üyelerden sohbet eden üyelere kaydığında hani sanki bir tarafta savaş bir tarafta barış var gibi konumlanmıştık oldukça komikti.

İlahi bakış acısı

Liderin az önce Teomanın arkadaki arabaya geçmesi ile kaşlarını çatması Fatihin dikkatini çekmişti
"Lodos, bi sorun mu var" Murat gergince Liderine bakarken o da ne olduğunu merak ediyordu.

"Bi his geçti önemli değil, İstanbula telefon bağlayın"
Aslında liderin içindeki his, Teoman'la ilgiliydi sanki bir şey olucakmış sanki bir şeyin yanlış gidecek hissine kapılmıştı. Bu saçmaydı Lodos hissiyle düşünen bir adam değildi.
Mantığa tapardı onun mantığına uymayan şeyler, tekrar yazılırdı.

Murat elindeki telefonu lidere uzattığında lider anında alıp konuştu "2 saat sonra oradayım Akif, Oscarı izle her hareketini bileceğim" sesi emir tonunu sonuna kadar açmış otoritelik ile çıktığında telefonu kapatıp Murata uzattı.
Lider bir çok işin sevkiyatların şirketlerin arkasında görülmeyen tanınmayan adamdı, en büyüktü.

ARYONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin