Ay duygulandım ya üzerinden 6 ay(daha fazla ama son güncellemeye göre)geçmiş, telefon değişikliği yaptığım için asla aktif olamıyorum ayrıca yeni telefonumu erişim engeli geldikten sonra kullanmaya başladığm için app storede watty yok(gözler yaşlı) googleden giriyorum ben ordada yazamıyorum fic mlsf neyse uzatmayayım ve bölümü yazmaya başlayayım💙💗
___
Telefonla konuşurken çalan kapıya doğru ilerlemişti jisung, "tamam anne kapatıyorum ben seungmin geldi, evet, hım hım, evet anne, hadi kapatıyorum öptüm." Jisung telefonu kapatıp kapıyı açtı, seungmin hemen içeriye geçip kendini koltuğa atmıştı, jisung onun bu haline güldü. "Noldu niye bu kadar nefessiz kaldın?" seungmin eliyle kendine azıcık hava yaratmaya çalıştı ve sonrasında ayağa kalkarak ezbere bildiği mutfağa ilerledi. Jisungta arkasından ilerliyodu, seungmin hemen eline geçen ilk bardağı almış ve dolaptan aldığı soğuk suyu doldurmuştu. Kana kana 3 bardak su içtikten sonra derince nefes almış ve ellerini lavabo tezgahına yaslamıştı.
"Buraya su içmeye mi geldin?" Seungmin ise sonunda konuşa bilmişti. "Ya yolda telefonumu düşürmüşüm bir saat geriye gidip onu aradım sonuç olarakta buldum ama bayağı yoruldum." Jisung ellerini göğsünde birleştirip kafasıyla onaylamıştı onu.
İkisi içeri geçmişti koltuğa oturdular ve konuşmaya başladılar. "Aslında buraya gelme amacım farklıydı." Diyerek söze başladı seungmin, jisung başta anlamadı ama sonrasında tarihe baktığında anladı herşeyi.
22 Eylül...
Evet o gündü, herşeyin yaşandığı o gündü. Melek gibi olan 3 arkadaşını kaybetmişti jisung, belki de bu günü hatırlamamasının sebebi beyninin jisung için en kötü gününün bu gün olduğu için ona hatırlatmamak istemiştir. Bilemeyiz. Seungmin burukca konuştu, "Aslında bunun için geldim. Mezara gidelim." Jisung kafasını salladı, ortam bir anda değişmişti, hüzün çökmüştü, özlem kokuyordu, pişmanlık ve suçluluk duygusu da vardı. Jisung, seungmine üzerini hemen değiştirip geleceğini söyleyip odasına gitti, giderken de aklından geçirmediği hiç birşey yoktu. Sürekli olarak geriye dönüp onların yanında olmak istiyordu, bu isteğine asla engel olamıyordu. Onlar seungminden sonra gelen en değerli arkadaşlarıydı. Onlar jisungun, kırmızı çizgisiydi. Belki şuan Felix ve jeongin ile aynı onlar kadar yakın olsalar da onların yeri her zaman farklıydı. Her zaman da öyle olacaktı. Bu asla değişmeyecekti. Hatta jisung'a deseler; 'bu hayatında ki herkesi herşeyi bırakıp onların yanına gitmeyi kabul eder misin' diye düşünmeden evet derdi.
Evet belki, şuan hayatında bir eşi ve birbirinden iyi dostları olabilirdi, ama onlar jisungun herşeyiydi. Herkesin vardır, onun için gerçekten ölmeyi göze alacak bir dostu, işte o kişi jisungtu. Ölmeyi göze alacak arkadaşları ise onlardı. Seungmin ile çocukluk onlar ile hayat arkadaşıydı. Onlarla tanışmaları çok geçti jisung'a göre. Keşke daha erken karşılaşsaydık diyordu sürekli. Düşünsenize canınızdan çok sevdiğiniz kardeşleriniz ölmek üzereyken siz hiç birşey yapmıyorsunuz ve onlar ölüyor. Bu durum aşırı acı vericiydi. Elinden birşey gelememek, ve kaybetmek.
Jisung aklının çok uzağa gittiğini fark ettiğinde, üstüne ceketini aldı anahtarını telefonunu ve cüzdanını aldı. Aşağı indi ve seungminin kara kara düşünerek yere baktığını fark ettiğinde, içindeki hıçkıra hıçkıra ağlama isteği arttı. Sonra kendini toparlamaya çalıştı, ve seungmine gitmeleri gerektiğini söyledi.
İkisi evden çıktı ve arabaya bindiler jisung arabayı mezardan önce çiçekçiğe doğru sürdü, eli boş gitmek olmazdı. Jisung bu düşünceyi, onlar eşleriyle eve tanışmış ve jisung ile seungmin onlara ev hediyesi alıp sonra onlara gidecekler olarak düşünmek istemişti bir anlığına kesinlikle bu düşünce daha iyiydi. Çiçekçiğe geldiklerinde arabayı sağa çekti ve indiler, içeri girdiklerinde jisung hepsine ayrı ayrı aldı, seungmin ayrı ayrı aldı. Ardından çiçekçiden çıkıp tekrardan arabaya binmişlerdi. Arabayı bu sefer mezarlığa doğru sürdü, yaklaşık yarım saatlik yol vardı.
![](https://img.wattpad.com/cover/356282305-288-k900511.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaçan Kovalanır / Minsung
RomanceJisung bir gün yanlışlıkla seungminin ensesine vurur, fakat vurduğu kişi seungmin değil okulun popüler'i olan Lee minhodur. 🔪😽