KUM SAATİ ⏳

7 2 2
                                    

Baranla sataşmamıza hiç şaşırmamıştım iki dakika normal konuşsak üçüncü dakikasında kavga ediyorduk. Kum saatinin kumları yavaş yavaş alt boğuma dökülüyordu üst boğumda kum az kalmıştı. O sırada biz sadece Baranla 2 dakika boyunca birbirimize bakarak etrafı inceledik ama hala hiçbir şey hareket etmiyordu bu olay daha da ciddileşmişti. Baran kum saatini evirip çevirirken bir anda zaman eski haline dönmüştü ki Baran tekrardan çevirince zaman tekrar dondu.
“Baran bekle, yavaşça şu kum saatini bana ver”
“Sende bana emir vermeye iyi alıştın”
“Kes be gerizekalı bir şey çözmeye çalışıyorum oynatmadan ver şunu” Baran bana yavaşça kum saatini verirken yavaşça aldım ve hemen çevirdim. Zaman eski haline dönmüştü. Baran bana şok olmuş bir şekilde bakıyordu.
“Oha! Ver bakim şunu-“ Baran’ın sözünü tamamlamasına izin vermeden konuştum.
“Hayır! Senin yüzünden tekrar etrafın donmasını istemiyorum ve zaten okula yeterince geç kaldık”
Baranın gözleri ilk yüzüme sonrada pantolonuma bakıyordu. Neye bakıyordu bu sapık falan mı?
“Ama ilk revire gidelim” Gözlerini tekrar bana çevirdi neden revire gitmemiz gerektiğini anlamayarak kaşlarımı kaldırdım “Neden?” gözleriyle dizimi gösterdi dizime baktığımda hem pantolonum yırtılmış hem de dizim kanıyordu. Bugün daha fazla kötü bir şey gelemez dedikçe başıma daha kötüleri geliyordu. Birincisi okula geç kaldım, ikincisi taşa takılıp düştüm, üçüncüsü nasıl olduğunu bile bilmediğim şekilde her yer dondu ve dördüncüsü en sevdiğim pantolonum yırtılmak yetmezmiş gibi dizim kanıyordu.
“Hayır revire gitmiycem gerek yok”
“Ne saçmalıyorsun? Dizin kanıyor” Baran sanırsam beni kör sanıyordu dizimin kanadığını bende biliyordum ama okula bugün yeterince geç kalmıştım.
“Bir şey olmaz revire gitmiycem”
“Gitmiyceksin demedim, gidelim dedim” dedi ve beni kucağına aldı beni taşıyarak revire doğru yürümeye başlamıştı.

EVRENİN OYUNUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin